BÜYÜK DÜŞÜNENLER

 İSMAİL SARIÇAY

E-Posta: isaricay@gmail.com    

Büyük ülke olmanın temelinde büyük düşünceler yatar.

Bir başka ifadeyle büyük düşünenlerin ülkesi de büyüktür.

Dünyanın gelişim ve değişimini yönlendirenler bunlardır.

Gelişmeleri geriden takip edenler ise her zaman uydu olanlardır.

Bunlar mutlaka birilerinin çevresinde kelebek durumundadırlar.

Uyduluktan ve yönlendirilmekten kurtulmak, büyük düşünmekle olur.

Ülkelerin gelişmişliği fikir ve düşünce üreten insan sayısıyla orantılıdır.

Bu günkü gelişmiş ülkeleri bir gözden geçirin.

Hepsinde küresel çapta düşünce üreten kişi, kurum ve kuruluşları görürsünüz.

Bunların görevi ülkelerinin geleceğiyle ilgili düşünce bazında projeler üretmektir.

Bunlar gizemli kuruluşlar değildir, istisnaları dışında.

Ülkemizde de son günlerde bir Encümen-i Daniş’dir(Danışma Meclisi) gidiyor.

Nedir ne değildir üzerinde tartışmalar devam ediyor.

Neyin ve kimin adına ne yaparlar o da belli değildir.

Adına baktığımızda bir danışma kuruluşunu ifade ediyor.

Hâlbuki danışma meclisleri resmi bir yapıya sahiptir.

Burada böyle bir şey de görülmüyor.

Üyeleri ise bir düşünce kuruluşu olduklarını iddia ediyor.

Ama hangi alanda düşünde ürettikleri de bu güne kadar bilinmiyor.

Böyle bir oluşumun varlığından sınırlı sayıdaki insan haberdar.

Çünkü kime ve hangi konuda danışmanlık yaptıkları toplumumuzun meçhulüdür.

Varlığından ve işlevinden büyük toplum kesimlerinin haberi bile yoktur.

Kuruluşunun 1852 yılına dayanmasına rağmen.

Grubun amacının net olarak bilinmemesi, gizemini daha da artırmaktadır.

Düşünce kuruluşları her türlü düşünceden faydalanırlar.

 Her türlü etkili kişi ve kuruluşların fikirlerine kapı açarlar.

Aksi görüş ve düşünceleri ortaya koyanlara fırsat tanırlar.

Hatta kendi ülkeleri aleyhine çalışanların bile düşüncelerini alırlar.

Bunlara karşı alınacak tedbirler konusunda fikir üretirler.

Ürettikleri fikir ve projeleri ülke stratejilerini hazırlayanlara sunarlar.

Burada ise her şeyin kapalı kapılar arkasında kaldığı anlaşılıyor.

Küresel güç olmanın yolu küresel çapta düşünce üretmekten geçer.

Mahalli üretilen projeler mahalli kalmaya mahkûmdur.

Ülkemizin de Ortadoğu, Balkanlar, Avrasya, Uzak doğu vb. bölgelerle ilgili projeler üreten düşünce kuruluşlarına ihtiyacı vardır.

Kısacası Türkiye’nin dünyanın her bölgesi ve ülkesiyle ilgili ekonomik, politik, sosyal vb. konularda düşünce üretecek mekanizmaları olmalıdır.

Böyle kuruluşlar ekonomik yönden de devletçe desteklenmelidir.

Böylece her alandaki politikalar oluşturulurken buralarda üretilen fikir ve düşünceler önemli bir veri tabanı oluşturacaktır.            26.1.2009