FİLİSTİN’E YOL AÇIK MI, KAPALI MI?

 İSMAİL SARIÇAY

E-Posta: isaricay@gmail.com          

Geçtiğimiz hafta İHH(insani yardım vakfı) öncülüğünde Avrupa’dan “Filistin’e yol açık” adı verilen bir yardım konvoyu yola çıktı.

Yardım konvoyuna her ülkeden katılanlar oldu.

Katılanlar arasında her kesimden insanlar vardı.

Türkiye’den de katılanlar oldu.

Büyük bir araç konvoyu oluştu.

Konvoy Filistin sınırına kadar zor da olsa ulaştı.

Görüldü ki Filistin’e yollar öyle hiç de açık değilmiş.

Duvarlar, tel örgüler vb. engeller.

Asıl önemlisi de bürokratik engeller.

Görüldüğü gibi yol açık diye gidenlerin başlarına taşlar yağdı.

Sopalar indi.

Kısacık yollar varken nereler dolaşıldı.

Yolların ne kadar açık! Olduğunu televizyonlardan izledik.

Filistin yollarının açık olup olmadığını bilmiyoruz ama Gazze’nin açık hapishane olduğundan eminiz.

Milyonlarca insanın ufacık kara parçasına sıkıştırıldığından da.

İnsanlığın gözü önünde aç susuz bırakılan bir Gazze halkından da.

İnsan hakları şampiyonlarının sağır sultanları oynamasından da eminiz.

Peki, Filistin’e yollar kapalı mı?

Kapalı olmasa zaten böyle bir girişime ihtiyaç olmazdı.

Bu girişimin amacı da açık hapishane haline gelen Gazze halkının yaşadığı dramı anlatmaktı.

Gazzelilerin unutulan dramını uluslararası kamuoyuna taşımaktı.

İsrail’in insan hakları ihlallerini gündeme getirmekti.

Gazze’ye uyguladığı acımasız ambargoyu delmekti.

Bir nebze de olsa dünya gündemine sokabilmekti.

Sonuçta az da olsa istenen oldu.

Peki, çözüme katkısı oldu mu?

Olacağını hiç sanmıyorum.

İsrail durdurulmadığı müddetçe bu mümkün de değildir.

Sembolik olarak da olsa bu girişimle belki de ambargo delinmiş oldu.

Tabi ki bu durum Filistin’e yolun açık olduğu anlamına gelmiyor.

Bu girişimle Gazze’de geçen yıl İsrail’in uyguladığı vahşi soykırım ve katliamlar tekrar hatırlatılmış oldu.

Evleri ocakları başlarına yıkılan insanlara sembolik de olsa yardım götürüldü.

Dünya kamuoyunun dikkati nazarı Gazze’ye celp edilmeye çalışıldı.

Hepsi o kadar.

11.1.2010