Nevruz kutlamaları
bahanesiyle Mersin’de yapılan gösterilerde,
canımızdan aziz bildiğimiz bayrağımıza küstahça bir
saldırı yapıldı.
İşin acı tarafı bu saldırıyı kendi
vatandaşlarımızdan birilerinin yapmasıdır. Bu saldırıyı şiddetle telin
ediyoruz.
Bayrağa yapılan saldırıyı kim yaparsa yapsın
yada yaptırırsa yaptırsın, bu bir küstahlıktır ve hainliktir.
Küçük yaştaki çocukların eline Türk bayrağını
verip yaktırmak, parçalatmak, olsa olsa ya hainliktir ya da bu en hafif
ifadeyle deliliktir.
Küçücük çocukları kullanarak yapılan bu
menfur saldırı, halkımız arasına kin tohumları ekmekten başka bir işe
yaramayacaktır.
Bu çirkin olayı kim veya kimler tezgâhlamak
istiyorsa büyük bir yanılgı içindedirler.
Hiçbir devirde Türk insanı bayrağına
saygısızlık yapılmasını istemediği gibi, bu niyette olanlara karşı da, en
sert şekilde tepkisini göstermiştir. Bu günde gösterecektir yarında.
O bayrak ki, milletimizin hür ve
bağımsızlığının sembolüdür. Tarih boyunca yapılan bütün mücadelelerde,
bayrağın yere düşmemesi için nice yiğitler hayatının baharında toprağa
düşmüştür.
Çanakkale’ye gidenler görmüş ve dinlemiştir.
Bayrağımızı taşıyan askerimiz vurulmuştur. O nefer bayrağımızın yere
düşmesini engellemek için, bayrağı dik tutarak ruhunu öyle teslim etmiştir.
Dikili bayrağın yanına varanlar gözlerine
inanamamışlardır. Çünkü bayrağı tutan asker çoktan şehit olmuş fakat bayrağı
yere düşürmemiştir.
Kendisi şehit olmasına rağmen bayrak hala
ayakta ve dalgalanır halde bulunmuştur. Bu durum bir anıtla da
ebedileştirilmiştir.
Bu anıtın bile bize verdiği mesaj çok
anlamlıdır. Türk insanı her türlü şartta ve her türlü zeminde bayrağını
canından aziz bilir.
Gelibolu’daki bu anıtı ziyaret edenlerin,
gördükleri manzara karşısında, göz yaşlarının oluk oluk aktığına şahit
olmuşuzdur.
Peki bayrağa yapılan bu saldırının altında
neler yatmış olabilir.
Birileri Türk insanının bayrak hakkındaki
hassasiyetinini bildiklerinden, Türkiye üzerinde baskı kurmak için bayrağa
saldırı sahnesini planlayarak, çıkabilecek olayları bahane olarak kullanmak.
Türk halkını etnik olarak birbiriyle karşı
karşıya getirip, didiştirerek, bölgedeki operasyonlarını daha rahat yapmak .
Türk halkı arasına nefret ve nifak sokmak.
PKK Terör örgütünün halkımız arasına
gerginlik sokmak amacıyla yaptığı bir provokasyon eylemi olması da
mümkündür.
Gelişen Türk ekonomisini şoka sokmak ve
gelişmesini baltalamak maksatlı bir eylem de olabilir.
Hiç ihtimal vermek istemediğimiz ise, bu
toprakların ekmeğini yiyen, suyunu içen gafil insanların da belli amaçları
gerçekleştirmek için yaptırması da mümkün.
Tüm bunlara rağmen halkımızın her türlü
provokasyonlara karşı uyanık olması gerekir.
Hangi amaçla yapılırsa yapılsın, Türk
milletinin hassas olduğu alanlara saldırmak bir deliliktir, aptallıktır.