MEMURDAN ÇADIRLI HAK ARAMA
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
Ali Hikmet Paşa meydanından geçerken, herkesin dikkatini çeken ve üzerinde KAMU-SEN yazılı bir çadır gözümüze takıldı.
Çadırın yanındaki sendika temsilcilerine selam verir vermez oturdukları masalarına buyur ettiler.
Oturduk. Arkadaşlar böyle şehrin ortasında çadır kurmuşsunuz derdiniz nedir dedik. Sendika temsilcisi memur arkadaşlar amaçlarını kısaca şöyle izah ettiler. “Hak arıyoruz hak. Bildiğiniz gibi memurların toplu görüşmeleri devam ediyor. Hem Ankara’da görüşmelerde bulunan temsilcilerimize destek vermek, hem de kamu oyuna sesimizi duyurmak istiyoruz. İnsanca yaşamak için demokratik hakkımızı kullanıyoruz.” dediler.
Uzunca bir sohbetten sonra, KAMU-SEN’nin çadırda bulunun temsilcilerine başarılar dileyerek ayrıldık.
Dileğimiz memurların günün şartlarına uygun düşecek ücret ve sosyal haklarına en kısa zamanda kavuşmasıdır.
Hepimiz biliyoruz ki, memurların yıllardan beri ücret ve sosyal haklar konusunda, aynen işçiler gibi işverenle toplu sözleşme masasına oturma ve haklarını savunma mücadeleleri devam ede geldi.
Bu mücadeleler sonucu geç de olsa, geçtiğimiz yıl istenildiği şekilde olmasa da toplu görüşme(sözleşme değil) hakkı elde edildi.
Memurlar elde edilen bu sınırlı hakkı, en verimli şekilde kendi lehlerine kullanmasını da bilmelidir.
Her şeyden önce bütün memurların temsilcileri ve sendikaları asgari müştereklerde birleşerek, ortak hareket etmek durumundadırlar.
10 ağustosta başlayan toplu görüşmelerde, daha ilk günden itibaren bazı sendika temsilcilerinin toplu görüşme masasını terk etmesi memurlar adına pek olumlu bir gelişme değildir. Çünkü bu günkü şartlarda memurların anayasadan aldıkları bir yaptırım gücü yoktur.
Bu durumda iş veren temsilcileri üzerinde, ancak büyük bir kamu oyu baskısı oluşturarak hedeflerine ulaşmayı sağlayabilirler.
Toplu görüşme demek, çetin pazarlıkların yapıldığı ve yapılacağı bir platformdur.
Bu platformda yıllarca mücadele verilerek elde edilen fırsatları, daha ilk günden müzakerelere bile tam başlamadan terk etmek, bu günkü şartlarda memurların lehine olmayacaktır.
Görüşmeler gösteriyor ki, mevcut memur sendikalarının arasında daha önceden mutabakata varılan bazı temel noktaların bile bulunmadığını gösteriyor. Tabi ki bu durum memurların lehine değildir.
Türkiye’nin en büyük Kamu çalışanları sendikası olarak KAMU-SEN görüşmelerin sonuna kadar devam edeceğini söylüyor.
Buna karşılık KESK görüşmelere devam etmeyeceklerini açıklıyor.
Böylece memur sendikaları arasında daha önceden bir uzlaşmanın sağlanamadığı da ortaya çıkıyor.
Öncelikle KAMU-SEN ve KESK gibi, iki büyük sendikanın bazı temel noktalarda uzlaşması ve o noktalarda ısrarcı olmaları gerekir.
Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz.
Memurların menfaati, toplu görüşmeleri yarıda bırakıp masayı terk etmekte midir?
Yoksa çetin pazarlıklar yapılarak alınabileceğin azamisini almakta mıdır?
Bütün memurların insanca yaşayabilecekleri bir standarda kavuşmaları dileğiyle.
27.08.2003