BÖLGESEL SAVAŞ PEŞİNDELER
İSMAİL SARIÇAY
E-Posta: isaricay@gmail.com
Son günlerdeki Hain PKK saldırıları sabrımızı taşıran son damlalar oldu.
Bu hain ve kalleş saldırıların peş peşe gelmesi büyük bir planın parçasıdır.
Bölgemizde büyük bir yangın çıkarmak istiyorlar.
Ülkemizi de içine alacak bölgesel bir savaşın ilk fitili bu saldırılarla birlikte ateşlendi.
Küresel emperyalist güçler bu fitili PKK üzerinden yaktı.
Bu fitili ateşleyenleri görmek için özel bir gayrete gerek de yok artık. Onlar da zaten kendilerini saklamaya gerek de duymuyorlar.
Son aylarda askerlerimize karşı yapılan hain saldırılar sıradan saldırılar değildir.
Bunlar ister kabul edelim isterse etmeyelim bölgesel savaş çıkarma uygulamalarının ilk işaret fişekleridir.
ABD, İsrail, İngiltere vb. destekli PKK görünümlü saldırılar bölgesel savaş senaryoların ilk denemeleridir.
Siz sanıyor musunuz ki Mehmetçiklerimizi şehit edenler sadece PKK’lılar.
PKK görüntüsü arkasında sömürgeci güçlerin onlarca yıldan beri hazırlıklarını yaptıkları planlarının uygulama denemelerinden başkası değildir.
Bu hain saldırılar bize açıkça gösteriyor ki, terörle mücadele adı altında ülkeleri işgal edenler, teröristlerle aynı cephedeler, aynı siperdeler.
Bir gecede Kuzey Irak’taki Ensar el İslam örgütünün bütün güçlerini yok edebilen ABD, niçin PKK söz konusu olduğunda duymazlıktan ve görmezlikten geliyor dersiniz?
Son bir haftadır yaşadıklarımız her şeyi gözümüze sokmaktadır.
Müttefik gördüğümüz, stratejik işbirliğine girdiğimiz güçler maalesef Türkiye’ye karşı büyük bir tuzak peşindeler.
Türkiye’yi PKK üzerinden İran ve Suriye’yle karşı karşıya getirecek oyunlar oynuyorlar.
Böylece bir taşla onlarca kuş vurma peşindeler.
Planlarındaki harita değişikliklerini gerçekleştirmek için PKK’yı paravan olarak kullanıyorlar.
Asıl amaçları Ortadoğu’nun önemli aktörlerinden Türkiye, İran ve Suriye’nin güç birliği yapmasını önleyerek, hem birbirine düşürmek, hem de önlerindeki en büyük direnç oluşturabilecek böyle bir güç oluşumunu bertaraf etmektir.
Böylece ABD’nin Ortadoğu ve İsrail’in arz-ı mevut hedeflerinin önünde engel teşkil edebilecek güçleri de saf dışı bırakmış olacaklardır.
PKK’yı niçin koruyorlar dersiniz?
PKK’lıları eğitenler kimin komutasındalar?
Kullanılan silahlara bakın.
Kimin imzalarını taşıyorlar?
Kuzey Irak’a füzeler konuşlandırdılar.
Bu füzeleri kimler sağlıyor ve kime karşı kullanacaklar?
Terör örgütünün elinde yakalanan silahlar hangi ülke patentli?
Daha böyle onlarca soruyu sıralayabiliriz.
Son Dağlıca hain saldırısında ki iddialar ise tüyler ürpertici.
Askerlerimizin bulunduğu tepede suni sis oluşturulduğu iddia edilmektedir.
Peki, böyle bir karartmayı PKK’nın yapması mümkün mü?
Yine aynı saatlerde bütün iletişim bağlantılarının kesildiği iddiaları var.
Eğer bu iddialar doğruysa bu kimin ya da kimlerin işi olabilir?
Bunları bir terör örgütünün yapabileceğine ihtimal var mı?
Elbette yok.
Ancak ülkemize karşı kurulan kapanları dikkate alarak gerekli her türlü önlemi de almak Türkiye’ye düşüyor.
Onların planlarına karşı ülkemizin de planlarının olması gerekiyor.
Onların planlarını başlarına geçirebilecek daha etkin planları devreye sokmamız gerekiyor.
Birde şuna özellikle dikkat edilmesi gerekiyor.
Ülkemizin her köşesinde PKK terörüne karşı gösterilen haklı tepkilerin provokasyonlarla yine kendi aleyhimize yönlendirilebileceğini gözden ırak tutmayalım.
Bunun emareleri da görülmüyor değil.
“Meclisi basarız hepinizi asarız” gibi provokasyon kokan pankartları görüyoruz.
Dikkat edin neye tepki veriyoruz, neyi hedef gösteriyoruz.
Kimdir bu kışkırtma kokan pankartları hazırlayanlar ve taşıyanlar?
Bunların üzerinde özellikle durmak gerekir.
Haklı pozisyondayken haksız duruma düşülmemelidir.
Bu küresel provakosyon güçleri pekâlâ Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir kargaşa içine de sürükleyebilirler.
Çünkü bu konuda oldukça mahirdirler.
Ülke içinde ve dışında teröre karşı her türlü imkânımızı kullanalım ama başkalarının tuzaklarına da düşmeyelim.