Güvenlikten dünya dizaynına

GÜVENLİKTEN DÜNYA DÜZENİNE

İSMAİL SARIÇAY

Sovyetlere karşı güvenlik amacıyla kurulan NATO, Sovyetlerin 1990’lı yılların başlarında çökmesi ve dağılmasıyla birlikte, kuruluş amacının dışında yeni görev tanımlamaları arayışına başlamıştır.

İlk defa bu anlayış çerçevesinde Bosna’da Sırp katliamlarına direk müdahale etmiş, burada Sırpların etnik temizleme saldırılarına son vermiştir.

NATO daha sonra ABD’nin terör bahanesiyle saldırdığı Afganistan’da, görev almış ve hala buradaki varlığını sürdürmektedir.

NATO bu yeni anlayış çerçevesinde, kendisine yeşil kuşak adı da verilen İslam coğrafyasına karşı yeni hedef ve görev alanları tayin etmiştir.

Bu coğrafyada, temeline bakılacak olursa İsrail’in işgal ve saldırılarına karşı oluşan tepkilerden kaynaklanan çeşitli terör örgütleri ortaya çıkmıştır.

Bu terör örgütleri İsrail’i, ABD’nin desteklediğinden hareketle, dünyanın değişik yerlerinde ABD hedeflerine karşı saldırılarda bulunmuşlar ve bulunmaktadırlar.

İşte bütün bu gelişmeler NATO’nun en büyük ortağı olan ABD’nin öncülüğünde, görev alanlarının yeniden belirlenmesine ve yeni hedeflerin oluşturulmasına sebep olmuştur.

Bu anlayışla 28.06 2004 günü İstanbul’da geniş çerçeveli bir zirve toplandı. NATO’nun yapacağı bu zirve için geniş güvenlik tedbirleri alındı. Bu zirve ayrıca ülkemizde düzenlenen, dünya çapındaki en büyük zirve de olacaktır.

Biz bu yazımızı yazdığımız saatlerde henüz başlamış olan zirvede konuşulacaklar aşağı yukarı belliydi ama sonuçlarını bugün yada yarın ancak öğrenme fırsatı bulabileceğiz.

Öyle anlaşılıyor ki, bu zirvede, dünyanın gelecek yüz yılının planları görüşülecek, dünyaya önümüzdeki günlerde verilecek yenidünya düzeni üzerinde tartışılacaktır. NATO’nun yeni görev alanları ve yetkileri üzerinde büyük tartışmalar yaşanacaktır.

Güvenlik amacıyla kurulan NATO, yeni görev anlayışı olarak dünyaya düzen verme noktasına gelmiştir. Bunların başında hala gündemdeki yerini koruyan ABD’nin BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) projesini hayata geçirme hedefi de var.

Bu projenin görünürdeki temel hedefi, İslam ülkelerini demokratikleştirmek ve özgürleştirmek olarak ifade edilmektedir.

Bunu yaparken de Türkiye’yi devreye sokmaya çalıştıkları açık açık görülmektedir. Çünkü Irak’ta ABD ve müttefiklerinin yapmaya çalıştıkları özgürleştirmenin ne olduğu ve nelere mâl olduğunu bütün dünya gördü ve görmeye devam ediyor.

Tabi buna diğer NATO üyeleri ne diyecek, zirvenin sonunda göreceğiz. Çünkü bu projeye Fransa ve Almanya ilk günden beri temelde karşı olduklarını söylüyorlar. ABD’nin diretmesine ne kadar karşı koyabilecekler bekleyip göreceğiz.

Güvenlik amacıyla kurulan ve bizimde içinde bulunduğumuz NATO, bakalım güvenlikten dünya düzenini yeniden kurma hedefine, insanlık mağdur edilmeden, yeni yeni acılar oluşturmayacak kararların altına imza atma başarısını gösterebilecek mi?

29.06.2004