BU SAVAŞ BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİL

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com                                 

           Sebebi ve tarafı olmadığımız, haksız ve hukuksuz bir savaşa girmeye zorlanıyoruz yine. 1991 Körfez savasında hiçbir çıkarımız olmadığı halde, en büyük sıkıntıyı ve zararı ülkemiz ve toplumumuz çekti.

            Savaşı başlatan ve devam ettirenler ise kasalarını doldurdukları gibi, hala doldurmaya devam etmektedirler. Bizim kazancımız ise,  işsizlik, fakirlik ve sefalet olmuştur.

Körfez savaşıyla birlikte Ortadoğu pazarları, maalesef bizim açımızdan kapandı. Irak’la olan büyük orandaki ticaretimiz durdu. Hele hele petrol boru hattının kapatılması bizlere milyarlarca dolara mal oldu. İşsizlik diz boyu arttı.

Son günlerde yine ülkemiz, bir şekilde  savaşa sokulmaya çalışılıyor. A.B.D ve İsrail’in planlayıp icra etmek istediği anlamsız ve haksız, haksız olduğu kadar da hukuksuz ve kirli bir savaşa zorlanıyoruz.

Bu zorlamaya Türk halkı olarak hepimiz karşıyız. Öyle anlaşılıyor ki, bütün yetkili mercidekiler de karşıdır.

Türkiye’nin çıkarlarına olmayan böyle bir savaşı engellemek için, vatandaş olarak hepimize görevler düştüğüne inanıyorum.

Bir tek evladımızın ölmemesi ve ülkemizin tekrar büyük handikaplara girmemesi için bu kirli savaşa mutlaka engel olunmalıdır.

  Bu savaşa engel olmak için belki gücümüz yetmez ama, dilimizde mi yok? Her vatandaşımız,  her yerde, bu savaşa karşı olduğunu söylese ve protesto ettiğini anlatsa, bu bile bir çok şeyleri değiştirecektir.

Zamanımızda kamu oyu kanaatine büyük önem verilmektedir. Bu da dilimizle gerçekleştirilecek bir olaydır. Bunu esirgemeyelim.

Bütün insan haklarına sahip çıkan kişi ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, suni bahaneler uydurulmak suretiyle yapılmak istenen bu saldırılara karşı seslerini yükseltmelidirler. Protesto sesleri ayyuka çıkmalıdır.

Bu en azından zulmün, haksızlığın ve hukuksuzluğun karşısında eğilmediğimizin ifadesi olacaktır.

Ayrıca bütün basın ve yayın organlarında yazıp çizen olarak bizler, savaşa karşı  kamu oyu oluşumunda büyük bir öneme sahip olduğumuz kesindir. Her yazar, çizer, kalemini bu konuda oynatmalıdır ki, ülkemizi ve halkımızı, içine çekebilecek böyle bir ateşten uzakta tutabilelim.

 Zamanımızın en büyük iletişim kaynağı olan İnternet, bir başka önemli alandır. Bütün interner kullanıcıları, tanıdık veya tanımadık herkese “Savaşa hayır(No war)” mesajları göndererek bu anlamsız savaşın önlenmesine katkıda bulunabilirler.

Açık açık görülmektedir ki, yapılmak istenen bu saldırı, A.B.D ile İsrail’in çıkarlarına hizmet için yapılmaktadır.

Bu savaşı asıl isteyenler A.B.D’ deki İsrail lobisidir. Hem gelecekte İsrail’i tehdit edebilecek potansiyel ülkeleri A.B.D vasıtasıyla bertaraf etmektir, hem de petrol ve doğal gaz kaynaklarının üzerine oturmaktır.

Irak tamamen halledildikten sonra, sıranın İran’a vb. ülkelere geleceği apaçık ortadadır. Özellikle İran’ın son yıllarda geliştirmiş olduğu uzun menzilli füzeler ve kurmakta olduğu nükleer enerji santralları, yakın gelecekte İsrail için tehdit oluşturacağı için, ikinci hamlede İran’a  saldırılacaktır veya Irak-İran savaşında olduğu gibi bazı ülkeler vasıtasıyla bu işi yapacaklardır.

Bilindiği gibi Saddam’ı, İran’a ve arkasından da Kuveyt’e saldırtarak  küresel güçlerin Ortadoğu’ya yerleşmelerinin bahanesi oluşturulmuştu.

Tabi ki İran’ın petrol ve doğal gaz kaynakları da, küresel savaşçılar için, yabana atılacak bir potansiyel kaynak değildir.

Bu küresel savaşın hedefi, dünya iktidarı(küresel hükümet) kurulana kadar, yani dünyanın istisnasız tek bir merkezden yönetilmesine kadar süreceği iddia edilmektedir. Tarihi kaynakları araştırıp inceleyenler  bu planları okuyup görmüşlerdir.

Bütün dünya kamu oyu ve ülkeleri, bu küresel savaşın arkasındaki planların, bir gün kendilerini de içine alacağını düşünerek, bu haksız ve hukuksuz saldırılara karşı çıkmalıdırlar.

Madem ki böyle bir savaş, birilerinin dünya  hegemonyası için yapılıyor,

Madem ki böyle bir savaş, ülkemizin ve halkımızın hilafına yapılıyor,

Madem ki,  bizlerin fakirleşmesinden, yoksullaşmasından başka çıkarımız yok,

Madem ki insan haklarını ve hukukunu hiçe sayıyorlar,

O halde bu savaş bizim savaşımız değil ki, biz neden bu haksız ve hukuksuz savaştan yana  taraf olalım. 31.12.2002