Her yıl yaz ayları
geldiğinde hep aynı manzaralarla karşılaşırız.
Güzel yurdumuzun nadide yerlerini oluşturan zümrüt
yeşili ormanlarımız gözümüzün önünde cayır cayır
yanıp kül olur gider.
Her nedense bir türlü köklü çözüm
bulamayız.
Her yaz bu görüntüler tekrar eder
durur.
Başka ülkelerde de elbette orman
yangınları çıkmaktadır.
Ancak bizim ki gibi böyle sık sık
yürekleri ağza getirecek şekilde sık yangın olmamaktadır.
Bu da şunu göstermektedir ki, Türk
halkı olarak bizlerin ormanların değerini ve kıymetini hala
bilmediğimizdir.
Ülkemizde birçok orman yangını ya
kasıtlı, ya ihmal ya da dikkatsizlikten çıkmaktadır.
Özellikle ormanları bilerek ve
kasıtlı olarak yakıp terör estirenler, hangi düşünceyle ya da
düşüncesizliğiyle ormanlarımızı yakıyor anlamak mümkün değildir.
Ormanlarımızı yakmakla hangi
amaca hizmet ediyorlarsa veya ettiklerini düşünüyorlarsa bu amaç
süfli ve aşağılık bir amaçtır.
Ormanları bilerek yakmak
ilkelliktir, cahilliktir hatta vatana ihanettir.
Ormanlarımızı hangi nedenle
yakarlarsa yaksınlar, orman yakanlar büyük bir suç
işlemektedirler.
Düşünün bir kere ormanlar canlı
hayatının idamesi için olmazsa olmazlarından biri olan oksijen
üretiminin doğal fabrikalarıdır.
Doğaya verdikleri o tabii
güzellikleri ise nice şairlere ve yazarlara ilham kaynağı teşkil
etmektedir.
O ormanlık alanlar ki,
yeşillikleri içinde dolaşırken, piknik yaparken hepimizin ruhunu
dinlendirmekte ve yaşam sevincimizi artırmaktadır.
Ormanları yakanlar başta kendi
gelecekleri olmak üzere tüm canlılara karşı bir suikast
düzenlemektedirler.
Bu vebalin altından
kalkılamayacağını herkesin iyi bilmesi gerekir.
Ormanlar yaban hayatının yaşam
alanıdır. Her türlü canlı varlığın evidir, barınağıdır, hayat
damarıdır.
İnsan hayatının her alanında ve
dolayısıyla beşikten mezara kadar ormanların katkılarının
tartışılamaz olduğunu söylemeye bile gerek yoktur.
Her yıl ülkemizin çeşitli
bölgelerinde binlerce dönüm orman alanımız yanıp kül olmaktadır.
Ne yazık ki bu konuda da her yıl
damdan düşmemize rağmen gerekli tedbirleri alamıyor ve bu milli
servetimiz koruyamıyoruz.
Ülkemiz zaten orman açısından
fakirdir.
Aslında bizim kültürümüzde
savaşlarda bile ormanlara zarar verilmemesi prensibi vardır.
Kıyametin kopacağı bilinse bile
ağaç dikilmesi tavsiye edilmiştir.
Bu konuda Fatih sultan Mehmet
ormanlarla ilgili şu meşhur sözünü boşuna söylememiştir.
“Ormanlarımdan bir dal kesenin
başını keserim”.