UTANÇ UÇAKLARI

DOST BİLDİKLERİMİZ

                                        İsmail SARIÇAY                                                                                       19.04.2005

                                     e-posta: isaricay@gmail.com

Dost bildiğimiz ya da dediğimiz birçok ülke, ülkemiz aleyhinde teker teker Ermeni soykırımı yaptığımızı kabul ederek, Türkiye’yi soykırımcı ilan edip, Ermeni yanlısı kararlar almaya başladılar.

Son yıllarda Ermenilerin mesnetsiz ve temelsiz iddialarını baz alarak, başkaları adına bizden hesap sormaya kalkışıyorlar.

Bu ülkelerin başında Fransa, Belçika, Polonya vb. gibi dost bilinen ya da öyle ifade edilen ülkeler geliyor.

Bu ülkeler Ermenilerin iftira ve propagandalarına dayanarak Türkiye’yi soykırımcı ilan etmeye başladılar.

Bari yaptıkları bilgi ve belgelere dayansa söyleyeceğimiz hiçbir şey olamaz. O zaman deriz ki biz bunları yaptık, o halde katlanacağız.

   Dost dediğin, başkalarının söylem, iftira ve dedikodularıyla değil, gerçekleri araştırıp soruşturduktan sonra dostları hakkında bazı kararlar almak zorunda kalır.

Yoksa yalan yanlış bilgilerle ya da iftiralara inanarak hareket edenlerle yapılan dostlukların, gerçekte dostluk olmadığı, bir takım çıkarlar gereği dost gibi davranıldığı anlaşılır.

Bu tip ilişkilerinde dostlukla ilgili ilişkilerden çok, çıkar ilişkilerinden başka bir şey olmayacağı aşikârdır.

Son olarak Polonya Parlamentosu, Birinci Dünya Savaşı esnasında Türkiye'deki Ermenilere yönelik soykırım! kurbanlarını andıklarını ve bu soykırım iddiasını kabul ettiklerini açıklamışlardır.

Eğer Türkler soykırım yapmış olsalardı bu gün ne Ermeni, ne Polonyalı(Lehli), ne Rum, ne Bulgar, ne Yunan nede Sırp vb. kalırdı.

Çünkü Türkler başta balkan ülkeleri olmak üzere, bu gün elli dolayındaki devletin yönetimini 400-500 yıl elinde tuttu.

400-500 yılda da her halde bütün yapacaklarını yapmış olurdu ve bu gün bu iddia sahiplerinden iddiada bulunacak kimse de kalmamış olurdu.

Ayrıca soykırımla suçladıkları Osmanlı devleti ne kadar Türklerin devletiydi ise, en az o kadar da Ermenilerin, Yunanlıların, Rumların ve benzerlerinin de devletiydi.

Çünkü bu günkü iddia sahiplerinin atalarının da, Osmanlı yönetiminde çok üst düzeylerde önemli görevler üslendiğini tüm dünya bilmektedir. Sadece bu gerçek bile Ermeni iddialarını çürütmeye yeter.

O zaman şu ortaya çıkmaktadır ki, soykırım iddiasında bulunanlar, kendi atalarının da aynı suçtan sorumlu olacaklarını unutmamalıdırlar.

Yok, eğer amaçları Türkiye’yi sıkıştırmak, bazı çıkarlar elde etmek ya da Türkiye’nin önünü kesmekse, böyle ispatı olmayan, sadece kuru iddia, iftira ve dedikodularla bunun olmayacağını bilmelidirler.

Bir gün belgeler konuşmaya başlarsa, belgelerin konuştuğu yerde herkes susmak zorunda kalır.

İşte o zaman da dost dediklerimiz ya da dost diye bildiklerimizin başları eğilmek zorunda kalacaktır.

 Dost bildiklerimiz Türkiye hakkında verecekleri ya da alacakları kararlardan önce, gerçekleri araştırıp bularak kararlarını öyle vermeleri, hem daha doğru, hem de daha dostane olacaktır.

Anasayfa