İSMAİL SARIÇAY

E-Posta: isaricay@gmail.com

HALKIMIZIN KUTSALLARINA SALDIRILMAMALIDIR

Provokatörler halkımızın kutsal bildiği ve canından aziz bildiği değerleri hedef almaya başlamıştır.

Bunların başında, vatan, bayrak, inanç vb değerler kutsal olarak kabul edilen değerlerdir.

Ülkemizi karıştırmak ve halkımızı birbirine düşürmek isteyen güçler, son günlerde bu değerlerimizi kullanarak bazı sansasyonel olaylar çıkarmışlar ve çıkarmaya çalışmaktadırlar.

 Bunların başında Nevruz bahanesiyle yapılan gösteriler sırasında bayrağımıza yapılan saldırı ve yine bayrak üzerinden Trabzon’da meydana gelen son linç olayları gelmektedir.

Anlaşıldığı kadarıyla Trabzon’daki olaylar da yine bayrak üzerinden yürütülmeye çalışılmıştır. Kim olursa olsun, konuşurken veya birilerini hedef alırken insanların kutsal bildiği alanlara saldırmamalı ve hakaret etmemelidir.

Ülkemizin dünya üzerindeki imajını ve etkisini sınırlandırmak maksadına da hizmet edecek böyle hoş olmayan olaylar hiç kimsenin lehine olmayacaktır.

Tüm toplum kesimleri yapılacak bu tip provokasyonlara karşı uyanık olmalıdır. Özellikle gençler böyle kışkırtıcı ve tuzak kokan yöntemler konusunda, provokatörlerin tuzaklarına düşmemelidirler.

 Çünkü birçok proje hep gençler üzerinden yürütülmüş ve yürütülmektedir.

 Yıllardan beri ülkemizin gelişmesini, birliğini ve dünya üzerinde söz sahibi olmasını istemeyen mahfiller, halkımızı sağcı-solcu, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik-Anti laik gibi söylemlerle bir birine düşürmeye çalıştılar. Üzülerek ifade etmek gerekir ki bunların bazılarından da sonuç aldılar.

Halkımızın faydasına sunulacak katrilyonlarca olanaklarımız, yıllarca ülkemizi uğraştıran ve birçok can ve mal kaybına da sebep olan bu problemlere harcanmıştır.

 Böylece gelişmemize ve zenginleşmemize ayrılacak olan bu kaynaklarımız, iç didişmelerle uğraşırken berhava edilmiştir. Yine aynı senaryo sahnelenmek istenmektedir.

Fakat halkımız belli bir süreden beri çeşitli şekillerde yapılan bu tahrikleri dikkate almamaya başlamıştır. Daha önceki olaylardan gerekli dersi aldığı ve kolay kolay tahriklere kapılmayacağı görülmüştür.

Halkımızın bu sağduyusunu gören karanlık güçlerin amacına ulaşması için başka bahane ve yöntemlerin peşine düştüğü anlaşılmaktadır.

Buldukları son yöntemler, halkımızı can evinden vuracak, canından aziz bildiği değerleriyle oynamaya başladıkları anlaşılmaktadır.

Şer güçler şunu iyi bilmelidir ki, bundan sonra istediklerine ulaşamayacaklardır. Halkımızın sağduyusu sayesinde bütün bu kışkırtmaları ve tuzakları akamete uğrayacaktır.

Artık vatandaşımız aynı delikten bir daha geçmeyecektir ve geçmemelidir.

HIRSIZLAR İYİCE AZITTI

Birçok araba ve eve giren hırsızlar bu defa eğitim kurumlarına girerek değerli araç, gereç ve eşyaları çalmaya başladılar.

 Son olarak Balıkesir’in tanınmış özel eğitim kurumlarından “Özel Serper Bilgisayar Kursun”a giren hırsız ya da hırsızlar, Bilgisayar laboratuarındaki Bilgisayarların içlerini komple boşaltarak çalmışlardır.

 Bilgisayar kasalarını açarak, içinde bulunan bütün parçaları çalan hırsızlar, kayıplara karışmışlardır.

Eğitim kurumlarını soyacak kadar arsızlaşan, eğitimden nasibini almamış hırsızlar, işi iyice azıttılar. Sokaklarda, gece yada gündüz fark etmiyor, her yerde bunlara şahit olmak mümkün.

 Özellikle kadın çantalarına ve kırmızı ışıkta duran arabaları soyacak kadar cüretkârlaşan eşkıyalar artık sınır tanımıyor.  Gerekli her türlü caydırıcı tedbirin alınarak buna bir son verilmelidir.

Şehir Eşkıyalarıyla ilgili bir hikâyeyi aktararak yazımıza son verelim. 

 Bir zamanlar bir eşkıya varmış. Girmediği ev, dövmediği insan neredeyse kalmamış. Bütün çevre ondan köşe bucak kaçarmış. Bir gün yine bir eve soygun için girmiş. Birde bakmış ki, evde oturanlar arasında öğretmeni de var. Eşkıya öğretmenini görür görmez başını yere eğmiş. Sesi çıkmaz olmuş.

Bunu gören öğretmeni, ben seni eşkıya ol diye mi yetiştirdim diyerek, eşkıyayı tekme tokat merdivenden aşa indirmiş.  Çevredeki insanlar olan bitene bir anlam verememiş. Çünkü bu eşkıyaya dayak atan birisini bu zamana kadar hiç görmemişler.

Eşkıyayı tanıyan biri “ne oldu sana yahu, sen böyle dayak yiyecek adam değildin hani?” demiş.

Eşkıya; “Eşkıya olduksa hocamıza karşı gelecek kadar da şerefsiz olmadık ya” diye cevap vermiş.

Eğitim kurumlarını soyacak kadar arsızlaşanların bu şehir eşkıyalarının, her halde insanlıkla alakaları kalmamış olmalı.

       Politika gzt.yay.tar. : 13 Nisan 2005

<<Ana sayfa