UTANÇ UÇAKLARI

 

LÜBNAN’DA SAVAŞ BİTTİ SANILMASIN

                     İsmail SARIÇAY                                                                                     16.08.2006

                                     e-posta: isaricay@gmail.com

           Uzun zamandan beri plan ve projeleri dünya kamuoyunun bilgisinde olan BOP(Büyük Ortadoğu Projesi)’un bir adımı olan İsrail’in Lübnan’a yaptığı kanlı saldırıların, yapılan ateşkesle sona erdiği sanılmasın.

Bu ateşkes, kanlı planlarda görülen sapmalar ve başarısızlıklar nedeniyle zaman kazanmak için yapıldı.

Çünkü İsrail’in Lübnan’ı, dolayısıyla direnen Hizbullah gerillalarını bir hafta içinde tamamen yok etme planına dayanıyordu.

Hizbullah’ı beş hafta süren saldırılarında yok edemedi ama Lübnan’ın altyapısını, binalarını ve binlerce çocuk, kadın ve masum insanı kanlı şekilde yok etti.

Her şeyden önce insanlığı ve değerlerini yok etti.

Suriye ve İran’a saldırılar öncesi öncü temizlik harekâtıydı bu insanlık dışı saldırılar.

Ayrıca bu saldırıların bir başka hedefi Lübnan’da kukla bir yönetim oluşturmaktı.

Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Hizbullah’ın İsrail’e karşı gösterdiği hesapta olmayan direnme gücü, hesap sahiplerini düş kırıklığına uğrattı.

Ateşkes lafını ağzına almayan ve aldırmayan saldırgan güçler her nasılsa bir anda BM güvenlik konseyine ateşkes kararı aldırıverdiler.

Çünkü İsrail Lübnan’da defalarca denediği kara saldırılarında hep başarısız oldu.

Oldukça büyük kayıplar verdi.

 Günde 25-30 askerini kaybetmeye başladı.

İsrail bu kadar kaybı daha önceki Arap-İsrail savaşlarında bile vermedi.

Bunun üzerine BM güvenlik konseyi İsrail’e de danışarak ABD önderliğinde hemen ateşkes kararı aldı.

Bu ateşkes aslında ABD ve İsrail’e zaman kazandırmaktan başka bir amaç taşımadığını pek yakında tüm dünya görecektir.

Bu ateşkesle sakın savaşın bittiği sanılmasın. Daha kanlı ve yıkıcı saldırıların bir ön hazırlığı yapılmaktadır.

Bu güne kadar hiç yenilgiyi tatmamış olan İsrail, Lübnan Hizbullah’ı karşısındaki başarısızlığı ve bir anlamda yenilgiyi hazmedemeyeceği gerçeğidir.

Ortadoğu’da haritayı tekrar kendi çıkarları ve emperyalist emellerine göre çizmeyi planlayanların, her türlü insanlık suçunu işlemeyi göze alabileceklerini Irak ve Lübnan’da tüm insanlık gördü.

ABD ve İsrail’in bölge ve dünya kamuoyu önündeki kötüleşen imajları, onları daha da saldırganlaştıracaktır.

Ellerinde bulunan ve hali hazırda bu gün deneme alanı bulamadıkları o ölüm kusacak silahlarını da, yine Lübnan halkı vb. üzerinde deneme yoluna gidebilecekleri unutulmamalıdır.

Hatta bunun acısını, 3.dünya savaşını çıkarma pahasına da olsa çıkarmak amacıyla, her türlü yola başvurabilecekleri de gözden uzak tutulmamalıdır.

Şimdi BM vasıtasıyla Lübnan’ın silahsızlandırılması gündeme gelecektir. Eğer silahsızlandırma yapılacaksa bu hem Lübnan hem de İsrail için söz konusu olmalıdır.

Bir tarafı silahsızlandırıp diğer tarafın elindeki silahlara dokunmamak hem büyük bir hata ve hem de büyük bir adaletsizlik olur.

BM gerçekten barıştan yana bir tavır alacaksa ve bölgeyi silahlardan arındırma niyeti varsa, başta İsrail olmak üzere tüm silahlı güçleri silahsızlandırma yoluna gitmelidir.

Aksi takdirde Ortadoğu’daki bu karmaşık ve tehlikeli durum, yakın gelecekte tüm insanlığı ateşe atabilecek potansiyele sahiptir.

Anasayfa