KİRLENMEYEN ALAN KALMADI

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com                                                                  

              Dünya çevre günü çeşitli  etkinliklerle yurdumuzda ve tüm dünyada kutlandı.   Özellikle çevremizin kirletildiğinden dem vuruldu.

 Sadece çevre mi kirlendi ki? diye insan  kendi kendine sorduğunda, akla kirlilikle ilgili neler neler gelmiyor ki?

 İsterseniz tersinden şöyle sorun kendi kendinize.  Bir an için, neler temiz kaldı diye herkes kendi kendine sorsun.

Şöyle bir an kirlenmeyen ne var diye birkaç saniye düşünecek olursak, kirlenmeyen alanın kalmadığının farkına varırız.

Çevremize baktığımızda kirletmedik hiçbir alan bırakmamışız.

 Basit bir sıralama yapacak olursak şunları  görürüz.

Şehirleri ve çevresini yaşanmaz hale getirmişiz.

Denizleri girilemez duruma düşürmüşüz.

Yollarımızın hali içler acısı.

Havayı kirlettik.

Suyu kirlettik.

Gıdalarımızı kirlettik.

Sosyal ilişkiler kirlendi.

Mafyalarla alış verişler kirlendi vb.

Nereye bakarsak bakalım, her alanda çeşitli kirlilikler görmek mümkün.

Gençliğe bakıyoruz büyük bir kirlenme yaşanıyor. Uyuşturucu, alkol, tiner, hırsızlık, kapkaç vb. her şey gençliğe musallat edilerek gençlik kirletilmekte.

Medyaya bakıyoruz medya kirlenmiş. Hatta  beyinler kirletilmekte.

Zamanımızda savaşlar bile kirletildi. Çeşitli yalan ve dolanlarla kirli savaşlar sahneye konmaya başlandı.

 Bosna’da, Çeçenistan’da, Filistin’de ve Irakta bunun en kirli örneklerini gördük ve görmeye devam ediyoruz.

Bu kirlenmelere karşı ne acıdır ki, insanlık ve onun etkili kuruluşları, sözden başka etkin önlemler alamamıştır.

İnsanlık adına esef verici olan bu  kirlenmeler, yine insanlık tarafından ısrarla  kirletilmeye devam etmektedir.

Tüm dünyanın ittifakla kabul ettikleri Cenevre sözleşmesi prensipleri bile göz göre göre ihlal edilerek kirletildi. Hem de en iyi savunucuları tarafından.

Son Irak’ta yaşanılan aşağılık ve iğrenç işkenceler bu kirlenmenin hangi seviyelere ulaştığının bariz göstergeleridir. 

BOP(Büyük Ortadoğu Projesi)’un gündeme geleceği, 28–29 Haziranda İstanbul’da toplanacak olan NATO zirvesinde, temenni ederiz ki dünyada yeni yeni kirlenmeler oluşturacak kararlar alınmaz.

Aksine insanlığın geleceği açısından hayati öneme haiz barış ve huzurun korunması için gerekli kararlar alınır ve yeni kirlenmelere meydan verilmez.

Temiz, sağlıklı, huzurlu, mutlu ve kirlilikten eser kalmamış bir çevre, bir yer küre dileğiyle.                                                                                       08.06.2004