İŞKENCE MEDENİYETİ
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
Günlerden beri, Irak’a medeniyet! ve özgürlük! götürmeye gidenlerin, Irak halkına uyguladıkları akıl almaz işkence görüntüleri, tüm dünyayı şaşkına çevirdi.
Medyadan izlediğimiz bu görüntülerin daha devede kulak olduğu söylenmektedir. Kim bilir önümüzdeki günlerde daha nice insanlık dışı sahneler izleyeceğiz. Hangi şehir, kasaba, köy ve mezrada ne tür işkenceler yapılıyor şu anda bütün insanlığın meçhulü.
Bu görüntüler insanı ister istemez, İngiliz ve Amerikan medeniyeti acaba işkence medeniyeti mi? sorusunu sormaya zorluyor.
Kızıl derililere yapılan akıl almaz soykırımlar, mahşeri vicdandan daha silinmeden, bunlara Irak’ta 21.yüzyılın vahşi ve aşağılık işkence görüntüleri eklendi.
Bu görüntüler dünya kamuoyu vicdanından uzun yıllar silinecek gibi değil. İnsanlar köpek yerine konulup, boğazlarına tasma takarak çırıl çıplak sokaklarda sürükleniyor. Birbirleriyle cinsel ilişkiye zorlanıyor.
Üç beş tane insan soyulup ayaklarından ve ellerinden birbirlerine bağlanarak, sokaklarda sürüklenmeleri, izleyenlerin nefretlerini göğüslerinden fırlatmıştır.
Bir ailenin bütün fertlerinin, ana, baba, kız, oğlan hepsinin başlarına çuval geçirilip, anadan üryan soyulduktan sonra, başlarından çuvallar çıkarılarak birbirlerine izlettirilmeleri hangi insani ölçüye uyuyor.
Tüm bu görüntüler, mahşeri vicdana şunu haykırıyor.
Nerede olursa olsun, kime yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın, artık vahşet karşısında sessiz kalma.
İnsanlık onurunu bu kadar ayaklar altına aldırma.
Sesinin çıktığı kadar itiraz seslerini haykır.
Hangi emperyalist emellerle olursa olsun, insanlığın geleceğini tehlikeye atanları lanetle.
21.yüzyılda bunun gibi vahşet ve dehşet görüntülerine dur de.
İnsanın, petrolden de, madenden de daha kutsal olduğunu, gözünü kan bürümüş hadsizlere hatırlat.
.....
İnsan hakları konusunda dünyayı terbiye etmeye, kendilerini memur olarak atayanların, bu görüntüleri oluşturmaları akıl alır gibi değil.
Bundan sonra bu vahşi ve insanlık dışı işkence görüntülerini oluşturanların, insan hak ve hürriyetlerinden bahsetmeleri artık inandırıcı olmayacaktır.
Irak’taki bu ilkel işkence görüntülerinden sonra, işgal güçlerinin işlerinin daha da zor olacağını herkes kabul etmelidir.
Irak halkını Saddam dikdatoryasından kurtarmaya gidenler, Irak halkını Saddam’ı aratır duruma getirmişlerdir.
Hani şöyle bir hikâye anlatılır. Bir ülkede zalim mi zalim bir kral varmış. Her öleni kazığa vurdurur ondan sonra gömdürürmüş.
Bu durumu gören halk, şu kral bir an önce ölse de, genç oğlu Kral olsa derlermiş. Böylece ölülerimiz işkence görmekten kurtulsa diye temennide bulunurlarmış.
Aylar yıllar sonra zalim Kral, ağır hastalanmış. Oğlunu yanına çağırmış ve demiş ki “Bak oğlum sana vasiyetimdir. Görüyorsun ben ölmek üzereyim. Bilirsin ki halk beni sevmez. Durmadan beddua eder. Ben öldükten sonra bu halkı öyle bir yönet ki, herkes beni arar duruma gelsin” der.
Kral kısa bir süre sonra ölür ve yerine genç oğlu Kral olur. Hemen babasının vasiyetini yerine getirmeye karar verir. Yeni kral görevi devir alır almaz, hemen bir emirname yayınlar. ”Bundan sonra hastalanıp ölmek üzere olan hastalar hemen tarafıma haber verilecek. Eğer bu emrime rağmen yatağa düşen ve ölmek üzere olan hastalar bildirilmezse yakınları çok ağır şekilde cezalandırılacaktır. Bundan böyle ölmek üzere olan hastalar kazığa oturtularak, ölmeleri beklenecek ve ondan sonra gömüleceklerdir.”
Bu emir nameyi duyan halk şaşkına döner. “Eyvah bizim eski kral daha iyiydi. Hiç olmazsa yakınlarımız ölmeden kazığa vurulmuyordu. Şimdi ise canlı canlı kazığa vurulacak. Olmaz böyle şey demeye başlamışlar. Hemen sokaklara dökülüp, biz eski kralımızı istiyoruz! eski kralımızı istiyoruz!” diye bağırmaya başlarlar.
Bugün Irak halkına yapılanlar ne acıdır ki, bu hikâyeyi hatırlatıyor insanlığa.
Irak’a işgal güçleri öyle bir medeniyet ve özgürlük! Getirdiler ki, Irak halkını eski kralları Saddam’ı çırayla arar duruma düşürdüler. 11.05.2004