KAZA KAVŞAĞI

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com                                                                  

      Son günlerde Balıkesir ve çevresinde, hemşehrilerimizden bir çok trafik kazası geçirenler oldu. 

Bunların başında 100.Yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinde trafik öğretmenliği de yapan Abdurrahman Alioğulları adlı değerli bir öğretmenimiz, ailesisiyle birlikte plevne mahallesinden(eski İzmir yolu çıkışı) İzmir ana asfaltına çıkan kavşakta kazaya uğramıştır. Aile fertleri ve kendisi, yaralı olarak kurtulan saygı değer öğretmenimize ve aile fertlerine geçmiş olsun der  acil şifalar dileriz.

Elim bir trafik kazası geçiren değerli öğretmenimiz Alioğulları vermiş olduğu trafik dersini genellikle öğrencileriyle okul çevresinde uygulamalı olarak yapmakta ve kazalara meydan vermemek için okul çıkışlarında öğrencilerini tarafik görevlisi olarak görevlendirmekte, kendisi de her zaman başlarında bulunmaktaydı. Ne yazık ki önlemeye çalıştığı o acımasız trafik kazasına kendisi de maruz kaldı.

Kazanın meydana geldiği bu kavşakta, hatırladığımız kadarıyla dördüncü trafik kazası meydana gelmiştir.

Buraya her ne kadar trafik işareti de konmuş olsa, kaza kavşağı haline gelen ve Balıkesir’in meskun mahallinin de başlangıcı olan bu kavşağa trafik ışıkları konamaz mı?

Daha etkili bir  emniyetli geçiş ve çıkış tedbirleri alınamaz mı?

Çünkü Plevne mahallesinden geçen ve eski İzmir yolu da denilen bu yolun işlek bir yol olduğunu hepimiz biliyoruz.

Başka kazalara meydan vermeden, yetkililerin burada gerekli tedbirleri alması, aksi taktirde bu kavşakta  daha çok kazalar meydana gelmesi kaçınılmazdır.

Ülkemizdeki  trafik kazaları, orta çaplı, toplu tüfekli savaşlarda meydana gelen can kaybından daha fazla can kaybına sebep olmaktadır.

Sadece üç günlük Ramazan bayramında bile, yüzün üzerinde can kaybı meydana gelmiştir. Buna ancak ve ancak trafik terörü denir. Bizler Kıbrıs savaşı boyunca bile bu kadar insanımızı kaybetmedik.

 Bu trafik terörü öyle bir terör örgütü haline geldi ki, ülkemizin en büyük ve  günden güne büyüyen en tehlikeli terör örgütü oldu.

 Diğer terör örgütleriyle nasıl mücadele ediliyorsa, bu trafik terör örgütüyle de, en az onlar kadar mücadele edilmeli ve gerekli tedbirler acilen alınmalıdır.

Kaybedilen  ve sakat kalan vatandaşlarımızın uğradığı kayıplar hiçbir değerle ölçülemez ve  hiçbir şey bu kayıpların karşılığı olamaz.

Burada tüm sürücülerimize de büyük görevlerler düşmektedir. Her sürücü, her an bir trafik kazası geçirebileceği tehlikesini unutmamalıdır.

Şehir içi veya şehirler arası yollarda sabırlı ve kurallara uygun hareket edilirse kazaya karışma oranları o oranda azalabilir.

Hiç birimizin padişaha kelle yetiştirmeyle görevli olduğumuzu söylememiz mümkün değildir. O halde arabalarımıza bindiğimizde kendimizi unutmayalım. Çoluğumuzun çocuğumuzun ve başka insanların da sağlıklı yaşama ve yaşama hakları olduğunu hatırdan çıkarmayalım.

Özellikle şehirler arası yolların bölünmüş, çağdaş ve uluslararı standartlara uygun, kaliteli yollar haline getirilmesi, büyük oranda bu kazaların önüne geçebilecektir.

Başta trafik olmak üzere, her alanda çağdaş standartlara kavuşma dileğiyle.

16.12.2003