HESAPLAR KOLAYLAŞACAK
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
Onlarca yıldır dünyanın en değersiz paraları arasında sayılan paramız, 01 Ocak 2005 tarihinden itibaren, itibarlı paralar arasına girecek.
Bol sıfırlı rakamlardan(çünkü altı sıfır atılacak) az sıfırlı ve kuruşlu paraları kullanmaya başlayacağız.
Bu tarihten sonra yabancı paralar karşısında paramızın da bir yeri ve değeri olacak.
Dünya para değerleri sıralamasında, sonlarda değil, başlara yakın bir yere yerleşecek.
Yabancı paralar milyonlu değerlerle değil, kuruşlu değerle anılmaya başlayacak.
Bizlerde böylece cebimizde dünyanın değerli paraları arasına girmiş paralarla dolaşmaya başlayacağız.
Hatta cüzdanlarımızın ve pantolonlarımızın şekli ve biçimi bile değişecek. Cüzdanlarımıza ve pantolonlarımıza bundan sonra bozuk para bölümleri eklenmeye başlayacak.
Maaş ve ücretlerimizi milyonlu, milyarlı TL ile değil, yüzlü yada binli YTL(Yeni Türk lirası) ile ifade etmeye başlayacağız.
Çocuklara verdiğimiz milyonlu harçlıklar yerine, onluklu yada yüzlüklü rakamlar kullanmaya başlayacağız.
Kiralarımızı ve taksitlerimizi, yüzlü rakamlarla ifade etmeye ve ödemeye başlayacağız.
Hesap makinelerine sığmayan ve okumakta zorluk çektiğimiz hesaplamalar gayet kolaylaşacak.
Okullarda öğrencilere okutmakta ve hesaplatmakta zorluk çektiğimiz ve adeta hormonlaşmış rakamlar yerine, daha sade, kolay ve anlaşılır rakamlar kullanacağız.
Büyüklerimizin bir çok hesabı zihinsel olarak yaptığını hepimiz biliriz. Çünkü onlar zamanında paramızın değeri yüksek olduğundan sayısal değerlerde küçüktü.
Küçük olan bu sayısal değerleri babalarımız kağıt kalem kullanmadan hemen hesaplayıverirlerdi. Bizlerde onlara şaşırır kalırdık.
Şimdi bizlerde bir çok hesaplamayı, kısa zamanda zihinden kolayca yapabileceğiz.
Dolayısıyla hesaplar bir hayli kolaylaşmış olacak.
Çocuklara parmak sayılarımızı göstererek beş kuruş, beş kuruş daha kaç kuruş eder yada on lira, on lira daha kaç lira eder diye zihinsel hesaplar sorabileceğiz.
Ev ve araba alırken sıfırlarını saymakta zorlandığımız rakamlar, bundan sonra daha az sıfırlı ve binli rakamlarla ifade edilecek.
Genç nesil belki bu rakamlara alışmakta birkaç ay zorlanacak ama, onlarda kısa zamanda buna adapte olacaklardır.
Bin dokuz yüz ellili ve altmışlı yılları yaşayanlar bu yeni para sistemine alışmakta zorluk çekmeyeceklerdir.
Çünkü o yılları yaşayan nesiller bir kuruş, iki buçuk kuruş gibi delikli bozuk paralarla büyüdü.
Defter alınırdı on kuruş, kalem alınırdı beş kuruş. Bayram harçlıkları yirmi beş, elli kuruştu. Hele yüz kuruş(bir lira) olursa havalara zıplanırdı.
On kuruşlar, yirmi beş kuruşlar bozdurulur bozdurulur öyle harcanırdı.
Bin dokuz yüz yetmişli yıllarda başlayan enflasyonlu yıllar, bizlere kuruşları günden güne unutturdu.
Bu gün en küçük paramız elli bin liralara geldi.
Eğer böyle bir iki yıl daha devam etseydi, en küçük paramız yüz bin yada iki yüz elli bin liralar olacaktı.
İyi ki hesaplar iyice karışmadan, YTL’ye geçiyoruz.
Yoksa hesap makinelerinin bile almamaya başladığı, rakamsal büyüklükleri aldırmak için, hesap makinelerini değiştirmeye başlamıştık.
Sıfırları azaltmakla(altı sıfır atarak) bu gibi yeni maliyetlerden kurtulmuş olacağız.
Böylece yeni Türk lirasına(YTL) geçmekle, hem paramız bulunduğu acıklı durumundan kurtulacak, hem de bizler bundan sonra hesaplarımızı daha kolay yapabileceğiz. 20.10.2004