GENÇLERİ İŞSİZ, AŞSIZ VE EKMEKSİZ BIRAKMAYALIM
İsmailSARIÇAY
13.08.2002
e-posta:
isaricay@gmail.com
Ülkeleri ayakta tutan
ve devamını sağlayan,geleceğe ümitle bakmalarının garantisi olan
genç nesle,her ülke gerekli önemi vermek zorundadır.
Gençlerin geleceğe yönelik eğitilmesi, iş sahibi olmaları,o bitmez
tükenmez beyin ve fizik enerjilerini, üretimde ve ülke
kalkınmasında daima motor gücü olarak kullanmak gerekir.
Dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkelerinin
başında Türkiye gelmektedir. Ülkemiz nüfusunun kahir ekseriyeti
genç nüfustan oluşmaktadır.
Ancak bu genç kuşağa gerekli önemi verdiğimizi
söyleyemeyiz. Bir çok eğitilmiş gençle birlikte,eğitim olanağı
bulamamış milyonlarca yeni kuşak maalesef işsiz güçsüz
dolaşmakta,yarınından endişeli olarak iş,aş ve ekmek parası
kazanabileceği günleri beklemektedir.
Halbuki ülkemiz öyle bir konumdaki,fakir olması
için bütün dünya bir araya gelse bunu başaramamaları gerekir.
Çünkü ülkemiz o kadar önemli bir
konumdaki,dünyanın kritik su yollarının merkezinde,üç tarafımız
denizlerle çevrili, yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından
hala bakir, Uranyum ve bor gibi en stratejik madenlerin ülkemizde
olması, dünyanın pazarı kabul edilen petrol ve gaz zengini
ülkelerin kapısı olması, üç kıtanın bir birine geçiş noktasında
bulunması,dünyada hiçbir ülkenin elinde bulunmayan olanaklardır
bunlar.
Bütün bunlara rağmen kişi başına düşen milli
gelirimiz 20.000$ dolarlarda değil de,2000$ dolarlarda olması ve
geri kalmış fakir ülkeler arasında bulunmamız doğrusu anlaşılacak
gibi değil.
Son açıklanan rakamlara göre resmi işsizlik
oranı çalışabilir nüfusun yaklaşık %10’dur. Gizli işsizlikle
beraber işsizlik oranı öyle anlaşılıyor ki %15-20’leri
bulmaktadır. Bir ülke için bu oranlar çok yüksek olmakla kalmayıp,
büyük tehlikelerin de belirtisi olabilmektedir.
Gelişmiş ülkelerde %2-3 gibi bir işsizlik
oranı,o ülkeler için en büyük tehlike olarak kabul edilmekte ve
hemen gerekli tedbirler alınmaktadır.
Ne yazık ki ülkemizde işsizlik artıkça artıyor
fakat görünürde buna ne bir çare ve ne de bir önlem alınıyor. Eğer
böyle giderse yakın gelecekte ülkemiz bu günkünden daha tehlikeli
ve önü alınamaz problemlerle karşı karşıya kalabilir.
Bu gün bir çok genç insanla görüştüğümüzde,iş
bulamadıklarından,hala babalarının verdiği cep harçlığına mahkum
olduklarından,hiç olmazsa askari ücretle bile iş bulabilseler
kendi ihtiyaçlarını karşılayabileceklerinden söz etmekteler.
Her gün boş boş sokaklarda dolaşmaktan,kahve
köşelerinde boşu boşuna ömür tükettiklerinden söz ederek,bizim
halimiz ne olacak bilmiyoruz demektedirler.
Hak vermemek mümkün değil. En verimli
olabilecekleri bir çağda,kendilerinin geçimini sağlayabilecek her
hangi bir iş bulamıyorlar. Evlenmeye kalksalar en büyük engel
işsizlik. İş kurmaya kalksalar sermaye yok.
Geriye ne kalıyor maddi sıkıntılar içinde
işsizler ordusuna katılmak.
Ülkemizde işsizliğe çare bulunması aslında pek
o kadarda zor olmasa gerek. İstihdam oluşturacak insanların
önündeki,anlamsız ve gereksiz bütün bürokratik engeller ve ağır
vergi yükü kaldırılsa,öyle inanıyorum ki ülkemiz insanı girişimci
gücünü ortaya koyarak büyük iş alanları oluşturabilecek,hatta
kendi işini kendisi kurarak bu problemi kökünden halledecek.
Fakat vergi yükü ve bürokratik engeller
insanları canından bezdiriyor. Bunları iş kuran ve kurmaya
çalışanlar çok iyi bilir. Üstüne üslük birde çağımız anlayışına
aykırı,kırmızı sermaye mi, yeşil sermaye mi gibi ayrımcı ve
istihdamı engelleyici söylenti ve uygulamalar,istihdam oluşturma
teşebbüslerini engellemektedir.
Vatandaşımız da işte böyle anlamsız engellerle
uğraşmaktansa, ne yapıyor,alıyor parasını en kolay kazanma yolu
olan bankaya götürüp yatırıyor. Ne işçiyle,ne bürokrasiyle, nede
vergiyle uğraşıyor. Üstelik uyurken bile kazanıyor.
Ülkemizin en büyük handikabı genç neslimizi
istihdam edecek,,üretime yönelik,üretken,zincirleme yatırımlar
oluşturamamaktır.
Ne yapıp edip Türk insanının ufkunu
daraltan,girişimci ve üretimci gücünü sınırlayan,bütün engellerin
kaldırılması gerekir.
İşte bütün bu engeller ve çağımızla ters düşen
anlamsız uygulamalarla,ne acıdır ki,paha biçilmez genç
nüfusumuzun, enerjisinden, üretkenliğinden faydalanmamızı
kösteklediğimiz gibi, gençlerimizi en verimli çağlarında, sokak ve
kahve köşelerinde işsiz, aşsız ve ekmeksiz bırakıyoruz.
<==Anasayfa