KAFKASYA’DA RUS OYUNU  

 İSMAİL SARIÇAY

E-Posta: isaricay@gmail.com

Rusya’nın Orta Asya doğalgaz ve petrol boru hatlarının geçiş yollarını ele geçirme fırsatı kolladığını bilmeyen yok.

Bağımsız Çeçenistan’ı onun için yerle bir etmekten çekinmedi. Şimdi de Gürcistan’ı halletmek için her türlü bahaneyi sonuna kadar değerlendirmek istemektedir.

Ancak Gürcistan Çeçenistan değildir. Çeçenlere kimse sahip çıkmadı. Ne Türkiye olarak biz ses çıkarabildik, ne batılı ülkeler, nede diğer dünya ülkeleri.

3 yıl gibi kısa süren bir bağımsızlıktan sonra Rusya büyük katliamlar yaparak Çeçenistan’ı tekrar vahşice işgal etti.

Ancak başta Türkiye olmak üzere tüm batılı ülkelerin, Gürcistan’da ya da Kafkasya’da çıkacak bir savaşın çıkarlarına büyük bir darbe vuracağını gayet iyi bilmektedirler.

Çünkü Gürcistan Orta Asya ülkelerinden batıya giden enerji kaynaklarının geçiş noktasını teşkil etmektedir.

Buradaki bir krizin tüm dünya ülkelerini derinden etkileyeceği kesin. Enerji ihtiyaçları doğalgaz ve petrole dayalı bizim gibi ülkelerin ekonomileri Kafkasya’daki bir savaştan büyük bir darbe alacaktır.

Onun için Rusya’nın Gürcistan’ı işgale kalkması başta Türkiye olmak üzere bütün batılı gelişmiş ülkeleri ve ABD’yi ayağa kaldırdı.

Rusya-Gürcistan savaşı, Batıyla-Rusya ve ABD-Rusya arasında büyük bir çıkar çatışmasına dönüştü.

Tabii ki Rusya-AB-ABD gizli planları gereğince böyle değilse!

Türkiye’nin Kafkasya konusunda çok uyanık ve dikkatli olması gerekir. Çünkü karşısında rakip gibi görünen çok tecrübeli emperyalist ülkeler vardır.

Bu zamana kadar batılı ülkeler ve ABD, Çeçen-Rus savaşında olduğu gibi Ruslara karşı direk tepki göstermiyorlardı.

Ancak Rusların, Batının ve NATO’nun müstakbel müttefiki olan Gürcistan’ı işgale kalkması bir anda her şeyi ters yüz etti.

Enerji kaynakları yolu üzerinde bulunan Gürcistan’ın işgale uğraması, burada çıkarı olan bütün ülkelerin hesaplarını içinden çıkılmaz hale soktu.

Zamanımızda enerji demek hayat demekle eş anlamlı hele geldi. Onun için bütün ülkeler enerji kaynakları üzerinde hâkimiyet mücadelesi vermektedir.

Bu gün birçok savaş ve anlaşmazlıkların temelinde yine enerji kaynaklarının olduğunu unutmamak gerekir.

Rusların son birkaç yılda ekonomilerini toparlamaları cüretlerini artırmışa benziyor.

Bir milyonluk Çeçenistan karşısında diz çöken dünkü Rusya, son zamanlarda ekonomisini biraz düzelttikten sonra eski Sovyetler birliği günlerini hatırlamaya başladı.

Gürcistan saldırıları Rusya’nın 1990 öncesi saldırganlığına yeniden yeltenmeye niyetli olduğunu gösteriyor.

Göz diktiği eski peyki ülkeleri tekrar kendi etki alanı içine zorla da olsa dâhil etme rüyaları görüyor.

Kısacası Rusya tekrar Kafkasya’da büyük oyunlar oynuyor.

Fakat Rusların Kafkas oyunları eskisi gibi seyirci ve taraftar bulamayacaktır.

Unutulmamalıdır ki eskiden olduğu gibi bazı komşu ülkeleri işgal ederek kendine bağlaması bu günkü dünyada gerçekçi değildir.

Bölge insanları artık uyanmıştır. Eski Sovyetlerden kopan ülkeler bağımsızlığın tadına varmıştır.

Sovyetler döneminde Kara denizin kuzeyini tamamen kontrol eden eski Rusya şimdi sadece küçük bir kıyı şeridine sahiptir.

Yine Sovyetler döneminde Doğu ve kuzey Avrupa’nın tamamına hükmeden Rusya şimdi oradan daha doğuya Asya içlerine kadar çekilmiş durumdadır.

Çin’den Batı Almanya’ya kadar uzanan o eski Sovyet imparatorluğunun içinden onlarca devlet bağımsızlığını ilan ederek Rus boyunduruğundan fikren ve fiilen kopmuştur.

Ayrılan bu devletlerin büyük çoğunluğu batıyla ittifak halindedir. Bir kısmı NATO’ya katılmış bir kısmı da katılmak için gerekli hazırlık ve görüşmeleri sürdürmektedir.

Rusya o eski Sovyet rüyalarından bir an önce uyanmalıdır.

Günümüz dünyası artık özgürlükler, insan hak ve hürriyetleri dünyasıdır.

25.08.2008