İnsanlığın bugün geldiği medeniyet ve teknolojik
seviye itibariyle geçmişte yaşanmış insanlık
trajedilerinin geride kaldığı düşünülüyordu.
Birçok düşünür
ve yazarçizer artık bin yıl geride kalmış haçlı savaşlarının
bugünkü çağda tekrarlanamayacağını ifade ediyorlardı.
11 Eylül 2001
tarihindeki ikiz kulelere saldırıdan sonra başkan Bush’un haçlı
savaşlarını başlattığına yönelik ifadeleri bile anlamsız ve çağa
uygun olmadığı düşüncesiyle pek inandırıcı bulunmamıştı.
Birçok kurum
kuruluş ve kişiler bu çağda da haçlı seferleri mi olurmuş diye
alaylı ifadelerle dile getirmişlerdi.
On bir
eylülden sonraki dünyada meydana gelen işgalcilik ve saldırganlık
Post modern bir haçlı saldırısı olduğunun açık delilleri haline
gelmiştir.
Afganistan,
Irak, Filistin ve Lübnan’daki uygulamalarla birlikte yakın
gelecekte Suriye, İran, Endonezya, Nijerya vb. İslam ülkeleri için
düşünülen senaryo ve planlar bu Post modern haçlı savaşlarının bir
göstergesidir.
Sadece adları
haçlı savaşları değil de başka başka isimler altında ifade
edilmesidir.
Son zamanlarda
büyük devletlerin sorumlu kişileri ve Hıristiyan dünyasının ruhani
liderlerinin ifadeleri hepimizin aklına şunu getirmektedir.
Demek ki,
binli yıllardaki o haçlı kafası hala ayakta ve aynı katliam ve
saldırıları başlatmak için fırsat kollamaktadırlar.
Papa XVI.
Benedictus'un hiçbir şey yokken Peygamberimizle ilgili ağır
hakaretler ve tahrik içeren sözler sarf etmesi, Papa’nın da bu
haçlı zihniyetinden kurtulamadığının işaretidir.
Papa bu
sözlerini derhal geri alıp tüm İslam âleminden açıkça özür
dilemelidir.
Günümüzde
dinler arası diyalog ve barıştan bahsedilirken Papanın hiç gereği
yokken böyle saldırgan bir tutum içine girmesi düşündürücüdür.
Çünkü binli
yılların başlangıcında haçlı seferlerinin kışkırtıcısı ve
başkahramanları hep o günün Papaları olmuştur.
Belki de
bugünkü Papa, Hıristiyan âleminin en güçlü ve İslam âleminin de en
zayıf olduğu bu dönemi göz önüne alarak, bütün İslam âlemini
ezmenin ve Hıristiyanlığı dünyaya hâkim kılmanın zamanının geldiği
düşüncesinde olabilir.
Eğer Papanın
söyledikleri böyle bir düşünce ürünüyse, bu düşünce ne insanlığın
hayrınadır nede Hıristiyanlığın.
Tarihte
kaldığını düşündüğümüz o sekiz kere tekrarlanan Haçlı Savaşları,
herkesin malumu olmak üzere kutsal din savaşları haline sokulmuş
ve tüm Müslüman illeri baştanbaşa saldırıya uğrayarak taş üstünde
taş ve insanüstünde baş bırakılmamıştır.
Tabiî ki her
seferinde de kendileri açısından perişan bir şekilde sonlanmıştır.
İlk haçlı
seferlerini birçoğumuz tarih derslerinden hatırlayacaktır. 1095
yılında Papa Ürben II. ve Papaz Piyer Lermit tarafından tüm
Hıristiyan âlemi teşvik ve tahrik edilerek başlatılmıştı.
Yine
1200–1204 yılları arasındaki haçlı seferlerinin baş aktörü yine
bir papa’ydı.
Papa İnosan,
Kudüs'ü kurtarmak maksadıyla tüm Avrupa'yı haçlı seferlerine
katılmaya teşvik ve davet ederek başlamıştı işe.
Eğer bu gün
yine Papa XVI. Benedictus bilerek ve planlı bir şekilde böyle bir
düşünceyle yola çıkarak tüm Müslümanları rencide edecek ifadeler
kullanıyorsa, insanlık büyük bir tehlikenin içine doğru
sürükleniyor demektir.
Papa, artık
insanlığın gelmiş olduğu bu medeni çağda hala bin yıl öncesinin
ortaçağ Haçlı kafa yapısını ve zihniyetini taşıyorsa, vay bu
insanlığın ve medeniyetin haline.
Fatih Sultan
Mehmet 1453 yılında bu ortaçağ kafa yapısını ve haçlı zihniyetini,
ortaçağı kapatıp yeniçağı açarak tarihin çöplüğüne gömmüştü.
Demek ki hala
bazılarının iç dünyasında ortaçağ ve haçlı zihniyeti yaşamaya
devam etmektedir.
Bu Haçlı
kafasıyla dünyada ne barış olur nede huzur.
Olsa olsa
geçmişteki haçlı saldırılarında olduğu gibi kitlesel katliamlar
olur, insanlığın sonu olur.
NOT:
Tüm eğitim camiasının yeni başlayan eğitim ve öğretim yılını
kutluyor ve başarılar diliyorum.