DÜŞÜNEN İNSAN YETİŞTİRMEK
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
Toplumlara yön veren, problemlerine çözüm üretenler her zaman düşünürler olmuştur.
Türk milleti olarak dünya çapında ün salmış bir çok düşünür yetiştirmişizdir.
Bunlardan bazılarını yad edecek olursak, Tıp alanında İbni Sina, Matamatik alanında Nasrettin-i Tusi ve Ali Kuşçu, Astronomi alanında Uluğ Bey, Tasavvuf alanında Ahmet Yesevi, Mevlâna, Yunus Emre vb. gibi dünya çapında tanınmış bilim ve düşünürlerimiz vardır.
Bu bilim adamı ve düşünürlerimiz, çağlarının tüm dünyaca tanınmış simalarından olmuşlardır.
Yaşadıkları çağın çeşitli buhran ve problemlerine önemli çözüm yoları göstermişlerdir.
Ancak onlar ve benzerlerinden sonra, yüz yıllardır dünya çapında tanınan bir düşünürümüz çıkmamıştır.
Değişik platformlarda ve şahsi konuşmalarımızda hepimizin şahit olduğu gibi, hep batılı düşünürlerden dem vurulur ve onların görüş ve düşünceleri örnek gösterilir.
Düşünen insanlar yetiştiremeyen yada düşünen insanlardan mahrum olan milletler yada toplumlar, ne yazık ki medeniyet tarihine not bırakamayanlardır.
Düşünen insanlar sorun üreten değil, çare bulan insanlardır. Onlar ki, tüketmekten ziyade üretenlerdir.
Düşünen insanlar, içinde yaşadıkları toplumların ve çağın girift olan problemlerine, (ister toplumsal, ister evrensel çapta olsun) sosyal, kültürel, ekonomik vb. parmak basıp, çözüm yolları üreten ve gösteren toplum önderleridir.
Bir toplumda ne kadar düşünür yada düşünen insan yetişiyorsa, o toplumda meydana gelebilecek sorunlar o oranda rahat çözülür.
Düşünen insan yetiştirmek, eğitimle bire bir ilişkilidir. Ezberciliğe dayanan, uygulamadan uzak, düşünmenin ve bunu ifade etmenin yasak olduğu bir ortamda, evrensel düşünürler yetiştirmek elbette hayaldir.
Bütün eğitim alanlarında, ezbercilik ve bilgi aktarımından ziyade, önce düşünebilme yöntemleri öğretilmelidir. Yani düşünmeyi öğretmeliyiz.
Hepimizin çeşitli eğitim kademelerinde okurken yaşadığımız hatıralar vardır.
Derslerde öğretmenlerimizin söylediklerinin dışına çıkan bir görüş bildirdiğimizde, ya azarlanmışızdır yada susturulmuşuzdur.
Böyle olunca da bir daha cesaret edip de, kendi düşünce ve fikirlerimizi söyleme teşebbüsünde bulunmaya gerek görmemişizdir.
Halbuki yeni yeni düşünce ve fikir üreten insanlar takdir ve taltif edilse, içimizden nice ufku deryaları aşacak ve fezanın derinliklerini keşfedecek gençlerimiz çıkacak.
Ama ne yazık ki, gençlerimizi kendi çizdiğimiz ve oluşturduğumuz kalıplar dışına çıkarmamak için her türlü tedbiri alıyor ve geliştiriyoruz.
Ondan sonra da diyoruz ki, dünya çapında bir bilim adamımız, bir düşünürümüz, bir buluşçumuz çıkmıyor.
Elbette çıkmaz. Biz bütün kapı ve pencereleri kalın perdelerle kapatıp, hatta örüp, ondan sonrada bir ışık bekliyoruz.
Her alanda düşünen insan yetiştirmek asıl olmalıdır.
Çünkü düşünen insanlar toplumların birer yıldızıdır. Geleceklerine ışık tutar ve aydınlatırlar.
Unutulmamalıdır ki, bütün medeniyetler, düşünen insanların ve onlara sahip olan toplumlarındır. 23.09.2003