ÇETELEŞME

 İSMAİL SARIÇAY

E-Posta: isaricay@gmail.com

             Ülkemizde son yıllarda Çete kelimesi çok sık kullanılmaya başlandı.

Okul çeteleri, Mahalle çeteleri, şehir çeteleri, derken ülke çapında oluşan çetelerden konuşmaya başladık.

O halde gündemimize oturan çete nedir?

Ona bir bakalım.

Çete; Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluktur.

Bir başka ifadeyle Çete; Ordu birliklerinden oluşmayan silahlı küçük direniş birlikleri olarak da ifade edilir.

Özellikle bu ifade kurtuluş savaşında kendiliğinden oluşmuş ve hiçbir yere bağlı olmayan yerel direniş grupları için kullanılırdı.

Çeteler daha çok yönetim ve hukukun zaafa uğradığı zaman aralıklarında ortaya çıkarlar.

Böyle zamanlarda kişiler caydırıcı cezaların olmadığı ve yaptığının yanına kâr kalacağını düşünürler.

Bu tip düşüncede olan birkaç kişi bir araya gelerek çetenin nüvesini oluştururlar.

Son yıllarda ülkemizde birçok alanda çeteleşme oluşumlarını gördük ve görüyoruz.

Çete ya da çeteleşme okullara kadar indi.

Bu okul çeteleri 3–5 kişiden oluşmuş genellikle tembel ve aileden kopuk sorunlu çocukların oluşturduğu gasp çeteleri şeklinde tezahür etmektedir.

Bu gruplar okulda, yolda gözlerine kestirdikleri kişi ya da kişileri tehdit ederek telefon, para vb. eşyaları zorla alarak kendilerini göstermektedirler.

Yine mahalle çeteleri de aynı yöntemleri kullanarak kendi mahallelerinde insanları sindirmekte, dövmekte ve kıymetli eşyalarına el koymaktadırlar.

 Şehir çeteleri ise kendilerini mafya olarak tanıtarak çevrede korku salmakta ve istediklerini tehditlerle elde etmeye çalışmaktadırlar.

Bu grup daha çok çek senet mafyası olarak tanınır.

Özellikle bu tip yapılanmaları 1990’lı yıllarda çok gördük.

Birde daha geniş çaplı ve ülkenin geleceğiyle ilgili çalıştıklarını iddia eden çete ya da çetelerden dem vurulmaktadır.

Bu çeteleşme halka rağmen ülkede kendi istek ve düşüncelerini gerçekleştirmek için zemin hazırlamakla işe başlarlar.

Çeşitli kurum ve kuruluşlara sızarak kendilerine yandaş edinirler.

En çok başvurdukları sindirme ve korkutma yöntemidir.

Ülke çapında örgütlenmiş çeteler, tanınmış kişi veya kuruluşlara suikast ve sabotaj düzenleyerek kendilerini hissettirirler.

Halk arasında panik oluşturmaya çalışırlar.

Halkın değişik kültürel, ekonomik vb. özelliklerini kullanarak insanlar arasında gerginlik ve çatışma noktaları peyda etmeye çalışırlar.

Gerektiğinde bir ondan bir diğerinden suikastlarla adam öldürme yöntemlerini devreye sokarlar.

En tehlikelisi de budur.

Çünkü ülkenin yetiştirdiği nice üstün değerler ortadan kaldırılır.

Böylece gruplar arasında kan davası niteliğinde kamlaşmalar oluşturulmaya çalışılır.

Şok oluşturacak cinayetler işletirler.

Kundaklamalar yaptırırlar.

Provokasyonlar oluştururlar.

İntikam duygularını körüklerler.

Halkı galeyana getirmeye çalışırlar.

Yaptıklarını gizlemek için hemen yabancı güçleri işaret ederek hedef saptırma yoluna başvururlar.

Çeteleşmenin önlenmesinin tek çaresi;

Hukukun üstünlüğünün hâkim kılınması.

Suç kabul edilen fiillerin cezalarının caydırıcı olması.

Yönetimde boşluk bulunmamasıdır.

 

BAYRAK NAMUSTUR