HALKIN BEKLENTİLERİ

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com                                                                  

             Kiminle görüşürseniz görüşün, kime sorarsanız sorun, Balıkesir’in bir türlü orta Anadolu kasabalığından kurtulamadığını ve gelişemediğini söyler.

Şehrimizin coğrafik ve ekonomik her türlü avantajlı şartları taşımasına rağmen gelişemediği, üretemediği, sürükleyici sanayi kuruluşlarına sahip olamadığı,  dolayısıyla istihdam alanlarının açılamadığından dem vurulur.

Gerçekten de çevredeki komşu illere baktığımızda hemen hemen hepsinin büyük gelişmeler ve atılımlar kaydettiğini görürüz.

Mademki bu gerçeği herkes kabul eder duruma gelmiş O halde yapılması gereken Balıkesir’in kalkınması ve gelişmesi için bütün kesimlerin, hiçbir bahaneye sığınmadan, herkesin katkıda bulunabileceği alanlarda, güç birliği içerisine girmesidir.

Fikri olan fikirleriyle, parası olan parasıyla, projesi olan projesiyle,  ilimize yapabileceği katkıların asgarisini yapmakla mükellef olduğunu unutmamalıdır.

Ayrıca Balıkesirli olup da başka illerde olan yatırımcılarla irtibatlar kurularak, onların da yatırımlarını ilimize yönlendirmeleri ne yapılıp edilip sağlanmalıdır.

Çeşitli toplumsal kesimlerle sıkı ilişkileri olan, sanayi odası, ticaret odası, BASİAD vb. gibi sivil toplum örgütlerinin, yatırımları ilimize çekmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmaması gerekir.

Burada asıl büyük görev yeni belediye başkanımız ve ekibine düşmektedir.  Her şeyden önce Balıkesir’i yatırımlar açısından tercih edilir hale getirebilecek cazip şartları oluşturmaları gerekir.

Halkımızın yeni belediye yönetiminden böyle bir beklentisi olduğunu hiçbir zaman unutmamaları gerekir.

İlimizde ilk yapılacakların başında, devam eden alt yapıların bitirilmesinden, ulaşıma, çevre düzenlemesinden, temizliğe ve yeşil alanların dünya standartlarına ulaşmasına ve çağdaş bir şehir görüntüsünün sağlanmasına kadar birçok şey gelmektedir.

 Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, yirmi dört saat suların kaliteli ve kesintisiz aktığı,  elektrik kesintilerinin istisnai ve sokaklarının pırıl pırıl tertemiz olduğu bir şehir görüntüsü sağlanmalıdır.

Sokakların ve caddelerin ışıklandırma sistemlerinin ikide bir arızalanarak karanlıkta kalan değil, gerekli tedbirlerin zamanında alınarak,  vatandaşlarımızın medeni ve çağdaş bir şehirde yaşadıklarının farkına varmaları sağlanmalıdır.

Şehir içi yolların, Yamur, yumur, çamur, çukur olan o çağdışı görüntüsünün en kısa zamanda şehrimize ve halkımıza yakışır bir kaliteye yükseltilmesi gerekir.

Üretim ve yatırım yapacak kişi ve kuruluşlar için bedava veya çok ucuz arsalar üreterek yerli ve yabancı yatırımcıların çekim merkezi haline getirilmelidir.

  Hatta su vb. belediye hizmetlerinin belli bir süre ücretsiz ve kaliteli bir şekilde verilmesi sağlanmalıdır.

Benim anlayamadığım bir başka uygulama da su ve elektrik tüketimindeki cezalandırma yöntemleri. Örneğin vatandaşa deniliyor ki, sen yirmi tondan fazla su ya da yüz elli kilovat saatten fazla elektrik tüketirsen, şu kadar yüksek fiyattan ödeyeceksin. Yani sen fazla tükettiğin için cezalandırılacaksın.

Böyle bir uygulama çok mantıksız ve ticari anlayışa ters bir uygulamadır. Hangi malı yada hizmeti almaya çalışırsanız çalışınız, alacağınız miktar arttıkça fiyatlar düşürülür.

Şimdi pazara ya da bir esnafa gidin. Herhangi bir maldan, bir tane değil, on tane veya yüz tane alacağınızı söyleyin. Esnaf size yüz tane alırsan kardeşim fiyatlar yüzde şu kadar artar mı der, yoksa sana şu kadar indirim sağlarım mı der?

Elbette o malı ya da hizmeti, sayı ve miktar arttıkça çok daha ucuza satın alma olanağınız olacaktır. Böylece malı ya da hizmeti vatandaşlarımıza arz edenler, hem daha fazla üretmeye, hem daha çok satmaya ve hem de daha çok kazanmaya çalışacaklardır. Sanıyorum en mantıklısı da budur.

Kısacası halkımızın yeni yönetimden istek ve beklentilerinin özeti, daha çağdaş bir şehirde yaşamak, sunulan hizmetlerin dünya standartları ölçüsünde olması beklentisidir.

Bu beklentilerin gerçekleştirilmesi umuduyla. 06.04.2004