DEFORMASYON

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com                                                                  

               Uzun zamandan beri devam eden kapkaççı terörüne nihayet TBMM tarafından el konuldu.

Bu konuda bir komisyon oluşturularak şehir eşkıyalarına karşı önlem alınacak.

Alınacak bu önlemlerin sadece polisiye önlemler olmaması gerekir.

Önlemlerin toplumumuzda meydana gelen ahlaki deformasyondan eğitimsizliğe, işsizlikten ekonomik adaletsizliğe kadar her şey göz önünde bulundurularak gerekli çözümler düşünülüp ortaya konulmalıdır.

Konulmakla kalmamalı, derhal uygulamaya geçilmelidir. Yoksa bu kontrolsüz terör giderek daha tehlikeli boyutlara ulaşma istidadı göstermektedir. 

Özellikle İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde giderek can kayıplarına da varan olaylar, halkımızın canına tak demeye başladı.

Genellikle bayan çantalarına göz diken bu şehir eşkıyaları, cezaların da fazla caydırıcı olmamasından dolayı cüretlerini iyice artırdılar.

Bunların dışında son günlerde hırsızların geceleri bırakıp gündüzleri bile evlere girerek, hırsızlık yaptıklarına şahit olunmaya başladı.

Çok acı vericidir ki, bazı insanlar hırsızlığı meslek haline getirmişlerdir. Son zamanlarda halk arasında da, çeşitli kişilerden bahsedilerek, adamlar açık açık mesleklerinin hırsızlık olduğunu bile söyleme cüretini göstermeye başlamışlardır.

Tabiî ki bunu söyleyen insanlar toplumdan gerekli tepkiyi görmediklerinden bu cüreti gösterebilmektedirler.

Halbuki çok değil bundan on yada on beş yıl önce, yakın komşularımızda,  sokağımızda veya mahallemizde birisi bir hırsızlık yapsa, hemen mahalleli veya komşular o kişilerle beşeri münasebeti keserdi.

Bu durum da hırsızlık yapanlar yada hırsızlık niyeti taşıyanlar üzerinde, büyük bir sosyal baskı oluştururdu.

Böylece hırsızlık yapmayı aklından geçirenler, milletin diline düşmekten ve dışlanmaktan korkarlardı.

Çünkü hırsızlık yapanlara selam bile verilmezdi.  Bu geleneklerimiz her türlü gayri ahlaki davranışlara karşı bir sigortaydı.

Ne yazık ki bu gün, şehirlerin kalabalık olması ve komşunun komşuyu tanımaması neticesinde, hırsızlık yapanların üzerindeki bu sosyal baskıyı azaltmıştır.

Toplumumuzda meydana gelen akrabalık, komşuluk vb. ilişkilerin deformasyona uğraması(bozulması), ahlâken deforme olanların çekinecekleri bir ortamın da ortadan kalkmasına neden olmuştur.

Böylece hırsızlar ve arsızlarda elini kolunu sallayarak rahat rahat dolaşma fırsatı bulmuşlardır.

SAHTE HIZIRLAR

Elektronik postamıza gelen bir mesaj, insana bir bu eksikti dedirtecek cinsten.

“Bakın İzmir’in çeşitli semtlerinde ev hanımlarını dolandırmaya çalışanlar hangi kisvelere bürünerek bu işi yapmaya çalışıyorlar.

İzmir’de evleri tek tek dolaşarak kendini Hızır Aleyhisselam olarak tanıtan kişi yada kişiler ev hanımlarından para istiyormuş.

 Özellikle Gecekondu semtlerinde faaliyet gösteren sahte Hızır yada Hızırlar, evde kadınların yalnız olduğu gündüz saatlerinde, evlerin kapılarını çalarak  ‘Ben Hızırım. Hayır hasenat  için daha önce sakladığınız 20 milyon lirayı  almaya geldim’ diyormuş.

Kadınların böyle bir paralarının olmadığını söylemelerine rağmen, paraların konulabileceği tahmini yerleri de söyleyen bu sahte Hızır’lar, ev hanımları üzerinde korku salmaya başladı.

 Hızır değil ancak Hınzır olan bu kişilere karşı vatandaşlarımız uyanık olmalıdır.

Son zamanlarda Bayraklı, Naldöken vb. semtlerde birçok eve gelen Sahte Hızır’ın yada Hızır’ların bazı yaşlı kadınlardan para aldığını bizzat parayı veren kadınlar belirtiyorlar.”

Tüm bunlar her alanda eğitimsizliğin, deformasyonun yada dejenerasyonunun sonuçlarından değil de nedir?

15.02.2005