BARIŞ VE DEMOKRASİ KAZANDI
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1 mart 2003 cumartesi günü yaptığı tarihi toplantıda, ABD askerlerinin Türk topraklarını kullanarak Kuzey Irak’a geçişini de içine alan, hükümet teskeresini kabul etmemesi, demokrasinin ve barış çığlıklarının büyük bir zaferidir.
Ak partinin böyle önemli bir teskere karşısında grup kararı almaması ve millet vekillerini vicdanlarıyla baş başa bırakması, demokrasimiz açısından sevindirici olduğu kadar örnek bir olaydır da ayrıca.
Eğer bir grup kararı alınsaydı, barış isteyen bütün Türk ve dünya kamu oyunun hilafına bir karar çıkması kesin gibiydi.
Böyle bir durumda, millet vekilleri kendi ve kamu oyu vicdanının sesini değil, grup kararına uyarak evet diyeceklerdi. Böylece Türk ve dünya kamu oyu vicdanını incitmiş olacaklardı.
Millet iradesinin Tecelli ettiği TBMM, bütün dünyaya bu kararla hem demokrasi açısından, hem de barışa katkı yönünden büyük bir ders vermiştir.
Ayrıca meclisimizin bu kararı, dünya barışı açısından da tarihi bir değere sahip olacaktır.
Meclisimizin bu tarihi kararı, Türk hükümetini de ABD baskılarından kurtarması açısından, ayrıca altın bir karardır. Artık ABD, savaş yönünde ülkemizi bundan böyle daha fazla sıkıştıramayacaktır.
Dolayısıyla bizim olmayan bu kirli savaşa da, bundan sonra bizim rızamız hilafına kolay kolay zorlayamayacaklardır.
Yakın zamanda görülecektir ki, bir çok dünya ülkesi ve parlamentoları da, bizim meclisimizi örnek alacaklardır.
ABD ve dünyadaki bir çok ülke, bu teskerenin TBMM’sinden geçmesine kesin gözüyle bakarken, milletimizin temsilcileri, bu savaş yolunu açma anlamına da gelen teskereyi reddetmekle, milletimizin barış yönündeki hislerine tercüman olmuşlardır.
Türk ve dünya kamu oyu, iki aydır savaşa karşı tepkisini bütün platformlarda sergilemesine rağmen, ABD yöneticileri savaş tamtamları çalmaktan bir türlü vazgeçmemiştir.
Hiçbir haklı sebebe dayanmayan Irak’a saldırma planları, böylece TBMM duvarına çarpmıştır.
ABD’nin A palanında da, B planında da, varsa C planlarında da, velhasıl bütün planlarında da Türkiye’nin olduğu muhakkaktır.
Türkiye olmadan Ortadoğu’da uzun süreli harekat düzenlemesi hemen hemen imkansızdır.
İncirlik vb. üsler olmadan ve Türk kara ve hava sahasını kullanmadan, sadece uçak gemileri vasıtasıyla uzun vadeli planlarını gerçekleştirmeleri pek kolay gözükmemektedir.
ABD’nin bu günkü şartlarda, Türkiye’nin yardım ve desteğine kesin ihtiyaçları vardır.
Çünkü körfez savaşındaki gibi, Ortadoğu ülkelerinden ve dünyanın diğer ülkelerinden, yeterli destek olmadığı gibi büyük bir direnç ve tepkide vardır.
Her şeyden önce bütün dünya kamu oyu bu savaşa karşıdır. Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinin ABD ve İngiltere dışındaki diğer bütün daimi üye ülkeleri de karşıdır.
Hal böyleyken Türkiye’siz bir Irak savaşı, belki de ABD’nin Vietnam benzeri bir bataklığa saplanması demektir. Böyle bir durum ABD’nin dünya hakimiyeti hayallerinin de sonu olabilecektir.
ABD’nin yapacağı en iyi iş, dünya barışını tehlikeye atacak böyle haksız ve hukuksuz, savaş planlarından vazgeçmesidir.
Tüm dünyanın şahit olduğu gibi, Türkiye’de barış ve demokrasi kazandı.
Dileğimiz savaş naraları atan ülkelerde de, barış ve demokrasi kazanır. 04.03.2003