Dört yüz yıldan beri Ruslara karşı bağımsızlık savaşı veren Çeçenlerin
direnişi, tüm yokluk, yoksulluk, kıtlık ve katliamlara karşı devam ediyor.
Sadece son iki Çeçen-Rus savaşında iki yüz elli bin Çeçen’in katledildiği
bilinmektedir.1990’lı
yıllarda büyük mücadeleler sonunda kazandıkları bağımsızlıkları, 3 yıl kadar
sürdü. Rusya’da Putin’in devlet başkanı olmasıyla birlikte, Putin daha önceki
devlet başkanı Yeltsin’in yaptığı anlaşmayı fes ederek tekrar Çeçenistan’a
saldırdı.
Böylece “Rusların yaptığı
anlaşmaların belgeleri yere düştüğünde geçersiz sayılır” diyenler haklı
çıktı.
Putin’in yürüttüğü son çeçen savaşı sonunda,
Çeçenistan tekrar bağımsızlığını yitirdi. Bağımsız bir ülkenin bütün dünyanın
gözleri önünde Ruslar tarafından nasıl yok edildiği herkes tarafından görüldü
ve kimsenin gıkı bile çıkmadı.
Tüm bunlar yetmedi, Ruslar bütün çeçen
liderleri çeşitli suikast yöntemleriyle tek tek ortadan kaldırdı ve
kaldırmaya devam ediyor.
Son olarak Çeçenistan devlet başkanı Aslan
Masadov bir oyunla yine Ruslar tarafından öldürüldü. Masadov 1996 tarihinden
bu yana öldürülen 3. çeçen lider oldu.
21 nisan 1996 tarihinde Cevher Dudayev, 13
şubat 2004 tarihinde Zelimhan Yandarbiyev ve son olarak da yine Çeçenlerin
efsanavi lideri Aslan Masadov bir suikast sonucu öldürüldü.
Çeçen direnişinin efsane devlet başkanı Aslan
Mashadov’un Ruslar tarafından Tolstoy şehrinin Yurt kasabasında şehid
edildiği açıklandı.
Demokratik seçimlerle iş başına gelmiş Çeçen
liderler öldürülürken maalesef dünya susmaya devam ediyor. Ne acıdır ki
güçlülerin işlediği cinayet ve katliamlara hiç kimse ses çıkarmıyor yada
çıkaramıyor.
1997'de tüm dünyanın gözü önünde yapılan
bir demokratik seçimle Çeçenistan'ın devlet başkanlığına seçilen Mashadov,
dönemin Rus devlet başkanı Yeltsin ile barış anlaşmasını imzalamıştı.
Mashadov, yaşamı boyunca kendi
halkının bağımsızlığı ve özgürlüğü için barışçı bir mücadele sürdürdü. Son
yıllarda defalarca Ruslara barış elini uzattı. Fakat o barış eli hep havada
kaldı.
Rusların özel birliklerle
öldürdüklerini söyledikleri Masadov’u, yine Cevher Dudayev‘i öldürme
yöntemlerine benzer, kalleşçe bir yöntemle öldürdükleri anlaşılıyor.
Rus kaynaklara göre Masadov’un, 8 mart 2005
tarihinde öldürüldüğü idda edilmesine rağmen, bunun bir Rus yalanı olduğu
ortaya çıkmaya başladı.
Çünkü Çeçen lider Aslan Mashadov'un eşi
Kusama, Mashadov'un Rus yetkililerle siyasi görüşmelerde bulunduğu sırada Rus
askerleri tarafından öldürüldüğünü bildirmiştir. Kusama, Mashadov'un 8 martta
değil, 6 Martta şehid edildiğini söylemiştir.
Masadov’un eşinin açıklaması şöyledir. "Görüşmeler
Mashadov'un şehadetinden üç gün önce başlamıştı ve beraberinde sadece üç
arkadaşı vardı. Ayrıca kendisi silah taşımıyordu. Ekranlara yansıyan silahlar
ve Çeçen iletişim araçları gerçek değil. Çünkü Mashadov öldürüldükten sonra
başka bir yere götürüldü. Saldırı Rus işgalcilerinin açıkladığı gün olan 8
Marttan iki gün önce gerçekleştirildi."
Masadov son olarak Çeçenpress adlı internet
sitesinde yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 30
dakikalık bir görüşme yapmasına olanak tanınması halinde, Çeçenistan sorununu
çözeceğini söylemişti. Fakat Kremlin yönetimi ise, Mashadov'un bu teklifini
hemen reddetmişti.
Masadov’un öldürülmesi, 400 yıldır devam eden
Çeçen direnişinin sonu olmayacağı, hem Çeçen hem de tüm uluslar arası
gözlemciler tarafından ifade edilmektedir.
Tüm dünyanın gözü önünde bir halkın ve
liderlerinin yok edilmesine, tüm dünyadaki insan hakları savunucularının her
halde bir şeyler söylemesi gerekir.
<==Anasayfa