YAZARLAR

HAKLARIMIZI BİLİYOR MUYUZ?

                                     İsmail SARIÇAY                                                                                       

                                     e-posta: isaricay@gmail.com

            Her yıl 10 aralık günü dünya insan hakları günü olarak kutlanmaktadır. 10 aralık 1948 yılında Birleşmiş milletler genel kurulunda ”İnsan hakları evrensel beyannamesi" üye ülkelerin,kahir ekseriyetiyle kabul edilmiştir.

Ülkemiz de “İnsan hakları evrensel beyannamesi”ni, 6 nisan 1949 yılında  9119 sayılı bakanlar kurulu kararıyla benimsemiş ve 27 Mayıs 1949 tarihinde de yürürlüğe girmiştir.

          Bu hakların herkes tarafından bilinmesi ve sahip olunması için, yılın her gününü, insan hakları günü olarak düşünmenin büyük faydalarının olacağına inanıyorum.

          Zamanımızda bir çok dünya ülkesinin bu beyannameyi kabul ederek imzalaması, bu belgenin, bütün insanlığın uyması gereken, ortak standartlar haline gelmesini sağlamıştır.

         Otuz maddeden oluşan “İnsan hakları evrensel beyannamesi” insanların temel hak ve hürriyetlerini düzenlemekte ve her ülkenin bu kurallara uymaları istenmektedir.

         Bu amaçla dünya çapında meydana gelen insan hakları ihlallerini incelemek ve denetlemek için birçok komisyonlar, mahkemeler ve dernekler kurulmuştur. Hepimizin yakından tanıdığı Avrupa insan hakları komisyonu, Avrupa insan hakları mahkemesi v.b. gibi.

         Günümüzde, herhangi bir ülkede meydana gelen insan hakları ihlali, o ülkenin içişleri olmaktan çıkmış, bütün ülkeleri ve insanları ilgilendirir duruma gelmiştir artık.

         İnsan hakları beyannamesi, hedef ve içerik olarak ideal olmasına rağmen, uluslararası alanda bunun mükemmel uygulandığını söylemek de, maalesef mümkün değildir. Bunun canlı örneklerine Bosna’da, Çeçenistan’da, Kosova’da, Filistin’de ve son olarak da Irak’ta yaşanan çatışmalarda şahit olduk. İnsanların diri diri yakıldığını, çukurlara gömüldüğünü, ellerinin,  ayaklarının, kulaklarının v.b uzuvlarının canlı canlı kesildiğini ve masum çocukların, kadınların bütün insanlığın gözü önünde nasıl kurşuna dizildiğini televizyonlardan irkilerek izledik.

         Her ne kadar bütün insanların, kâğıt üzerinde insan hakları varsa da uluslararası alanda bunun tam olarak tarafsız uygulandığını söylemek de mümkün değildir. Gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının maruz kaldığı bir kötü muamele hemen tepki görürken, fakir ve geri kalmış ülke vatandaşları söz konusu olduğunda maalesef bu konuda titiz davranan ülkeler vurdum duymazlığa bürünmekte veya burnundan solumaktadırlar. Bu durum, sadece zengin ülkelerin vatandaşlarının insan hakkı var da, diğerlerinin yok mu? Sorularını akıllara getirmektedir.

Bu konuda, zaman zaman, dünya kamuoyunun geç harekete geçtiği, dile getirilmekte ve her bölgede ayrı ayrı standartlar uygulandığı şeklinde, eleştirilere maruz kalmaktadır.

 Ben öyle inanıyorum ki, bu serzenişlerin bir sebebi de “insan hakları beyannamesinin” içeriğinin bütün insanlar tarafından, yeteri kadar bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Dünya üzerinde birçok insanın böyle haklara sahip olduğunun farkında bile olmadığı anlaşılmaktadır.

İşte bu vesileyle insan hakları beyannamesi neleri içeriyor, önemli bazı maddelerini tekrar hatırlamakta büyük faydalar olduğuna inanıyorum.

Bunlar;

-Bütün insanlar özgür, değer ve haklar bakımından eşit doğarlar.  Akıl ve vicdana sahiptirler; birbirine karşı kardeşçe davranmalıdırlar.(md:1)

-Herkes ırk, renk, cins, dil, din, siyasal veya başka herhangi bir ayrılık gözetilmeksizin bu bildiride ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.(md::2)

-Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği her bireyin hakkıdır.(md:3)

-Hiçbir kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.(md:4)

-Hiç kimseye işkence, zulüm, insanlığa aykırı, onur kırıcı cezalar veya işlemler uygulanamaz. (md:5)

-Herkes  her nerede olursa olsun hukuki kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir. (md:6)

-Kanun önünde herkes eşittir ve ayrılık olmaksızın kanunun eşit korunmasından yararlanma hakkına sahiptir.(md:7)

-Hiç kimse kanunsuz olarak tutulamaz, alıkonamaz veya sürülemez.(md:9)

-Herkes haklarının, görevlerinin ve kendisine yüklenilmek istenen suçların saptanmasında, tam bir eşitlikle, davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hak ve adalete uygun ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.(md:10)

-Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu, açık bir yargılanma ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır. Hiç kimse, işlendikleri sırada milli veya milletlerarası hukuka göre suç teşkil etmeyen fiillerden veya ihmallerden ötürü mahkûm edilemez. Bunun gibi, suçun işlendiği sırada uygulanan cezadan daha şiddetli bir ceza verilemez.(md:11)

-Hiç kimse özel hayatı, ailesi, konutu veya yazışması hususunda kanunsuz karışmalara, onur ve ününe karşı saldırılara uğrayamaz. Herkesin bu karışma ve saldırılara karşı kanun ile korunmaya hakkı vardır.(md:12)

-Evlilik çağına varan her erkek ve kadın, ırk, vatandaşlık veya din bakımlarından hiçbir şarta bağlı olmaksızın, evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir. Aile toplumun doğal ve temel öğesidir; toplum ve devlet tarafından korunma hakkına sahiptir.(md:16)

-Her kişi tek başına veya başkalarıyla birlikte mal sahibi olma hakkına sahiptir. Hiç kimse kanunsuz olarak mal ve mülkünden yoksun edilemez.(md:17)

-Her kişinin düşünce, vicdan ve din özgürlüğü vardır.(md:18)

-Her şahıs, silahsız ve saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma hakkına sahiptir.  Hiç kimse bir derneğe mensup olmaya zorlanamaz.(md:20)

-Her kişinin çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma koşullarına, işsizlikten kurtulmaya hakkı vardır.  Herkesin hiçbir ayrılık gözetilmeksizin, eşit çalışma karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. Çalışan her kimsenin, kendisine ve ailesine, insanlık onuruna uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma araçlarıyla da tanımlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.(md:23)   

-Her kişinin eğitime hakkı vardır. Eğitim parasızdır. Hiç olmazsa ilk ve temel eğitim dönemlerinde böyle olmalıdır. İlk eğitim zorunludur. Teknik ve mesleki öğretimden herkes yaralanabilmelidir. Yüksek öğretim, yeterliliklerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.(md:26)

-Bu beyannamenin hiçbir hükmü, içinde ilan edilen hak ve hürriyetlerin bir devlet, zümre veya fert tarafından yok edilmesini güden bir faaliyete girişmeye veya bir fiil bunu işletmeye, herhangi bir hakkı gerektirir mahiyette yorumlanamaz denmektedir.(md:30)

         Bütün insanların bu haklarına sahip çıkması dileğiyle...

<==Anasayfa