YAZARLAR
 

  İNTERNET ODALARI

                         İsmail SARIÇAY                                                                                     29.04.2002

                                     e-posta: isaricay@gmail.com

    Yurdumuzda otuz kırk yıl önceleri özellikle köy ve kasabalarda yaşlı-genç ve çocukların bir araya geldikleri ve kültürümüzün bütün özellikleriyle halkımız tarafından yaşandığı ve yaşatıldığı yerler  olarak köy odaları vardı.

    Okuma ve yazma oranının düşük olduğu bu yıllarda,yaşlılar edindikleri bütün kültür, tecrübe ve birikimleri genç nesillere buralarda aktarırlardı. Böylece genç nesillerde kültür değerlerimizi buralarda yaşlı  ve tecrübeli insanlarımızdan öğrenir ve onlarda kendilerinden sonraki nesillere aktarma olanağı bulurlardı.

     Köy odaları böylece bir halk okulu görevi yapar,bilgi ve tecrübeler dilden dile ulaştırılarak, gençlerin hal ve hareketleri buralarda şekillenirdi. Bir başka ifadeyle gençler buralarda eğitilir,alınması gerekli terbiyeyi bu odalarda alırlardı.

      Çağımızda ise bilgi edinme ve bilgiye ulaşma şekilleri öyle hızlandı ve değişti ki bahse konu olan halk odaları işlevini yitirmekle kalmadı tarihteki yerini tozlu sayfalara bıraktı.

   İnternet çağı da denilen bu çağda, artık bilgi ve tecrübeye ulaşma kaynağı olarak köy odaları değil,bilgi odaları da diyebileceğimiz İnternet odaları oluşmuştur.

    Bilindiği gibi İnternet,Uluslararası bilgisayar ağı demektir. Bu ağ öyle bir ağ ki oturduğunuz yerden dünyanın herhangi bir yerindeki,her hangi bir insanla,yazılı,sesli veya görüntülü  olarak konuşabiliyor,alış veriş edebiliyor, hatta anlaşarak evlilikler bile kurabiliyorsunuz.

   Özellikle gençlerimiz, kahve köşelerinden  kurtulup her türlü bilgiye ulaşabilme imkanı sağlayan,temiz ve düzenli İnternet odalarına(kahvelere) kavuşmakla kalmamış bilgi ve tecrübelerini bu kanalla artırarak,ülke ve dünya insanlarıyla bu sayede buluşmuşlardır.

    Gençler buralarda hem istedikleri bilgilere ulaşmayı sağlıyorlar hem de bu sayede çağımızın teknoloji harikası olan Bilgisayar kullanmasını da kendiliklerinden öğreniyorlar.

    En önemlisi de çeşitli zararlı alışkanlık edinme zeminlerinden uzak kalıyorlar. Kendi düşüncelerini ve bilgilerini bütün dünyaya duyurabilme olanağına kavuşuyorlar.

      Kurdukları çeşitli ilişki ve sitelerle kendi kültür değerlerimizi dünyanın öbür ucuna kadar ulaştırıp dünya insanlarıyla paylaşabiliyorlar.

     Türkiye’nin adını duyurmak için yıllardan beri çabalamamıza rağmen başaramadıklarımızı gençlerimiz bugün kurdukları Web siteleriyle oturdukları yerden yapabiliyorlar.

      Bir çok anne baba çocuklarının ellerinden tutarak İnternet odalarına gidiyor veya internet olanağını evlerine getirerek,çocuklarının  çağın bu harika aracını tanımalarını sağlıyor.

     Çocuklarına  Bilgisayarı  ve İnternet olayını tanıtarak,çocuklarının ufkunu genişletip,bu aletlerle iletişim kurmalarını ve azami şekilde çağımızın iletişim ağından yararlandırmaya çalışıyorlar.

     İnternet üzerinden açılan elektronik posta(e-mail) adresleri ve kısa mesaj(SMS) servisleri sayesinde diğer insanlarla çeşitli alanlarda sağlıklı ilişkiler kurup sosyal aktivitelerini de artırıyorlar.

   Öğrenciler verilen ödevlerle ilgili zengin kaynaklara kolaylıkla ulaşıp,dünya  insanının üretmiş olduğu bütün değerleri,öğrenip kullanabiliyorlar.

    Dünya üniversiteleri,çeşitli kurum ve kuruluşlar  birbirleriyle İnternet aracılığıyla iletişim kurup,birbirlerinin bilgi ve birikimlerinden faydalanıp insanlığın problemlerine çare üretebiliyorlar.

    İnsanlık,İnternet sayesinde,dünyayı bir köy haline dönüştürerek,bu dünya köyündeki her türlü  probleme ortak çözüm yolları arama ve bulma olanağına kavuşmuştur.

   Çağı anlamak, yorumlamak, problemlerimize kolay çözümler üretebilmek,dünya insanının bu güne kadar ürettiklerine ulaşabilmek ve bunlardan yararlanabilmek için Bilgisayar ve İnternet olayını yurdumuzun en ücra köşelerine kadar ulaştırmak ve yaygınlaştırmak gerektiğini söylemeye bile gerek yok sanırım.

<==Anasayfa