YAZARLAR

 BU FİLMLERİ ÇOK GÖRDÜK

                İsmail SARIÇAY                                                                                     

                                     e-posta: isaricay@gmail.com

    Ankara’da Danıştay ikinci dairesine geçen hafta Çarşamba günü toplantı halindeyken bir saldırı düzenlendi.

Bu saldırıyı nefretle kınıyoruz. 

Bu saldırı hak ve hukukumuzu koruyan, her zaman herkesin sığınağı olan bir limana düzenlenmesi, ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur.

Ülkemizin huzur ve güvenine sıkılan bu kurşun tüm halkımızı derinden yaralamıştır.

   Bu kurşunlar halkımızın birlik ve beraberliğini bozmak, huzur ve güven ortamını sarsmak, ülkemizi yeniden eski anarşi ve suikast günlerine geri döndürmek isteyenlerin olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

İşin diğer bir acı tarafı bu iğrenç saldırıyı düzenleyenin de bir hukukçu(Avukat) olmasıdır.

Hiçbir gerekçe insanların öldürülmesine ya da ortadan kaldırılmasına haklılık kazandırmaz.

Bu canilerin en kısa zamanda tüm destekçileriyle beraber yakalanıp deşifre edilmesi ve gereken cezalara çarptırılması gerek.

 Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in ölümüne ve 4 hâkimin yaralanmasına neden olan saldırıyı gerçekleştiren Avukat Alparslan Arslan’ın gerçekleştirdiği bu terör saldırısı, tüm halkımız tarafından nefretle karşılanmıştır.

 Bu saldırının tek bir kişinin işi olmadığı, organize işler şeklinde olduğu güvenlik kuvvetlerinin araştırmaları sonucu ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bu teröristlere kimler destek oluyor ve kimler yönlendiriyorsa tüm teferruatı ile ortaya çıkarılıp kamuoyunun bilgisine sunulmalıdır.

Ülkemizde bu tip yapılanmaların bir daha tekrarlanmaması içinde gerekli her türlü önlemin alınması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

Halkımızı karşı karşıya getirmek isteyenler her zaman büyük infial yaratacak aydın ve kurumları hedef seçmektedirler.

Bunların birçoğu da faili meçhul kalmıştır. Uğur Mumcu, Muammer Aksoy vb. birçok aydınımızı çeşitli suikastlarla ortadan kaldırmışlar ve sırra kadem basmışlardır. Hala gerçek failler ve arkasındakiler ortaya çıkarılamamıştır.

Türk halkı sürekli suikastlarla, krizlerle ve gerginliklerle boğuşmak zorunda mıdır?

Tüm kurum, kuruluş ve yetkili merciler elbirliğiyle halkımızı sık sık karşı karşıya getirmeye yönelik suikastları ve ardındaki şer güçleri bulup gereğini yapmalıdırlar.

 Halkımız ne acıdır ki uzun yıllardan beri şöyle bir on yılı bile rahat ve huzur içerisinde geçirememiştir.

 Bugün Türk halkına tekrar izlettirilmeye çalışılan karanlık filmler, ders ve önlem alınmadığı için devamlı belli aralıklarla devreye sokulmaktadır.

Hiç olmazsa bu defa oynanmak için tekrar devreye sokulmaya çalışılan bu oyunu, bu filmi, Türk halkı olarak top yekûn elimizin tersiyle itmesini bilelim.

Terör örgütlerinin hedeflediği gerginlik ve kargaşa çıkarma tuzağına bu defa düşmeyelim.

Bütün basın ve yayın organlarımızın, etkili ve yetkili kişilerin, yazar ve çizerlerimizin de olayları araştırmadan, anlamadan, dinlemeden halkımızı karşı karşıya getirebilecek yayın ve yazılardan mümkün olduğunca sakınması gerekmektedir.

Olaylar açığa kavuşmadan, herkesin bakış açısına göre, görmek istediği gibi görüp, ona göre yayın yapmanın ve değerlendirmenin yanlış olacağı defalarca görülmüştür. 

Bu tezgâhlara yeter artık demeliyiz. Çünkü biz bu filmleri çok gördük, çok izledik, çok yaşadık. 

<==Anasayfa