İlköğretim
okullarına kadar inen şiddet olayları herkesi
şaşkına çevirmeye başladı.
Yurdumuzun çeşitli yerlerinde üst üste
meydana gelen ve küçük yaştaki çocukların karıştığı bu olaylarda, birçok
çocuk çeşitli yerlerinden yaralanmışlar, hatta ölenler olmuştur.
Toplumumuzun temel değerleri sarsıldıkça,
toplumun bütün kesimlerinde büyük depremler ve Tsunamiler oluşmaya başladı.
Başta ahlâki yozlaşma gelmek üzere, ekonomik,
kültürel ve sosyal yozlaşmaların insanlarımızı alabora ettiği, yaşanan
olaylarla tekrar tekrar gün yüzüne çıkmasıdır bütün bu yaşananlar.
Sokaklardaki kap kaç olayları, geceleri
sırayla soyulan evler ve iş yerleri, toplumda meydana gelen sarsıntıların
görülmesi açısından önemlidir.
Küçümsenerek ve aşağılanarak dikkatlerden
uzak tutulan ve tutulmaya çalışılan toplumsal değerlerimizin meydana
getirdiği sarsıntıların, insanlarımızı da beraberinde savurduğu herkesin
malumudur.
Böyle olmasaydı, 12–13 yaşındaki çocukların
ellerinde Bilgisayar, kitap ve kalem yerine, bali poşetleri, bıçak vb. suç
aletlerinin ne işi vardı?
Bilgisayar tutacak ellerde bıçak, tabanca vb.
suç aletlerinin dolaşması, başta ebeveynler olmak üzere hepimizin sorumluluğu
olduğunu kim inkar edebilir?
Bu çocuklar herhalde tüm bu davranışları
kendi kendilerine öğrenmediler. Çocukların örnek aldığı kişiler küçükleri
değil büyükleridir.
Onların eline Bilgisayarı, kitabı ve kalemi
verecek ölçüler yerine, kap kaç, ateşli silah, kesici alet, uyuşturucu ve
uçucu maddeleri, çalışmadan ve zahmete katlanmadan elde etmeyi, yani çalmayı,
çırpmayı, çarpmayı özendirecek ölçüleri de herhalde aydan gelip vermediler ya
da kazandırmadılar.
Tez elden pedagog, psikolog, sosyolog, teolog
vb. bütün sosyal bilimcilerden çalışma komisyonları oluşturularak, toplumdaki
savrulmalarla ilgili nedenler ve bunların çözüm yollarını araştırmaları ve
bulacakları çözüm yollarını hemen uygulamaya koymaları gerekir.
Aksi takdirde her gün üzücü olayları
televizyonlardan izlemeye devam etmekle birlikte, bir günde bizlerin
çocuklarına ve yakınlarına kadar sirayet edeceğini unutmamak gerekir.
Gelişmiş toplumlarda, doğabilecek problemler
hemen mercek altına alınarak ve yerinde tespit edilerek, bilim adamları ve
ilgili konudaki uzmanlar tarafından çözüm yolları araştırılmaya çalışılır ve
tespit edilen çözüm yöntemleri hemen uygulamaya geçirilir.
Bulunan çözüm yolları toplumun bütün
kesimleriyle paylaşılarak, oluşabilecek zararlar ya da sıkıntılar en aza
indirilmeye çalışılır.
Sağlıklı toplumların en büyük özelliği,
hastalanan herhangi bir uzvunun, hemen tedavi altına alınarak, o hastalığın
tüm toplum kesimlerine sirayet etmesinin önüne geçilmesidir.
Türkün aklı sonradan gelir sözümüz uyarınca
bizler hep olan olduktan, acılar ve ızdırablar yaşandıktan sonra çare aramaya
ve çözüm üretmeye başlarız.
Hiç olmazsa şu bilgisayar yada iletişim
çağında olsun, çocuklarımızın eline suç aletleri tutuşturulmadan, suç aleti
yerine bilgisayar tutacak iradeyi onlara kazandırmanın yollarını arayıp
bulalım.
Sözün özü yavrularımızın ellerini suç aleti
değil, bilgisayar, kalem, kitap tutan ellere sahip birer insan olarak
yetiştirmenin yollarını bulalım.