MEDENİLEŞTİRMEK VE ÖZGÜRLEŞTİRMEK
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
Birinci dünya savaşında Anadolu’yu işgale gelen başta İngiliz ve Yunanlılar olmak üzere, Avrupa’lı güçlerin temel amacı Türk’leri medenileştirmekti(!).
Güya barbar ve çağ dışı kabul ettikleri Anadolu insanını, medenileştirmek için geliyorlardı. Söylediklerine göre temel hedefleri Türk topraklarını işgal etmek değildi.
Fakat görüldü ki, Yunanlılar başta olmak üzere, her girdikleri yerde çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden süngülerle delik deşik ettiler. Hamile kadınların karınlarındaki çocuklara kız mı, erkek mi diye bakmak için karınlarını deştiler.
Başta İngiliz ve diğerlerinin medenileştirmeden anladıkları, girdikleri toplumları ya yok etmek, ya da kendilerine tabi kılarak sömürge yapmaktır.
Hiçbir şey yapamasalar bile, mahir oldukları konu, bölge halkını birbirine düşürmek ve birbirini kırdırmaktır. Böylece yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürerek daha da semirmektir.
Bu gün sınır komşumuz olan Irak için söyledikleri, yine benzer nedenler. Hedefleri Irak halkını özgürleştirmek. Ne biçim özgürleştirmekse.
Dünya tarihinde eşi ve benzeri olmayan en tehlikeli bomba ve füzeleri Irak halkının üzerine atarak özgürleştirmeye(!) çalışıyorlar.
Yeni ürettikleri toplu katliam silahlarını denemek için, Irak halkını toptan kobay olarak kullanıyorlar. Bunun yakın örnekleri 26 mart 2003 günü onlarca kişinin öldüğü, Bağdat’taki Pazar yeri ve Basra katliamlarıdır.
Yine 29 mart 2003 Cuma günü Bağdat’ta ikinci Pazar yeri katliamı yapıldı. Sonuç onlarca ölü ve yüzlerce yaralı.
Ayrıca iki milyon insanın yaşadığı tarihi Basra kentini askeri bölge, yani askeri atış alanı olarak ilan ettiler. Nedir bu vahşet ve canavarlık. İşte medeniyet dedikleri tek dişi kalmış canavarların özgürleştirme yöntemleri bunlar.
İyi ki TBMM’den teskere geçmemiştir. Eğer geçmiş olsaydı, irkilerek izlediğimiz bu vahşetlere maalesef bizlerde ortak olmuş olacaktık.
ABD ve İngiliz güçlerinin cephedeki başarısızlıklarının intikamını, sivil insanlar üzerine füzeler ve bombalar yağdırarak alıyorlar. Üstelik Irak halkını özgürleştirmek adına.
Irak halkını özgürleştirmek bu mudur?
Saddam’dan kurtarmak ve özgürleştirmek, onları öldürmekle mi olur?
Hani nerede o savunduğunuz insan hak ve hürriyetleri?
Yoksa sizden başkasının, insan hak ve hürriyetlerine sahip olma hakları yok mu?
Hafıza-ı beşer, sizlerin oluşturduğu, o şok ve dehşet görüntülerinizi tarihe parlak sayfalar olarak değil, vahşi ve kanlı katliamlar olarak yazacaktır.
Yapılan bu saldırılar, özgür katliam hareketlerine dönüşmüştür. Bu şok ve dehşet görüntüleri, insanlık tarihinde “özgürleştirilmiş katliam hareketleri” olarak ifade edilecektir.
Çünkü BM ve bütün dünya kamuoyunun tepkisine rağmen bu şok ve dehşet görüntülerini, başka türlü ifade etmek mümkün değildir.
Zaten adını da “şok ve dehşet” operasyonu koymuşlardı ya.
ABD, ekonomik çöküşünü durdurabilmek, dünyada tek hakim güç olduğunu göstermek, Tabii müttefiki İsrail için gelecekte tehlike olabilecek engelleri ortadan kaldırmak ve de dünyanın en zengin enerji kaynaklarını kontrol altına almak için, insanlığın felaketine neden olabilecek bir yola girmiştir.
ABD ve yedeğindeki İngilizlerin, petrol ve savaş şahinlerinin görevleri, 21.yüzyılda insanları şok ve dehşet bombalarıyla öldürerek özgürleştirmek olmuştur.
Derhal bu toplu katliamlarla sürdürülen, işgal hareketine son verilmelidir. Irak halkı kendi kaderini kendi tayin etmelidir.
Türk milleti olarak bizler, bu medenileştirmek ve özgürleştirmek teranelerini, tarih boyunca çok duyduk ve gördük.
Şimdi de hepimiz Irak halkının top yekun katliamlarla nasıl özgürleştirildiğini yüreklerimiz parçalanarak izliyoruz. 01.04.2003