İSMAİL SARIÇAY

E-Posta: isaricay@gmail.com

İSRAİL VAHŞET VE KATLİAMIN TEMSİLCİSİDİR

Korsanlıkla ilgili çok hikâye okumuş ve dinlemişizdir.

Korsanlar açık denizlerde seyreden savunmasız gemilere saldırırlar.

Gemide kim varsa genellikle kuşuna dizerler, öldürürler, soyarlar soğana çevirirler.

Onların kanunları da nizamları da yoktur.

Ahlaki ve insani hiçbir endişeleri de mevcut değildir.

Çünkü onlar insanlık değerleriyle barışık değillerdir.

Peki, böyle saldırıları bir devlet yapar mı?

Devlet olan devlet elbette yapmaz, yapamaz.

Ancak İsrail bu korsanlara rahmet okuturcasına saldırılar gerçekleştirdi.

Böylece devlet gibi devlet olmadığını da göstermiş oldu.

İsrail, uluslararası bir yardım kuruluşunun Abluka altındaki Gazze’ye gemilerle yardım götürürken, uluslararası sularda saldırdı.

Vahşet ve katliamlar gerçekleştirdi.

Vahşice cinayetler işledi.

Bu vahşet, katliam ve cinayetler cezasız kalmamalıdır.

Uluslararası kuruluşlar mutlaka bu saldırganlığı cezalandırmalıdır.

Birleşmiş milletler güvenlik konseyi bu durumu kınamakla geçiştiremez.

Nasıl Libya, Irak vb. ülkelere ekonomik, siyasi vb. sıkı ambargo ve abluka uygulamışsa İsrail’e de aynı sertlikte müeyyideler uygulamalıdır.

İnsanlık vicdanı ayrım yapılmadığını böylece mutlaka görmelidir.

Aksi takdirde bu vahşi ve yapay devlet önümüzdeki günlerde tüm dünyayı ateşe verebilir.

Ortadoğu ve dünya barışı bu saldırgan, kural tanımaz terörist devlet tarafından tehlikeye atılabilir.

Tüm dünya ülkeleri artık bunun farkına varmalıdır.

Başta ABD olmak üzere İsrail’e kol kanat gerenler de bu korumacılıktan derhal vazgeçmelidirler.

Yoksa yapılan vahşet, katliam ve soykırım uygulamalarına ortak olmaktan kaçamazlar.

Çünkü İsrail vahşet, katliam ve cinayetlerin temsilcisi olan bir devlet haline gelmiştir.

Son olarak uluslararası yardım konvoyuna yaptığı saldırılarla da korsan devlet olduğunu bir daha göstermiştir.

Politika Gzt. Yay. Tar. : 1.6.2010