KÖLELERİN DEVRİMİ
İSMAİL SARIÇAY
E-Posta: isaricay@gmail.com
Dört Kasımda yapılan başkanlık seçimlerinde Demokrat Barack Obama ABD’nin 44.başkanı olarak seçildi.
Barack Oboma bir zenciydi.
İlk defa bir zenci ABD başkanı oluyordu.
Buna ister kölelerin devrimi diyelim ister ezilenlerin.
Yakın zamanlara kadar Irk ayrımının zirvede olduğu ABD’de, zenciler insandan bile sayılmazken bugün bir siyah başkanlık koltuğuna oturuyordu.
Uzak olmayan bir tarihe kadar Obama’nın doğup büyüdüğü ülkede acımasız bir Irk ayrımcılığı vardı
Bu Irk ayrımcılığı insanlık dışı uygulamalarla yüz yıllarca sürdü.
Beyazların bindiği otobüslere zenciler ya da siyahlar binemezdi.
Binseler bile beyazlar önden siyahlar arkadan binmek mecburiyetindeydi.
Beyazlar birinci sınıf vatandaş, siyahlar ikinci sınıf.
Beyaz çocuklarının gittiği okullara, siyah çocukları gidemezdi.
Beyazlar yöneten, siyahlar ise yönetilenler olmaya mahkûmdu.
Beyazlar patron, siyahlar karnı doyasıya çalışan ırgatlar ya da kölelerdi.
Beyazlar her türlü insan hakkına sahip, siyahlar ise insandan bile sayılmıyordu.
Beyazlar bazen sırf eğlence olsun diye siyahları linç etmekten çekinmiyorlardı.
Bazen zencileri kazığa oturtuyorlar ve bazen de diri diri yakıyorlardı.
Beyazların yanında siyahlar “Negro(Zenci)” idi.
Hatta Beyazlar siyahlara karşı sadece beyazlardan oluşan aşırı Irkçı Ku-Kulux-Klan adında bir örgüt kurdular.
Bu örgütün tek amacı zenci düşmanlığını geniş kitlelere mâletmekti.
Örgütün taraftarları zencilerin evlerine gece baskınları düzenler, onların evlerini yakar, yıkar, gerekli gördüklerinde aile fertlerinden birini hemen orada idam ediverirlerdi.
Bazen kaçırdıkları zencileri kazığa bağlayarak ateşe verir ve zencinin ateşler içinde bağrışlarını içkilerini yudumlayarak büyük bir zevkle seyrederlerdi.
Barack Oboma işte böyle insan haklarının hiçe sayıldığı bir toplum içinde dünyaya geldi ve yetişti.
Siyahlar bazı haklara kâğıt üzerinde 1962 yılında kavuştularsa da bu haklarını yakın zamana kadar tam olarak kullanamadılar.
Ne zaman ki Malcom X diye bir zenci lider çıkıp gür bir sesle tüm dünyaya kendilerinin de insan olduğunu ve eşit haklar istediklerini haykırıncaya kadar.
Zencilerin efsane lideri Malcom X bir konuşmasında zencilere yapılanları şöyle dile getiriyordu.
“Tam dört yüz yıl Amerikalı siyahlar olarak şiddete maruz kaldık. Tarla kölesi ve ev kölesi olarak...
Tarla kölesi tarlalarda yaşadı, çalıştı, efendisinin verdiği kadar yedi, izin verdiği kadar dinlendi.
Siyah Halkımızın tam yüz milyonu; sizin atalarınız! Benimkiler! Bu beyazlar tarafından katledildiler.
Böylesi bir günde denizlerin dibini size gösterebilmek elimde olsaydı keşke.
Kara kara bedenleri, kıpkızıl kanları, tepiklerle, çomaklarla paramparça edilmiş kemikleri!
Hasta düştüklerinde kollarından tutulup denize fırlatılan o hamile siyah kadınları…” diyerek ırk ayrımcılığının hangi seviyelere geldiğini açıklıyordu.
İşte horlanan, dışlanan ve köle kabul edilen bir toplum içinden çıkan Barack Oboma seçimlerde büyük bir başarı göstererek başkanlık koltuğuna oturmayı başardı.
Tüm dünya kamuoyu şimdi Barack Oboma’dan Amerikan Vandalizm’inin yerine barış ve huzur getirme yolunda çalışmalar yapmasını bekliyor.
10.11.2008