PAKİSTAN’NIN NÜKLEER GÜCÜ YOK EDİLMEK İSTENİYOR

İSMAİL SARIÇAY E-Posta: isaricay@gmail.com              Afrika’nın batısından başlayarak Doğu Türkistan’a kadar olan bölgede yaşayan halkalara maalesef ne huzur nede barış var. Yeşil kuşak olarak da adlandırılan bu bölgeler sömürgeci ve emperyalist güçlerin hedef tahtasına yerleştirilmiştir. Hedef tahtasına yerleştirilen bu kuşak Türkiye’nin yakın akraba ve ruh dünyasına dâhil olan coğrafyadır. Bu coğrafya tüm sömürgeci vahşi güçlerin iştahını kabartan dünyanın en zengin enerji kaynaklarına sahiptir. Bu coğrafya öyle bir coğrafyadır ki, dünyanın ekonomisini ayakta tutan bütün enerji kaynaklarını içinde barındırmaktadır. Ne yazık ki tüm bu kaynaklar buralarda yaşayan halkları refaha kavuşturamamış, açlık ve sefaletten kurtaramamıştır. Buralarda yaşayan insanlar barış ve huzurun ne anlama geldiğini bile öğrenememişlerdir. Yaklaşık yüz yıldır bu bölgelerde yaşayan halklar ya birbiriyle ya da komşularıyla vuruşturulmaktadır. Çeşitli bahanelerle bu kuşakta bulunan ülkeler ya da bölgeler acımasızca işgal ve talan edilmektedir. Hangisi biraz belini doğrultsa hemen gizli ya da açık müdahalelerle bertaraf edilivermektedir. Müdahaleler bazen ekonomik, bazen siyasi, bazen silah, bazen darbe, bazen terör, bazen suikast vb. şeklinde tezahür etmektedir. Bunlardan birinin yine Pakistan’da uygulamaya konulduğunu görüyoruz. Bayan Butonun bir suikasta uğraması Pakistan’a kurulan kritik tuzaklardan biridir. Butto’nun öldürülmesi öyle sıradan ve plansız bir suikast değildir. Direk Pakistan halkının birbirine düşürülmesi ve sonunda istenen sonucun elde edilmesine yöneliktir. Pakistan halkının bu tuzaklara düşmeyeceğine inanıyoruz. Çünkü burada oynanan oyunun temel hedefi Pakistan’ın nükleer gücünün yok edilmek isteniyor olmasıdır. Daha önce Afganistan’ın işgali üzerine yazdığımız yazılarda özellikle bu konuya parmak basmıştık. Demiştik ki, “Afganistan’ın işgali sadece El kaideye ve Taliban’a yönelik değil, asıl Pakistan’ın Nükleer gücünün bertaraf edilmesine yöneliktir”. O günkü endişelerimiz bu gün maalesef uygulama safhasına konmuştur.  Çünkü emperyalist güçlerin hedef tahtaları üzerinde bulunan Pakistan’ın nükleer güce sahip olması onlarda büyük rahatsızlık yaratmaktaydı. Bir pundunu bulup Pakistan’ın nükleer kapasitesini ya tamamen yok etmek ya da kontrol altına almaktı. İşte Bayan Butto suikastıyla yok edilmek istenen asıl hedefte budur. Çünkü Pakistan’ın nükleer gücü yeşil kuşak ülkeleri içinde bir ilkti.   Ya yok edilmeliydi ya da kontrol altına alınmalıydı.  Pakistan’ın nükleer gücü hem emperyalist güçler, hem de Hindistan üzerinde caydırıcı bir özelliğe sahipti. Yok edilmeliydi. Çünkü ileride kendileri için tehdit oluşturabilirdi. Irak’ın başına gelenleri hepimiz iyi biliyoruz. Irak’ta Saddam Hüseyin böyle bir gücü elde etmek için çabalıyordu. O tesisler bir gece operasyonuyla yok edildi.  Şimdide aynı bahanelerle İran üzerinde hangi senaryoların yazıldığını ve oynanmaya çalışıldığını görüyoruz. Hâkim güçler ellerinde bulunan o korkunç nükleer gücün, özellikle Müslüman ülkelerin eline geçmemesi için her türlü yolu denemektedirler. Yoksa başta İsrail, Hindistan, Rusya, Kuzey Kore, İngiltere vb. ülkeler bu güce sahip olurken onları görmezlikten gelirler miydi? Unutmayalım yarın bizlerde böyle bir teşebbüste bulunduğumuzda karşımıza neler neler çıkabileceğini daha bu günden iyi düşünüp gerekli tedbirleri almamız gerekir.