zSİGARANIN DUMANI
z

 

DUMAN DUMAN ÜSTÜNE

(Sigaranın dumanı)

         İnsanların kendi kendine yaptığı kötülüğü,meydana getirdiği zararları belki de düşman bildiği insanlar yapamaz. İnsanların en değerli ve paha biçilemez varlığı,sağlığı olduğunda sanıyorum herkes hem fikirdir. Ayağındaki ayakkabısına,altındaki arabasına ve cebindeki parasına gösterdiği koruma gayreti kadar,sağlıklı yaşam biçimine göstermemektedir. Üstelik kendi sağlığını ve çevredeki insanların sağlığını dinamitlemek ve çekilmez hale getirmek için ortak kullandığımız havayı zehirlemekte,bir nefes sıhhat bulmamızı yok etmektedirler. Sanıyorum neden bahsettiğimizi herkes anlamıştır. Sigara.

         Herkesin bildiği üzere sigara tütün bitkisinden yapılmaktadır. Sağlık düşmanı olan bu bitkiden bahsedip,bu bitkiyi tanımakta fayda olduğuna inanıyorum.

Çeşitli kaynaklarda tütün içerisinde dört bin(4000) adet maddenin olduğundan söz edilmekte ve bu maddelerin neredeyse yüzde yüzüne yakını,insan sağlığına zararlı maddelerden oluştuğu konusunda bütün araştırmacılar hem fikir olmuşlardır.

         Tütün çok eski çağlardan beri kullanılan, keyif verici! olarak takdim edilen geniş yapraklı,içinde çok çeşitli zararlı maddeler bulunan bir bitkidir.

         Avrupalıların ilk defa Amerika’yı keşfettiklerinde,burada bulunan yerlilerin,bu bitkiyi kullandıkları,hatta bu yüzden değişik hastalıklardan dolayı nesillerinin azaldığından bahsedilmektedir. Ancak Avrupalılar bu bitkiyi ticari amaçlarla,Avrupa’ya getirerek ilk zamanlar bu bitkinin faydalarından bahsedip,her derde deva olduğu propagandasını yayarak,tütün üzerinden çok paralar kazanmışlardır. Yaklaşık beş yüz yıl Avrupalılar büyük işletmeler kurarak tütün üzerinden büyük gelirler sağlamışlar ve daha sonraları tütünün zararlarını keşfederek kendi toplumlarını,zararlı olan bu alışkanlıklardan korumak ve kurtarmak için her türlü tedbiri almaya başlamışlardır.

Tütün ve sigara sektörünü tamamen bırakmak yerine,bu işletmelerini ve sermayelerini geri kalmış diğer ülkelere taşımakta ve yine paralarına para kazandırmanın yolunu bulmakta zorlanmamışlardır. Bu alanda büyük reklam kampanyalarına girişmişler,çeşitli teşvik yöntemleriyle pazarlarına pazarlar eklemeyi ihmal etmemişlerdir. Özellikle hedefleri geri kalmış ülkelerin gençliği olmuş,bütün çalışmalarını gençler üzerinde yoğunlaştırmışlardır. Hatta ben öyle inanıyorum ki bu sigara tekelleri “sigara içip savurmayan,içki içip bağırmayan adama adam denmez” gibi sözler de üreterek,gençlerimizi sigara ve alkol alışkanlığı bataklığına özendirmeye çalışmaktadırlar. Çünkü zaman zaman gençlerle bu konuda sohbetlerde bulunduğumuzda,bu sözü açıkça ifade edenlerle karşılaşıyoruz.

         Ülkemizde  de son 25-30 yıldır tütün ekim alanları katlanarak artmış,birçok coğrafi(Ege ve Marmara v.b.) bölgelerimizin geçim kaynağı olmuştur.

Tütün bazı bölgemizin en büyük geçim kaynağı durumundadır. Üzüm ve çeşitli tahılların üretimi, ikinci, üçüncü sıraya düşmüştür. Bunları söylemekle tütün üretimine karşı olduğum manası anlaşılmamalıdır. Tütün yerine daha iyi alternatif geçim kaynakları bulunmadıkça,halkımız tütünü üretmeye ve geçimini,bütün zorluklarına rağmen bu bitkiden sağlamaya devam edecektir. Çünkü ailem beni  buradan kazandığı paralarla okutmuş,bu günlere getirmiştir. Yine kendimde çocukluğumdan beri tütünün fidanından karık çekmesine,dikiminden kırımına kadar yıllarca tütün işinde çalıştım.

Yine milyonlarla ifade edilen insanlarımız nafakalarını bu bitki sayesinde kazanmakta,geleceklerini buradan elde ettikleri gelire göre planlamaktadırlar.

Fakat bütün bunlar bize, tütünden üretilen sigaranın zararları gerçeğini unutturmamalıdır. Benim burada daha çok üzerinde durmak istediğim konu,sigaranın insanlarımıza verdiği maddi ve manevi zararlar olacaktır.

         Sigaranın,insanlara en ağır zarar veren ve herkes tarafından bilinen maddelerden bazılarının üzerinde durmaya çalışacağım. Bunları şöyle sıralamak mümkündür

1-     Duman

2-     Nikotin

3- Radyasyonun oluşturduğu tehlikelerden söz edeceğim.

 

SİGARANIN DUMANI

SİGARA DUMANI: Sigara dumanı,is,zifir veya katran zerrelerinden oluşmaktadır. Bu madde aynen soba borularındaki kurum,zift ve egzos borularından veya petrol yakıtlarından çıkan dumanın atıkları gibi maddelerdir. Bu maddeler aynen yollara dökülen asfaltlar gibidir.

         Bu maddeler,kanser yapıcı maddeler olarak bilinir öteden beri. İşte bu maddeler ki,sigara içen kişilerin ciğerlerine çekmesiyle,yağlı ve yapışkan katran maddelerini kendi elleriyle,güya keyif için! bütün damarlarının cidarlarına sıvamakta,adeta ciğerlerini kirleterek,onları lağım bataklığına dönüştürmekte, kokuşturmakta ve her türlü hastalıklara zemin hazırlamaktadırlar.

NİKOTİN: Hemen hemen sadece tütün bitkisinde bulunan bu madde,başka hiçbir bitkinin bünyesinde bulunmaz.

Tütüne çok benzeyen marul dahi diğer bitkilerde bu maddeyi bulmak mümkün değildir.

Nikotin,esrar,eroin,kokain v.b uyuşturucu maddeler sınıfına girer. Fakat uyuşturucu özelliği  zayıftır. Nikotin,korkunç zararlı olan bir maddedir. Vücudumuzu besleyen kılcal damarları daraltarak ve zamanla tıkayarak,en hayati organlarımız çalışamaz duruma getirmektedir.

Yapılan araştırmalarda kalp,kol ve bacak damarlarının tıkanması gibi olaylarda en büyük etkenin sigara  olduğu görülmüştür. Ani ölümlerin bir çoğunun da bu maddeden dolayı olduğu söylenmektedir.

         Ayrıca sigara içen kadınlar üzerinde yapılan araştırmalarda,kadınların ciltlerinin, erken buruşup  kırıştığı,fizik yapılarının incelip sarardığı ve erken yaşlanmanın görüldüğü belirlenmiştir.

         En tehlikelisi ise,sigara içenlerin ak ciğer kanserine yakalanma riskidir. Batı ülkelerinde kansere yakalananlar üzerinde yapılan araştırmalarda görülmüştür ki,ak ciğer kanserlerinin çok büyük oranının sigara içenlerde olduğudur.

         Tütünde yanan diğer maddelerle birlikte, yanan nikotinin iğrenç kokusu,ciltten sürekli çıktığı ve bu kokuyu hiçbir kozmetiğin ve esansın gideremediği bilinmektedir.

RADYASYON:  Tütünün,radyasyonu kökleriyle topraktan emerek yapraklarında depoladığı bugün artık kesin olarak ortaya çıkmıştır. Bu radyasyon maddesi POLONYUM-210’dur. Polonyum-210 maddesi dünyada en güçlü radyasyon veren RADYUM’un,zayıflamış ve gücünü belli bir oranda kaybetmiş şeklidir.

         Doğada sadece tütün bitkisi,kökleriyle bu maddeyi(Po-210) ayıklayarak emmekte ve yapraklarında devamlı radyasyon depolamaktadır. Bu radyosyon maddesi sigaranın yakılmasıyla birlikte dumana geçerek,sigara içenin ciğerlerine bu vasıtayla girerler. Ciğerlerde bronşcuk hücrelerine yapışırlar. Bronşcuk hücrelerine yapışan bu radyasyonlu atom tanecikleri,günlerce,haftalarca,aylarca ve hatta yıllarca radyasyon salmaya devam eder.

 Nazik olan akciğer dokularını böylece tahrip etmeye ve zamanla da kanser oluşturmaya başlar. Akciğer kanseri dışında sigaranın sebep olduğu, dudak,dil,dişeti,gırtlak kanseri gibi kanser çeşitlerine de neden olduğu görülmüştür.

 İşin diğer bir üzücü yanı ise sigara içilen ortamda bulunan,sigara içmeyen insanlar da,içenler kadar bu radyasyondan etkilenirler. Hani duman duman üstüne denir ya,işte o ortamlarda bulunanlar da bu dumanlar sayesinde radyasyona maruz kalarak sağlıklarını tehlikeye attıklarının farkında bile değildirler.

         Sigara içen insanlar, ne zamanki paçayı,bu illetlere kaptırdıklarını anladıkları anda,panik içerisinde sigara içmeyi bırakıyorlar ama çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor.

Aslında sigara tiryakilerinin,zaman zaman Sitoloji uzmanlarına baş vurmaların da büyük faydalar vardır. Eğer herhangi bir kanser riski varsa erken teşhis edilmek suretiyle gerekli önlemleri almasında fayda olduğuna inanıyorum. Tabi ki sigara içenlerin,sigarayı hemen bırakmaları,içmeyenlerin ise hiç başlamamaları en doğru harekettir.

SİGARANIN İNTİKAMI

         Sigara içmenin sonuçlarını, şahsen ben babamda çok acı bir şekilde gördüm ve yaşadım.  Babam yıllarca sigara içtikten sonra 50 yaşlarında bir rahatsızlığı dolayısıyla hekimin tavsiyesi üzerine sigarayı bir daha içmemek üzere bıraktığı halde on beş yıl sonunda kısmi felç geçirdi. Apar topar E.Ü.H kaldırdık. Hekimlere sebebini sorduğumuzda,babamın sigara içip içmediğini sordular. Bizde evet çok içerdi ama,sigarayı bırakalı on beş yıl oldu dedik. Hekimler, maalesef babanızda sigara içmekten dolayı damar tıkanması meydana gelmiş, bu felç bundan dolayı gerçekleşmiştir dediler. Şaşırdık tabi. Babamız sigarayı yıllar olmuş bırakalı. Ama maalesef gerçek buydu. Burada babamla çok yakından ilgilenen nöroloji ,kalp damar ve ortopedi servisleri doktor,hemşire ve diğer personele içten teşekkürlerimi arz ediyorum. Babamı her türlü olanağı kullanarak sağlığına kavuşturmak için büyük çabalar sarf ettiler. Belli bir oranda da sağlığına kavuştu.

         Öyle anlaşılıyor ki bu sigaranın intikamı burada bitmiyormuş. İki yıl sonra tekrar bir felç geçirdi babam. Yine Alel acele E.Ü.H kaldırdık. Bu defa bacak damarları tıkanmış. İlgili bölüm hekimlerinin bütün çabalarına rağmen,maalesef babamın bacağı kesilmek zorunda kaldı ve kesildi. Tedavisi yapıldı,takma ayakla tam yürümeye başladı ki,tekrar sağlam olan sağ taraf olduğu gibi,1998 yılında tekrar felç geçirdi. Durum bu defa daha vahim oldu. Artık yerinden başkasının yardımı olmadan kalkamaz oldu. Derken iki bin yılının ekim ayında bu defa beyin damarlarının tıkanması neticesinde bütün çabalara rağmen hakkın rahmetine kavuştu. Bizi bu günlere getiren babama, Allah gani gani rahmet eylesin.

         Bu gerçeği yakından görmüş ve yaşamış  biri olarak,sigara içenlere tekrar tekrar düşünme fırsatı verir gerekçesiyle anlattım bu olayı.

Bir çok kişilerden duymuşuzdur. İşte falan kişi çok sigara içer ama yetmiş beş,seksen yaşında hala çakı gibi ayakta denilmektedir. Aslında bu durum bir savunma aracı olarak kullanılmaktadır. İstisnalar kaideyi bozmaz elbette. Genel sonuçlar önemlidir. İlim,ilim adamları,gerçekler, tehlikelerinden bahsederken,bunları göz ardı edip kendi kendimizi aldatmanın sanıyorum bir anlamı olmasa gerek.

         A.B.D’de ,sigaranın bu büyük tehlikelerine karşı,büyük kampanyalar başlatılmıştır. Bu kampanyaların en önemlilerinden bazıları ödüllendirme bazıları da cezalandırma niteliğinde olup, oldukça yankı yapmıştır.

Sigarayı bırakanların maaşlarına zam yapılması veya bu kişilerin çeşitli ödüllerle ödüllendirilmesi gibi uygulamalar büyük ilgi görmüştür.

         Ayrıca sigara içenlere iş verilmemesi,toplu taşıma araçlarına alınmaması,kapalı alanlarda sigara içenlerin cezalandırılması gibi çok çeşitli müeyyideler getirilmiştir.

         Ülkemizde de, kapalı yerlerde ve toplu taşıma araçlarında,sigara içmenin yasaklanması ile ilgili çok isabetli bir kanun çıkarılmıştır. Bu kanunun çıkmasından sonra özellikle şehirler arası otobüslerde rahat rahat nefes alma imkanına kavuştuk. Bu kanunu çıkaranlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Ayrıca işyerlerinde,dumansız,rahat nefes alabileceğimiz, temiz çalışma ortamlarına kavuşmuş olduk.

         İşyerlerinde sigara içenlere, ayrı sigara içme odalarının düzenlenmesi sayesinde,içmeyen insanların,sigaranın bu tehlikelerinden korunmaları sağlanmıştır. Vatandaşlarımız arasında,sigara içme odalarına güzel bir isim de verilmiştir. Bu odalara “Gaz odaları” denilmek suretiyle,özüne layık isabetli bir tanım yapılmıştır.

         Ancak bu çalışmalar eğitimle desteklenip bütünleştirilemediğinden,sigara içen gençlerimizin oranı günden güne artmış ve artmakta,hatta yapılan çeşitli araştırmalarda genç nüfusun %66.7’si sigara içmektedir. Yine yapılan çalışmalarda ülke nüfusunun %43.6’sının sigara içtiği belirlenmiştir. Erkeklerde bu oran %62.8 ve bayanlarda ise %24,3 olduğu görülmüştür.

 

SİGARA TİRYAKİLERİ ARTIYOR

Ülkemizde çeşitli meslek gruplarında sigara içme oranı ise şöyle tespit edilmiştir. Öğretmenlerde %76,Doktorlarda%36.4,hemşirelerde %49.5  olduğu saptanmıştır.

         Yine ülkemizde  sigarayla ilişkili ölümlerin,tüm ölümlerin  %10,6’sını oluşturduğu görülmüş,bir başka ifadeyle günde 100 ölümün sigarayla ilgili olduğu belirtilmiştir.

         Sigaranın bütün bu olumsuzluklarının yanında hiç faydası yok mu? diye sorulabilir elbette. Tabi ki faydaları da yok değil. Şimdi kısada olsa birkaç faydasından bahsedelim.

-Evine kolay kolay hırsız giremez. (Çünkü sigara tiryakisi sabahlara kadar öksürdüğünden,hırsızlar uyanık zannedip evine girmezler.)

-İhtiyarlamadan dünya  değiştirmeyi sağlar.

-Dişler renk değiştirdiğinden,beyazlatmak için diş macununa ihtiyaç kalmaz.

-Dişleri genç yaşta çürüttüğünden,dişlerin yenilenmesini sağlar.

-Ceplerdeki acı kazançları havaya savurur.

-Çocuklara kötü alışkanlıklar konusunda,iyi  model (!) oluşturur.

-Kokusunu bastıracak kozmetik bulunmadığından,ekstra masraftan kurtarır.

-İzmaritleri, temizlik görevlilerine extradan iş çıkarır.

-Sigara tekellerinin kazançlarına kazanç katar gibi faydalarından da  bahsetmeden geçmek haksızlık olur sanıyorum.

 Gençleri sigaraya özendiren bazı sebepleri şöyle sıralamak mümkündür.

-Arkadaş çevresi

-Özenti

-Kendini ispatlama

-Ailenin sigaraya yönelik davranışları

-Erişkinlerin(ana-baba,öğretmen,doktor,sanatçı v.b) sigara kullanımı ve kötü model oluşturmaları.

-Sigara reklamları.

-Sigara satışlarında denetim olmayışı

-İrade zayıflığı.

-Bazı yanlış inanışlar v.b sebepler sigara alışkanlığını teşvik etmektedir.

 

Sigarayla ilgili olan bazı hastalıkları şöyle sıralamak mümkündür.

-Akciğer kanseri

-Kalp ve damar hastalıkları

-Solunum yolu hastalıkları       

-Kronik bronşit hastalıkları

-Mide rahatsızlıkları

-Öksürük ve balgam çıkarma

-Diş ve diş eti problemleri

-Diğer bağımlılık yapan  maddelere geçiş

-Cildin erken yaşlanması

-Bağışıklık sisteminin zayıflaması ve çeşitli hastalıklara yakalanma riskinin artması gibi tehlikeli durumlara neden olduğu tespit edilmiştir.     

         Bu kadar tehlikeye rağmen bir çok insan sigara içmeye devam etmektedir. İçenlere her gün yenileri eklenmektedir. Bir çoğuyla  konuştuğumuzda hepsinin de sigarayı bırakmak isteyip de bırakamadıklarını söylediklerini  duyarız. Herkesin ayrı ayrı bahanesi vardır.

 

Sigara içme  bahanelerden bazılarını  sıralayacak olursak;

-Çok stres içindeyim onun için içiyorum

 -Sigara içmezsem rahatlayamıyorum

-Sigarayı bırakırsam kilo almaktan korkuyorum

-Bırakmak istiyorum ama benim iradem zayıf

-Birkaç defa bırakmayı denedim ama yapamadım

-Sigara içmezsem kafam çalışmıyor gibi mazeretler arkasına sığınıldığını sık sık duyarız.

         Ben öyle inanıyorum ki insan isterse çok rahatlıkla bırakabilir. Yakın çevremizde hepimiz şahit olmuşuzdur,bir çok arkadaşımız aşırı derecede  sigara tiryakisi olduğu halde  bırakmışlardır. Yeter ki kişi kesin kararlı olsun. İnsan önce kendi iradesiyle sigarayı bırakma  kararını vermesi gerekir.

Ben  sigarayı bırakmak isteyen okuyucularımıza yardımcı olmak amacıyla bazı tavsiyelerde bulunacağım. Dilerim faydalı olur.

 

SİGARADAN KURTULMAK KOLAY

Değerli okuyucularım önce kendinize bir sigara bırakma planı hazırlayınız. Bu plan şöyle bir sıralama içerebilir.

-Sigarayı bırakacağınızı sık sık düşünmeye başlayın

-Sigaraların sadece yarısını için.

-Her gün sigara içmeyi bir saat ertelemeye çalışın.

-Günün sadece tek veya çift saatlerinde sigara içmeye karar verin

-Sevmediğiniz bir sigara markası alın.

-Sigaradan nefret ettiğinizi düşünmeye başlayın.

-Yanınızda sigara bulundurmamaya başlayın.

-Kendinize bugün sigara içmeyeceğinizi söyleyin.

-Mümkünse sigara içmeyenlerle birlikte olmaya özen gösterin

-Sigarayı bırakma gününüzü kesin tespit edip,takvime işaretleyin. (Bu günü daha anlamlı kılmak için yaş gününüz,evlenme yıl dönümünüz,31 mayıs dünya sigara bırakma günü  v.b bir gün olmasında fayda vardır.)

-Her zaman elinizin altında olacak şekilde,ciklet,kuru yemiş,havuç,salatalık v.b yiyecekler bulundurun.

-Sigara teklif edildiğinde, kendinizi “teşekkür ederim,bıraktım”,”teşekkür ederim, kullanmıyorum” demeye alıştırın.

-Sigarayı bırakma konusunda sizi destekleyen arkadaşlarınıza ve dostlarınıza yakın olun.

-Elinizin altında sigarayla ilgili her zaman yararlanabileceğiniz, kitap,broşür v.b.

 kaynaklar bulundurun.

-Sigarayı azaltmaktan dolayı,arttığını düşündüğünüz parayla kendinize veya evinize ihtiyaç giderici bir eşya alın.

Bütün bu hazırlıkları yaptıktan sonra,tespit ettiğiniz sigarayı bırakma gününe kadar kendinizi psikolojik olarak hazırlayınız. Bırakacağınız günü büyük bir gün olarak kabul ediniz.

Sigarayı bırakma gününden itibaren şunları yapmanızda da büyük faydalar olacağına inanıyorum.

 -Sigarayı bırakma gününüz geldiğinde,sigarayı bıraktığınızı,arkadaşlarınıza, yakınlarınıza,velhasıl eşinize dostunuza duyurun. (Bu durum tekrar kararınızdan dönmenizi engelleyecektir.)

-O gün, artık kesinlikle sigara içmeyin.

-Bütün sigara,çakmak ve kül tablalarını gözünüzün önünden kaldırın.

-Kendinize bir uğraş bulun,spor yapın.

-Alkolden kesinlikle uzak durun

-Bol bol su ve meyve suyu için.

-Sigaraya uzanmak yerine,hemen bir konu bulup, sohbete başlayın

-Derin derin nefes alıp verin

-Dişlerinizi fırçalayın

-Ellerinizi devamlı meşgul edin. (Elinizi, anahtarlık,tesbih,dantel v.b şeyler alıp  onlarla meşgul edin. Badana ve temizlilik yapın.)     

-Sigara içme ihtiyacınızın zamanla geçeceğine inanın.

-Olumlu düşünmeye çalışın.

-Sigarayı bıraktığınız ilk günlerde,sigara içmenin yasak olduğu yerlerde bulunmaya çalışın.

-Hem elinizi,hem de ağzınızı oyalayacak yiyecekler yiyin.

-Mümkünse bir duş alın.

-Sigara yerine bir kibrit veya mum yakın. 

-Vücudunuzu gevşetin ve sizi mutlu eden bir olayı hatırlayın.

-Sigara içmediğiniz için kendi kendinizi ödüllendirin.

-Bir taneden bir şey olmaz düşüncesinden kesinlikle vazgeçin.

-Sigarayı bırakma nedenlerinizi bir kağıda yazın ve zaman zaman okuyun.

-Arkadaşlarınızla veya eşinizle bir daha sigara içmeyeceğinize dair iddiaya girin.

-İradenizin çok güçlü olduğunu ve her türlü güçlüğe dayanabileceğine inanın.

         Yukarıda sıraladığım ipuçlarından faydalanarak,sigara bağımlısı olan vatandaşlarımızın,istedikleri taktirde,iradelerine de, tam  hakimiyet kurarak sigarayı kolaylıkla bırakabileceklerine inanıyorum.

Yeter ki kendileri bu konuda kararlı ve kesin inançlı olsunlar.

         Ülke çapında,eğitim kurumları,yazılı ve görsel medya kuruluşları,sendika,dernek veya bütün resmi ve sivil kuruluşlar iş birliği içinde sigaraya karşı ortak eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapmaları halinde, insanlarımızın hem sağlıklarını hem de bu alana giden trilyonlarca  kaynağı, ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunacak diğer alanlara kaydırmak mümkün olabilecektir. Vatandaşlarımızın da hiçbir şeyin sağlığımız kadar önemli olmadığının farkına vararak,bu sigara tehlikesini kendi öz iradeleriyle ya bırakmaları ya da başlamayanların hiçbir zaman başlamamaları en doğru davranış olduğuna inanıyorum.

Bütün vatandaşlarımıza sigarasız günler diliyorum.

 

İSMAİL SARIÇAY

E-Mail:isaricay@gmail.com 

<<GERİ