Yurdumuzda otuz kırk yıl önceleri özellikle köy ve kasabalarda yaşlı-genç ve
çocukların bir araya geldikleri ve kültürümüzün bütün özellikleriyle halkımız
tarafından yaşandığı ve yaşatıldığı yerler olarak köy odaları vardı.
Okuma ve yazma oranının düşük olduğu bu yıllarda,yaşlılar edindikleri bütün
kültür, tecrübe ve birikimleri genç nesillere buralarda aktarırlardı. Böylece
genç nesillerde kültür değerlerimizi buralarda yaşlı ve tecrübeli
insanlarımızdan öğrenir ve onlarda kendilerinden sonraki nesillere aktarma
olanağı bulurlardı.
Köy odaları böylece bir halk okulu görevi yapar,bilgi ve tecrübeler dilden
dile ulaştırılarak, gençlerin hal ve hareketleri buralarda şekillenirdi. Bir
başka ifadeyle gençler buralarda eğitilir,alınması gerekli terbiyeyi bu
odalarda alırlardı.
Çağımızda ise bilgi edinme ve bilgiye ulaşma şekilleri öyle hızlandı ve
değişti ki bahse konu olan halk odaları işlevini yitirmekle kalmadı tarihteki
yerini tozlu sayfalara bıraktı.
İnternet çağı da denilen bu çağda, artık bilgi ve tecrübeye ulaşma kaynağı
olarak köy odaları değil,bilgi odaları da diyebileceğimiz İnternet odaları
oluşmuştur.
Bilindiği gibi İnternet,Uluslararası bilgisayar ağı demektir. Bu ağ öyle bir
ağ ki oturduğunuz yerden dünyanın herhangi bir yerindeki,her hangi bir
insanla,yazılı,sesli veya görüntülü olarak konuşabiliyor,alış veriş
edebiliyor, hatta anlaşarak evlilikler bile kurabiliyorsunuz.
Özellikle gençlerimiz, kahve köşelerinden kurtulup her türlü bilgiye
ulaşabilme imkanı sağlayan,temiz ve düzenli İnternet odalarına(kahvelere)
kavuşmakla kalmamış bilgi ve tecrübelerini bu kanalla artırarak,ülke ve dünya
insanlarıyla bu sayede buluşmuşlardır.
Gençler buralarda hem istedikleri bilgilere ulaşmayı sağlıyorlar hem de bu
sayede çağımızın teknoloji harikası olan Bilgisayar kullanmasını da
kendiliklerinden öğreniyorlar.
En önemlisi de çeşitli zararlı alışkanlık edinme zeminlerinden uzak
kalıyorlar. Kendi düşüncelerini ve bilgilerini bütün dünyaya duyurabilme
olanağına kavuşuyorlar.
Kurdukları çeşitli ilişki ve sitelerle kendi kültür değerlerimizi dünyanın
öbür ucuna kadar ulaştırıp dünya insanlarıyla paylaşabiliyorlar.
Türkiye’nin adını duyurmak için yıllardan beri çabalamamıza rağmen
başaramadıklarımızı gençlerimiz bugün kurdukları Web siteleriyle oturdukları
yerden yapabiliyorlar.
Bir çok anne baba çocuklarının ellerinden tutarak İnternet odalarına gidiyor
veya internet olanağını evlerine getirerek,çocuklarının çağın bu harika
aracını tanımalarını sağlıyor.
Çocuklarına Bilgisayarı ve İnternet olayını tanıtarak,çocuklarının ufkunu
genişletip,bu aletlerle iletişim kurmalarını ve azami şekilde çağımızın
iletişim ağından yararlandırmaya çalışıyorlar.
İnternet üzerinden açılan elektronik posta(e-mail) adresleri ve kısa mesaj(SMS)
servisleri sayesinde diğer insanlarla çeşitli alanlarda sağlıklı ilişkiler
kurup sosyal aktivitelerini de artırıyorlar.
Öğrenciler verilen ödevlerle ilgili zengin kaynaklara kolaylıkla
ulaşıp,dünya insanının üretmiş olduğu bütün değerleri,öğrenip
kullanabiliyorlar.
Dünya üniversiteleri,çeşitli kurum ve kuruluşlar birbirleriyle İnternet
aracılığıyla iletişim kurup,birbirlerinin bilgi ve birikimlerinden faydalanıp
insanlığın problemlerine çare üretebiliyorlar.
İnsanlık,İnternet sayesinde,dünyayı bir köy haline dönüştürerek,bu dünya
köyündeki her türlü probleme ortak çözüm yolları arama ve bulma olanağına
kavuşmuştur.
Çağı anlamak, yorumlamak, problemlerimize kolay çözümler üretebilmek,dünya
insanının bu güne kadar ürettiklerine ulaşabilmek ve bunlardan
yararlanabilmek için Bilgisayar ve İnternet olayını yurdumuzun en ücra
köşelerine kadar ulaştırmak ve yaygınlaştırmak gerektiğini söylemeye bile
gerek yok sanırım.
<==Anasayfa