ÇÖZÜM YOLLARI

İSMAİL SARIÇAY E-Posta: isaricay@gmail.com Halkımızın problemlerine çözüm üretmek tüm sorumluluk üslenenlerin öncelikli görevidir ve öyle olmalıdır. Başarının sırrı da halkın dertleriyle dertlenmek ve sıkıntılarına çözüm yolları bulmaktan geçer. Halkın karşısına çıkıp ülke yönetime talip olanlar, şu sorulara cevap vermelidir. Halkımızın huzur ve güven içinde yaşamasını sağlamak için hangi çözüm yolları düşünülüyor?   Türk insanının tek bir ferdinin bile ocağına ateş düşmemesini kim nasıl sağlayacak? İstihdam problemine kim nasıl çözüm bulacak? Ülke meselesi haline gelen meslek lisesi sorununu kim nasıl çözecek? YÖK problemini kim nasıl çözecek? Kim hangi yöntemle üretimi dünya standartlarına çıkaracak? Kim hangi projelerle Türk markalarını dünya piyasalarına sunacak ortamları hazırlayacak? Türk insanının gelir düzeyi nasıl ve ne zaman gelişmiş ülke vatandaşlarınkini yakalayacak? Türk milletini kim hangi projelerle küresel çapta bir güç haline getirecek? … Tüm bu soruların cevap ve çözüm yollarının, yönetime talip olanlar tarafından halkımıza gerçekçi bir şekilde sunulması gerekir. Özellikle ülke yönetimine talip olanlar, Türk insanına inanılır ve gerçekleştirilmesi mümkün olan projeler sunması gerekir. Yoksa lafla peynir gemilerinin yürütülemediğini artık herkes çok iyi biliyor. Yıllar öncesinde olduğu gibi ay ve yıldızları bile vaat ederek halkımızın karşısına çıkılması hem inandırıcı olmuyor hem de yönetimine talip olduğumuz halkımıza saygısızlık içeriyor. Bu iletişim ve internet çağında bazı vaatler çok mu çok komik kaçıyor. Bu vaatler öyle hale geldi ki, halkımız arasında espriler silsilesini oluşturmaya başladı. Gerçekleşmesi mümkün olmayacak vaatler, adeta gülmece güldürmece şekline dönüştü. Hamilelik üç aya indirilecek! Güneş kuzeyden doğdurulacak! Çalışmayana çalışanlardan daha fazla maaş verilecek! Ekmek ve su bedava olacak! Hava ücretsiz solunacak! … Daha neler neler. Bunların halkımız arasında bu halde konuşulması bile artık halkımızın çözüm üretmeyecek hiçbir söze kulak asmadığını göstermektedir. Bir seçime gidilirken halkımızın karşısına çıkanların, halkımızın dertlerine çare olacak projeler sunmaları gerekir. Çözüm yerine, olmayacak vaatlerle halkın karşısına çıkılması ya da halkın çözüm bekleyen sorunları yerine halkı ilgilendirmeyen meseleler üzerinde durulması artık prim yapmıyor. Halkımız sıkıntılarına çözüm olacak ve inandırıcı vaatler bekliyor. Hele hele kavga ve kavgacılardan hiç mi hiç hoşlanmıyor. Çünkü Türk halkı kavgalardan ve kavgacılardan çok çekmiştir. Yapılan her kavgadan sonra sofrasındaki ekmeğinin bir kısmı uçup gitmiştir. Cebindeki paralar bir şekilde çaktırmadan başka ceplere aktarılmıştır. İşsiz ve aşsız kalmıştır. Huzur ve güveni bozulmuştur. Dünya ile yarışta saf dışı bırakılmıştır. Milli gelirden aldığı pay her defasında küçülmüştür. Evet, halkımız yönetime talip olanlardan, kavga değil sorunlarına çözüm üretecek akla ve mantığa uygun çözüm yolları bekliyor. İşsizliğe, fakirliğe, çaresizliğe çare olacak projeler bekliyor.  Ancak bu fikir ve projelerin uygulanabilirliğinin de inanılır olmasını istiyor.  Bu gün artık her şeyi vaat ederek bunların Türk halkı tarafından kabul edileceğini düşünmek, boşa kürek çekmekten başka bir” anlam taşımıyor. Ülkeyi yönetmeye talip olanların problem üretme yerine, halkımıza çözüm yolları sunmaları gerekir. Kısacası bu gün Türk halkı, boş vaatler ve kayıkçı kavgası değil, insanca yaşayabileceği bir hayat standardı bekliyor.