YAZARLAR

       GELECEK NESİLLER   

        İsmailSARIÇAY                                                                   17.09.2002

        e-posta: isaricay@gmail.com    

          Dünya üzerinde hiçbir ülke yoktur ki geleceğini düşünmesin, geleceğini garanti altına alma planları yapmasın ve geleceğinin garantisi olan genç nesle gereken önemi vermeyi düşünmesin.

         Ne var ki  her ülkenin ortak amaçları bu olmasına rağmen, bütün ülkelerce genç nesillere gerekli yatırım ve eğitimin verildiğini söylemek de yanlış olur.

        Bir çok ülkede düşünülen ve planlanan bu hedefler, maalesef düşünceden ve sanal olmaktan öteye gidememektedir. Halbuki asıl olan, düşünce veya sanaldan pratiğe geçirmektir.

       Yarınlarımızı yönetecek olan genç nesiller, dünyanın gelmiş olduğu bu teknolojik ve bilimsel seviyenin gerisinde kalacak olursa, geleceğimizi teslim edeceğimiz bu nesiller çağlarına ayak uyduramayıp, bizleri, yarınlarımızı kaybetmeyle karşı karşıya bırakacaklardır.

    Genç nesiller öyle yetiştirilmelidir ki, onlar bizim çağımıza göre değil, onların çağlarına göre hazırlanmalıdır.

     Bu günden ileriye doğru baktığımızda gelecek toplumlar bilgi ve iletişim toplumu olacaklar, bu pencereden değerlendirdiğimizde bir çok ülke, bu günden bilgi toplumu olma yolunda bir hayli mesafe almaktadır.

     Tabi ki insan ister istemez kendi kendine sormadan edemiyor. Acaba biz bu gelişmenin neresindeyiz?

     Hal böyleyken bizlerde genç nesillerimizi, işte bu günden emareleri görülen bilgi toplumu yapısı standartlarına göre eğitmek ve hazırlamak zorundayız.

    Milli gelirden eğitime ayrılan %2-3 gibi çok düşük orandaki payı, %8-10 düzeylerine çıkarabilmeliyiz ki, gelecek nesillerimizi, gelecekteki düşünülen ve planlanan gelişmiş, bilgi toplumuna hazırlayabilelim.

       Dünyada ezilen ve yoksul toplumlar kategorisindeki yerimizi, dünyaya yön veren mutlu, gelişmiş, muktedir ve dünya insanlığına verebilecek medeni ve örnek kültürel   değerleri üretebilen öncü toplumlar seviyesine çıkaralım.

       Bütün bunlar planlanıp yapılırken, kendi kimliğimizden kopmadan, eşsiz maddi ve manevi değerlerimizi evrenselleştirerek dünyanın motor gücü haline getirmek, asıl hedef olmalıdır.

       Hepimizin bildiği ve zaman zaman ifade ettiği  gibi, bugünkü dünyaya hakim olan teknoloji ve kültür, gelişmiş Amerikan ve Batı teknolojisi ve kültürüdür.

       Bilgi toplumuna hakim olacak kültür niçin Türk kültürü olmasın? Geleceğin ufkunda Türk kültür ve medeniyeti bir güneş gibi niçin doğmasın?

     Yeter ki bizler geleceğimizi yönlendirecek genç kuşaklarımızı, o şartları oluşturabilecek bilgili, becerili, dünyayı, hatta kainatı okuyabilen, tanıyan ve değerlendirebilen  nesiller olarak yetiştirelim.

        Bu söylediklerimiz belki bazı okuyucularımıza biraz hayal, birazda sanal gelebilir. Ancak bütün bildiğimiz ve gördüğümüz her şey dün hayaldi, sanaldı.

         Aya gitmek, uzayda yıldızlar arası seyahat yapmak, radyo, televizyon, uçak, füze, bilgisayar vb. bunların hepsinin başlangıcı aynıydı. Hayal veya Sanal.

          Bugün hangimiz bunlara hayaldir veya gerçek dışıdır diyebiliyoruz.

        Bütün diğer alanlara yapılacak harcama ve yatırımları, ne kadar aksatırsak aksatalım, ne kadar kısarsak kısalım, geleceğimizin garantisi olan genç nesillere yapılacak yatırımları aksatmayalım.

<==Anasayfa