UTANÇ UÇAKLARI

 

HAÇLI KAFASI 

                      İsmail SARIÇAY                                                                                     19.09.2006

                                     e-posta: isaricay@gmail.com

İnsanlığın bugün geldiği medeniyet ve teknolojik seviye itibariyle geçmişte yaşanmış insanlık trajedilerinin geride kaldığı düşünülüyordu.

Birçok düşünür ve yazarçizer artık bin yıl geride kalmış haçlı savaşlarının bugünkü çağda tekrarlanamayacağını ifade ediyorlardı.

11 Eylül 2001 tarihindeki ikiz kulelere saldırıdan sonra başkan Bush’un haçlı savaşlarını başlattığına yönelik ifadeleri bile anlamsız ve çağa uygun olmadığı düşüncesiyle pek inandırıcı bulunmamıştı.

Birçok kurum kuruluş ve kişiler bu çağda da haçlı seferleri mi olurmuş diye alaylı ifadelerle dile getirmişlerdi.

On bir eylülden sonraki dünyada meydana gelen işgalcilik ve saldırganlık Post modern bir haçlı saldırısı olduğunun açık delilleri haline gelmiştir.

Afganistan, Irak, Filistin ve Lübnan’daki uygulamalarla birlikte yakın gelecekte Suriye, İran, Endonezya, Nijerya vb. İslam ülkeleri için düşünülen senaryo ve planlar bu Post modern haçlı savaşlarının bir göstergesidir.

Sadece adları haçlı savaşları değil de başka başka isimler altında ifade edilmesidir.

Son zamanlarda büyük devletlerin sorumlu kişileri ve Hıristiyan dünyasının ruhani liderlerinin ifadeleri hepimizin aklına şunu getirmektedir.

Demek ki, binli yıllardaki o haçlı kafası hala ayakta ve aynı katliam ve saldırıları başlatmak için fırsat kollamaktadırlar.

Papa XVI. Benedictus'un hiçbir şey yokken Peygamberimizle ilgili ağır hakaretler ve tahrik içeren sözler sarf etmesi, Papa’nın da bu haçlı zihniyetinden kurtulamadığının işaretidir.

Papa bu sözlerini derhal geri alıp tüm İslam âleminden açıkça özür dilemelidir.

Günümüzde dinler arası diyalog ve barıştan bahsedilirken Papanın hiç gereği yokken böyle saldırgan bir tutum içine girmesi düşündürücüdür.

Çünkü binli yılların başlangıcında haçlı seferlerinin kışkırtıcısı ve başkahramanları hep o günün Papaları olmuştur.

Belki de bugünkü Papa, Hıristiyan âleminin en güçlü ve İslam âleminin de en zayıf olduğu bu dönemi göz önüne alarak, bütün İslam âlemini ezmenin ve Hıristiyanlığı dünyaya hâkim kılmanın zamanının geldiği düşüncesinde olabilir.

Eğer Papanın söyledikleri böyle bir düşünce ürünüyse, bu düşünce ne insanlığın hayrınadır nede Hıristiyanlığın.

Tarihte kaldığını düşündüğümüz o sekiz kere tekrarlanan Haçlı Savaşları, herkesin malumu olmak üzere kutsal din savaşları haline sokulmuş ve tüm Müslüman illeri baştanbaşa saldırıya uğrayarak taş üstünde taş ve insanüstünde baş bırakılmamıştır.

Tabiî ki her seferinde de kendileri açısından perişan bir şekilde sonlanmıştır.

 İlk haçlı seferlerini birçoğumuz tarih derslerinden hatırlayacaktır. 1095 yılında Papa Ürben II. ve Papaz Piyer Lermit tarafından tüm Hıristiyan âlemi teşvik ve tahrik edilerek başlatılmıştı.

 Yine 1200–1204 yılları arasındaki haçlı seferlerinin baş aktörü yine bir papa’ydı.

 Papa İnosan, Kudüs'ü kurtarmak maksadıyla tüm Avrupa'yı haçlı seferlerine katılmaya teşvik ve davet ederek başlamıştı işe.

Eğer bu gün yine Papa XVI. Benedictus bilerek ve planlı bir şekilde böyle bir düşünceyle yola çıkarak tüm Müslümanları rencide edecek ifadeler kullanıyorsa, insanlık büyük bir tehlikenin içine doğru sürükleniyor demektir.

Papa, artık insanlığın gelmiş olduğu bu medeni çağda hala bin yıl öncesinin ortaçağ Haçlı kafa yapısını ve zihniyetini taşıyorsa, vay bu insanlığın ve medeniyetin haline.

Fatih Sultan Mehmet 1453 yılında bu ortaçağ kafa yapısını ve haçlı zihniyetini, ortaçağı kapatıp yeniçağı açarak tarihin çöplüğüne gömmüştü.

Demek ki hala bazılarının iç dünyasında ortaçağ ve haçlı zihniyeti yaşamaya devam etmektedir.

Bu Haçlı kafasıyla dünyada ne barış olur nede huzur.

Olsa olsa geçmişteki haçlı saldırılarında olduğu gibi kitlesel katliamlar olur, insanlığın sonu olur.

NOT: Tüm eğitim camiasının yeni başlayan eğitim ve öğretim yılını kutluyor ve başarılar diliyorum.

Anasayfa