HALKIMIZ KRİZ DEĞİL ÇÖZÜM İSTİYOR
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
Hepimiz demokrasiyi dilimizden hiç düşürmeyiz. Her şeyi işimize geldiği gibi anlar, işimize geldiği yorumlar ve işimize geldiği gibi uygularız.
Böylece bizim yaptıklarımız da demokrasi olur.
Dünya nereye biz nereye.
Demokrasi tahammülü gerektirir.
Herkesin görüş ve düşüncesine saygıyı gerektirir.
Ah şu demokrasiyi bir anlayabilsek.
Aslında herkes, kendisine yapılmasını istemediği her türlü davranışı ve uygulamayı, başkaları içinde aynısını düşünse, hiçbir problem kalmayacak.
Buna kendin için istediğini başkaları içinde iste, kendin için istemediğini başkaları için de isteme de diyebiliriz.
Bizler kendimizi bildi bileli, ülkemizde her zaman krizlerle dolu bir hayat yaşadık ve yaşamaya da devam etmekteyiz.
Hep yaşadığımız ve gördüğümüz, sıkıntı ve krizlerle dolu onlarca yıl.
Halkımız bugün tüm kesimlerden kriz değil çözüm istiyor.
Görülen o ki, her zaman birimizin önüne engeller çıkarmakla meşgul olduğumuzdur.
Bizler böyle birbirimizle cedelleşirken, dünün bizden çok geri kalmış ülkeleri, bizleri sollayıp geçmişler bizim umurumuzda bile değil.
Dünün ekmeğe hasret ve temizlik maddelerini bile tanımayan ülkeleri, kişi başına düşen milli gelirlerini, bugün altı, yedi bin dolarlara çıkarırken, bizler bin beş yüz, iki bin dolarlarda sürünüyoruz.
Türk halkı bunlara layık değildir ve olmamalıdır da.
Bütün bu yaşananlar aklımıza şu hikâyeyi getiriyor.
İngiliz Corc ile Fransız Frank denize yengeç avlamaya giderler. Avladıkları yengeçleri bir kovaya atarlar.
Frank’in bir ara gözü kovadaki yengeçlere takılır. Yengeçler kovadan çıkmak için yukarıya doğru çıkmaya çalışmaktadırlar.
Fransız Frank, İngiliz Corc’a seslenerek; “Bakar mısın Corc. Bizim yengeçler kovadan çıkıp kaçacak. Sen yengeç tutmaya devam et de, ben bunları bekleyip kaçırmayayım” der.
Bunun üzerine Corc;
“ Frank yengeçleri beklemeye gerek yok.
Gel gel.
Yengeçler biraz Türk’lere benzerler. Ne zaman ki Türk’lerin biri, bir çıkış yolu bulsa ya da herhangi bir alanda gelişme sağlamaya çalışsa veyahut bir birliktelik kurmaya çalışsalar, hemen diğerleri onları engellemeye çalışırlar.
Bir birlerinin önlerine olmadık engeller çıkarırlar. Böylece kendi kendilerini engelleyerek bize gerek bile bırakmazlar” der.
Frank;
Nasıl yani?
Corc;
“Kovadan çıkmaya çalışan bir yengecin, hemen bir başkası bacağından veya kuyruğundan yakalayarak onun yukarı çıkmasını engelleyerek tekrar aşağıya çeker. Böylece hiçbir yengeç de yukarıya çıkmayı başaramaz. Sana da başlarında beklemeye gerek kalmaz.” der.
Evet Türk halkı olarak kendimizle didişmeyi bırakarak, başımızı şöyle bir kaldırıp çevremize ve dünyaya bir bakalım.
Çevremizde ve dünyada olan ve olabilecek olayları geniş perspektiften bakarak yorumlayalım.
Çağımızı iyi anlayıp, yorumlayarak yeni yeni çözümler üretelim.
Enerjimizi birbirimizle uğraşarak değil, yeni atılımlar da harcayalım.
Tüm toplum kesimleri, sudan bahanelerle çıkarılan ve çıkarılmaya çalışılan krizlerden artık gına getirdi.
Artık halkımızın işine, aşına ve ekmeğine mâl olan, bu anlamsız krizlere son verilmelidir.
03.05.2003