SEÇİM VE MORÂL  

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com

          3 kasım 2002 pazar günü yapılan genel seçim sonuçlarının tek başına bir iktidar çıkarması, toplumda ve borsalarda moralleri bir hayli yükseltti. Seçimden önce toplumun her kesiminde bir karamsarlılık,ümitsizlik hakimken,seçimlerden sonra bu durum bir hayli kaybolmuş ve bir ümit ışığı yanmaya başlamıştır.

           Öyle anlaşılıyor ki, bu ümitle ülkemizin içinde bulunduğu derin ekonomik krizden de daha rahat kurtulmamız sağlanacaktır.

 Seçimlerin tek başına bir iktidar çıkarması, tersine giden işlerin düzeleceği, kararların daha hızlı alınıp uygulanabileceği ve toplumun temel problemlerine daha kolay çare bulunabileceği düşüncesi, insanlarda büyük bir ümit kaynağı olmuştur.

Borsanın füze gibi yükselmesi,dövizin ve faizin büyük bir hızla düşmesi halkımızın moralinin nispeten yerine gelmesine neden olmuştur. Böylece toplumumuzda ki karamsarlığın, yavaş yavaş kalktığını ve geleceğe yönelik düşüncelerin berraklaşmaya başladığını görüyoruz.

Toplumumuzdaki bu moral düzelmesine, hemen halkımızın işsizlik, aşsızlık, adaletsizlik, haksızlık, hortumculuk vb. gibi problemlerine acil çareler üretilmeye başlanırsa, bu iyimser havayı devam ettirebilme imkanı sağlanmış olacaktır.

Bu ümitle yeniden istihdam  ve üretim artışına hız verilip, halkımızın gelir düzeyi artırılmakla kalmayıp, milyonlarla ifade edilen işsizler ordusuna iş alanları da oluşturulmaya başlanacaktır. Bütün bu fırsatları iyi değerlendirmek, halkımızın ızdıraplarına tez elden çare bulmak ve ülkemizin bütün kaynaklarını harekete geçirmek gerekiyor.

Ülkemiz insanlarının layık olduğu ve hasretini çektiği;

-Gelişmiş ve zenginleşmiş,

-Fikren ve vicdanen hür,

-Temel insan hak ve hürriyetlerini en iyi şekilde yaşayan,

-Gelişmiş ülkelerdeki gibi fikir hürriyetine sahip,

-İşi ve aşı olan,

-Yoksulluk ve fakirliğin ortadan kalktığı,

-Haksızlık ve adaletsizliğin olmadığı,

-Yaranlığın ve ahbaplığın, benden senden diye kimsenin kayrılmadığı,

-Eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliğinin sağlandığı,

-Su ve elektriklerinin kesintisiz ve kaliteli sağlandığı,

-Sokaklarda,kapkaççı terörünün olmadığı ve hırsızlıkların ortadan kalktığı,

-Şehir içi ve şehirler arası yollarının delik deşik ve yamur yumur olmadığı, müreffeh ve mutlu bir Türkiye’de yaşamak en temel hakkıdır.

Böyle bir manzara yaşamak için halkımız gereğini yapmıştır. Gerisi sorumlulara kalmıştır.

Bu arada diyarı Balıkesir’den de şu manzaraları unutmadan yetkililerimize aktaralım. Aşağı yukarı bir ay önce bazı mahallelere(Bahçeli evlerde olduğu gibi) yeni su şebekesi bağlamak amacıyla sokak ve caddeler kazıldı. Borular döşendi. Döşendi ama çukurları,  şu yağışlı günlerde hala  çamur içinde duruyor ve ana caddeler dışındaki yerler maalesef  asfaltlanmadı. Burhan Erdayı İlköğretim Okulu çevresindeki sokaklar gibi.

 Yeni şebeke boruların bir kısmının konutlara bağlandığı,  bir kısmının ise,konutlara giriş boruları bulunamadığı gerekçesiyle açıkta ve sokaklara uzatılmış şekilde öylece bırakıldığı görülmektedir. Vatandaşlarımızın bize baş vurarak köşemizden bu durumun dile getirilmesi ve yetkililere duyurulması istenmiştir. Duyuruyoruz.

            Sorunlarının ekseriyetle çözüldüğü, düzenli ve medeni bir şehirde yaşamak öyle sanıyorum ki hepimizin tabii hakkıdır.

             Türk halkının gelecekten endişe duymayan, iş ve aş kaygısı taşımayan, temiz bir çevrede, mutlu ve moralinin yüksek olduğu günlere kavuşması dileğiyle. 12.11.2002