PROVOKASYONCULAR CİNNET GEÇİRİYOR

 İSMAİL SARIÇAY

E-Posta: isaricay@gmail.com

Evet, provokasyoncular cinnet geçiriyor. Çünkü senaryoları iyice bayatladı.

Bakın Akdeniz üniversitesindeki görevli provokatörlere. Görürsünüz ne demek istediğimi.

Provokasyoncular kullandıkları provokatörleri artık açık açık kullanıyorlar.

Gizlemeye gerek duymuyorlar.

Hâlbuki Provokasyoncular, provokatörlerini gizleyerek işlerini tereyağından kıl çeker gibi bitirirlerdi.

Bizlerde bu olayları kim ya da kimler yaptı diye günlerce tartışırdık.

Herkes birbirini suçlar tehdit ederdi.

Çeşitli senaryolar üretir birilerini suçlardı.

Herkes kendine göre provokatörün menşeini tespit eder ona göre hüküm verirdi.

Kimi kendi görüşüne karşı olan grupları, kimide çıkar hesaplarına uymayan kesimleri suçlardı.

Fakat burada görevlendirilen provokatöre baktığımızda alnına Hz. Ali’nin Zülfikar adı verilen çatal kılıcını dövme yaptırmış.

Güya işte sen buysun dedirmek istiyor hepimize.

Diğer taraftan baktığımızda sakallarıyla bir yerleri işaret ediyor sanki.

Bu kişinin her girip çıktığı yerler ne hikmetse adım adım görüntülenmiş.

Görüntüleri dağdaki çoban bile görse bunun bir tertip olduğunu rahatlıkla anlar.

Öyle anlaşılıyor ki provokasyoncular şaşırmış ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Ya da arzuladıkları ortamları oluşturamadıkları için bu duruma düşüyorlar.

Türk milletinin unutkanlığını fırsat bilen bu kara plan ve fırsatçılar aynı filmi bizlere tekrar tekrar izletmek için yine iş başındalar.

Ama artık boşuna.

Bunlar çok bayatladı.

Hatta koktu.

Artık perde gerisindekilerin ortaya çıkacağı günlerin yaklaştığı anlaşılıyor.

Zaten onların ortaya çıkması sağlanmadan da karanlık olayların önüne tam olarak geçilemez.

Onun için özellikle gençlerimiz uyanık olmalıdır.

Çünkü gençlerimiz üzerinden hedeflerine varmak isteyen bu şer odakları yine iş başındalar.

Bu filmlerle 1970’li yıllarda fidan gibi 5000’nin üzerinde gencimiz toprağın kara bağrına gönderildi.

O günlerde aynı silahla bir sağdan bir soldan gençleri öldürerek kan davası şeklinde anarşik ortam oluşturdular.

Mahalleler, sokaklar paylaşıldı.

Şehirler birbirine düşürüldü.

Kardeşi kardeşin karşısına diktiler.

Toplumun tüm kesimleri kamplara bölündü.

Nice gençler, ana ve babalar perişan edildi.

Halkımızın geleceği karartıldı.

Ülkemiz 25 sente muhtaç bırakıldı.

O günlerin özlemini duyan Provokasyoncular yine kendilerine figüranlar bulmaya ve kullanmaya çalışıyorlar.

Öyle görünüyor ki bu günkü gençlik bu tuzakları ve kara planları daha iyi görüyor.

Görüyorsunuz yapılan bütün provokasyonlar sırıtıyor ve başarısız kalıyor.

Kendilerine bir türlü zemin bulamıyorlar.

Provokatörler çaresizlikten ya kendilerini gizleme gereği duymuyorlar ya da artık son kozlarını oynadıklarından ne yapacaklarını şaşırmışlar.

Çünkü böyle göstere göstere provokasyon ve provokatörlük olmaz.

Hem de kameraların karşısında.

Galiba provokasyoncular istedikleri ortamı oluşturamayınca cinnet geçiriyor.

Yoksa bu işleri bu kadar aşikâr yaptırmaya kalkışmazlardı.

 

BAYRAK NAMUSTUR