BİZ ÜVEY EVLATMIYIZ?

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com                                                         

              Geçen hafta yazdığımız “Meslek Liselilerinde okuyan çocuklar da bizim” başlıklı yazımız okuyucularımızdan bir hayli tepki aldı.

Birçok okuyucumuz, geleceğimiz olan gençlerimizin, üniversiteye girişte tabi tutulduğu ayrımcılığı şiddetle protesto edip, bu yanlışlığın, hiç zaman geçirilmeden düzeltilmesini, kimisi çocuklarının, kimisi de kendilerinin, geleceğiyle kimsenin oynama hakkının olmadığını, ikinci sınıf vatandaş gibi görülmek istemediklerini dile getirmektedirler.

Bu konuda e-postamıza gelen mesajlardan bir kaçını siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Politika gazetesindeki Meslek liseleriyle ilgili yazınızı heyecanla okudum. Size mesajıma başlamadan önce bu konuya parmak bastığınız için teşekkürlerimi arz ediyorum.

Ben çocuğumu, ikinci sınıf vatandaş olsun diye EML’ne göndermedim. Benim oğlum ikinci sınıftan itibaren puanı tuttu Teknik liseye geçti.

Bakın oğlum şu anda Teknik lise elektrik mezunu. Oğlum bana durmadan sitem ediyor.

Ben elektrik mühendisi olmak istiyordum. Baba sen engel oldun. Madem buradan mühendisliklere gidilmiyordu, niçin beni daha baştan bu okula gönderdin diye durmadan benimle didişiyor. Oğlumun psikolojisi değişti.

 Oğlum geçtiğimiz yıl yüksek bir puan tutturdu. Fakat mühendisliklere düşük katsayı uygulandığı için giremedi. Mühendisliklere giremediği için de tercih yapmadı. Peki bunun sorumlusu kim?

 Şimdi tüm ilgililere soruyorum.

 Benim oğlumun geleceğini karartma hakkını kendilerine kim verdi?  Şimdi yine soruyorum. Benim oğlum ve onun gibiler bu vatan için askerlik yapmıyor mu? Vergi vermiyor mu? Bizim çocuklarımız üvey evlat mı?......”.

***

Bizim sorunlarımızı dile getiren yazınızı babamın dairesine gelen Politika gazetesinde okudum. Bizimle ilgili yazınız için teşekkür ederim.

Ben ticaret meslek lisesini bitirdim. Benim hayalimde bir köye gidip orada sınıf öğretmeni olmak vardı. Yurdumuzun en ücra köşelerinde öğretmenlik yapmak ve o mahrumiyet içinde büyüyen çocukların yetişmesinde benim de bir tuğlam olsun isterdim.

Ancak şu anda ÖSS’de bizim önümüze konan aşılmaz engeller, beni bu idealime ulaşmaktan ne acıdır ki uzak tutuyor. Yetkililerden benim gibi birçok ideal sahibi gençlerin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyorum. Ben ülkemi çok seviyorum. Biz üvey evlat mıyız?  Bizler bu vatanın, üvey evladı olmadığımıza inanmak istiyoruz. Sevgilerimle.

***

“Meslek okullarıyla ilgili yazılarınızı takip ediyorum. Bizim sesimizi kamuoyuna duyurduğunuz için teşekkür ediyorum. Ben şu anda Meslek yüksek okulunda okuyorum. Eğer Meslek liselerine uygulanan ayrımcılıklar olmasaydı, belki de ben şu anda, ya mühendislikte ya da çok sevdiğim Türkçe öğretmenliğinde olacaktım. Çünkü puanım oraları tutacak sevideydi. 1998’e kadar bütün lise ve dengi okullar, ne güzel puanları tuttuğu takdirde istedikleri alanda üniversite eğitimi alabiliyordu. Anadolu’nun çeşitli yerlerinden birçok çilekeş vatan evladı, bu cennet vatana, daha iyi hizmet etmek için hayallerindeki meslek dallarına girmek için var güçleriyle derslerine çalışıp bir yerlere giriyordu. Acaba bu durum mu bazılarını rahatsız ediyor. Kardeşim kimin puanı nereyi tutuyorsa oraya gitsin. Ben her alanda fırsat eşitliğinin olmasını diliyorum ve YÖK’ü bu çağdışı uygulamalarından dolayı protesto ediyorum. Hoşça kal”.

E-postamıza gelen mesajlardan, köşesiz olanlardan bazılarını yazımıza aldık. Yorum kamuoyuna aittir.                                                                                                                   21.10.2003