UTANÇ UÇAKLARI

BİLGİSAYAR TUTACAK ELLER…

                                        İsmail SARIÇAY                                                                                       19.04.2005

                                     e-posta: isaricay@gmail.com

 İlköğretim okullarına kadar inen şiddet olayları herkesi şaşkına çevirmeye başladı.

Yurdumuzun çeşitli yerlerinde üst üste meydana gelen ve küçük yaştaki çocukların karıştığı bu olaylarda, birçok çocuk çeşitli yerlerinden yaralanmışlar, hatta ölenler olmuştur.

Toplumumuzun temel değerleri sarsıldıkça, toplumun bütün kesimlerinde büyük depremler ve Tsunamiler oluşmaya başladı.

Başta ahlâki yozlaşma gelmek üzere, ekonomik, kültürel ve sosyal yozlaşmaların insanlarımızı alabora ettiği, yaşanan olaylarla tekrar tekrar gün yüzüne çıkmasıdır bütün bu yaşananlar.

Sokaklardaki kap kaç olayları, geceleri sırayla soyulan evler ve iş yerleri, toplumda meydana gelen sarsıntıların görülmesi açısından önemlidir.

Küçümsenerek ve aşağılanarak dikkatlerden uzak tutulan ve tutulmaya çalışılan toplumsal değerlerimizin meydana getirdiği sarsıntıların, insanlarımızı da beraberinde savurduğu herkesin malumudur.

Böyle olmasaydı, 12–13 yaşındaki çocukların ellerinde Bilgisayar, kitap ve kalem yerine, bali poşetleri, bıçak vb. suç aletlerinin ne işi vardı?

Bilgisayar tutacak ellerde bıçak, tabanca vb. suç aletlerinin dolaşması, başta ebeveynler olmak üzere hepimizin sorumluluğu olduğunu kim inkar edebilir?

Bu çocuklar herhalde tüm bu davranışları kendi kendilerine öğrenmediler. Çocukların örnek aldığı kişiler küçükleri değil büyükleridir.

Onların eline Bilgisayarı, kitabı ve kalemi verecek ölçüler yerine, kap kaç, ateşli silah, kesici alet, uyuşturucu ve uçucu maddeleri, çalışmadan ve zahmete katlanmadan elde etmeyi, yani çalmayı, çırpmayı, çarpmayı özendirecek ölçüleri de herhalde aydan gelip vermediler ya da kazandırmadılar.

Tez elden pedagog, psikolog, sosyolog, teolog vb. bütün sosyal bilimcilerden çalışma komisyonları oluşturularak, toplumdaki savrulmalarla ilgili nedenler ve bunların çözüm yollarını araştırmaları ve bulacakları çözüm yollarını hemen uygulamaya koymaları gerekir.

Aksi takdirde her gün üzücü olayları televizyonlardan izlemeye devam etmekle birlikte, bir günde bizlerin çocuklarına ve yakınlarına kadar sirayet edeceğini unutmamak gerekir.

Gelişmiş toplumlarda, doğabilecek problemler hemen mercek altına alınarak ve yerinde tespit edilerek, bilim adamları ve ilgili konudaki uzmanlar tarafından çözüm yolları araştırılmaya çalışılır ve tespit edilen çözüm yöntemleri hemen uygulamaya geçirilir.

Bulunan çözüm yolları toplumun bütün kesimleriyle paylaşılarak, oluşabilecek zararlar ya da sıkıntılar en aza indirilmeye çalışılır.

Sağlıklı toplumların en büyük özelliği, hastalanan herhangi bir uzvunun, hemen tedavi altına alınarak, o hastalığın tüm toplum kesimlerine sirayet etmesinin önüne geçilmesidir.

Türkün aklı sonradan gelir sözümüz uyarınca bizler hep olan olduktan, acılar ve ızdırablar yaşandıktan sonra çare aramaya ve çözüm üretmeye başlarız.

Hiç olmazsa şu bilgisayar yada iletişim çağında olsun, çocuklarımızın eline suç aletleri tutuşturulmadan, suç aleti yerine bilgisayar tutacak iradeyi onlara kazandırmanın yollarını arayıp bulalım.

Sözün özü yavrularımızın ellerini suç aleti değil, bilgisayar, kalem, kitap tutan ellere sahip birer insan olarak yetiştirmenin yollarını bulalım.  

Anasayfa