SERSERİ MAYINLAR
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
Son zamanlarda sık sık şahit olduğumuz ve izlediğimiz, alkollü trafik canavarları, kap kaç olayları ve futbol terörü hepimizi derinden sarsmaya başladı.
Hemen hemen her gün bu tip olaylar neticesinde bir çok vatandaşımız ya hayatını kaybediyor, ya yaralanıyor yada maddi ve manevi büyük zararlara uğruyor.
Tüm alınan yada alındığı ifade edilen tedbirlere rağmen, bu tedbirlerin de bir işe yaramadığı anlaşılıyor.
Çünkü bu müessif olaylar alınan tedbirlerle azalacağına durmadan artıyor.
Ayrıca evlerde ve araçlarda yapılan hırsızlıkların da, gün geçtikçe artan bir trend içine girdiği anlaşılıyor.
Yakalananlara baktığımızda büyük çoğunluğunun genç yaştaki insanlar olduğuna şahit oluyoruz.
Bu genç insanların topluma ve kişilere zarar veren, kanun dışı işlere karışmalarının temel nedenlerini araştırıp bulmamız gerekir.
Yoksa bu insanlar yerden biter gibi kendiliğinden ortaya çıkıp bu işlere bulaşmıyor.
İddia edildiği gibi bu insanları buralara iten nedenlerin başında, her ne kadar maddi sıkıntı içinde oldukları varsayımı dile getiriliyorsa da, asıl sıkıntı bu gençlerin eğitimsiz bırakılmasıdır.
Eğer gençlerimizi bilimsel ve ruhsal olarak gerekli donelerle donatabilseydik, bu şahit olduğumuz acı olaylarla daha az karşılaşabilirdik.
Tabi ki tarihin hiçbir devrinde, insanın, bir başka insanın hayıtına kast etmediği, yani zorbalık ve cinayetlerin olmadığı bir dönem elbette yaşanmamıştır. Bundan sonrada yaşanmayacaktır.
Fakat bunları asgariye indirmek elimizdedir. Eğitimde mesafe almış ülkelere bakarsak, bunun olumlu sonuçlarını açık şekilde görmemiz mümkündür.
Biz eğitimle birlikte gençlerimize, insan sevgisini hatta hayvan, bitki vb. sevgisini verebilseydik, değil insan hayatına kıymayı, bir karıncayı bile ezmekten fersah fersah uzak duracaklardı.
O zaman “Sev yaradılanı, yaradan dan ötürü” felsefesi gereğince bir karıncayı bile incitmekten çekineceklerdi.
O kadar maddi sıkıntı içinde olan nice gençleri tanıyor ve biliyoruz ki, bulundukları o sıkıntıları aşmak için çalışmaktan başka çarelerinin olmadığının farkındadırlar.
Tüm sıkıntılarına rağmen, kimsenin ne malına ne de canına kastetmeyi akıllarından bile geçirmemektedirler.
Bir çok gencimiz hem okuyup hem de çalışarak, geçimlerini sağlamakta yada sadece çalışarak geleceklerini kimseye muhtaç olmadan sürdürme çabasındadırlar.
Fakat öyleleri de var ki, hepimiz çevremizde ve medyadan izliyoruz, madden her şeyleri olduğu halde, eğitim ve moral değerler bakımından eksik bırakılmasından dolayı, serseri mayınlar gibi aramızda dolaşmaktadırlar.
Bu serseri mayınların kimin karşısına, ne zaman, nasıl, nerede ve ne şekilde çıkacağı hiç belli değildir.
Gördüğümüz üzere, kimileri futbol sahalarında ortaya çıkıp, terör estirip canlara kıyıyor.
Kimileri Baliciler yada Tinerciler olarak vatandaşlarımızın önünü kesip soygun yapıyor, direnenlerin hayatına son veriyor.
Kimileri uyuşturucu ve alkol müptelaları olarak, ya trafik canavarı olarak yada canavarlaşmış birer ruh olarak karşımıza çıkıyor, cana ve mala zarar veriyor.
Kimileri de kapkaççı kılığında birilerimizin karşısına çıkıp, açık açık sokaklarda soygun yapıyor, malımıza canımıza musallat oluyorlar.
Bütün bu olanların bir izahı olmalıdır.
Sanıyorum bunun tek izahı da, geleceğimiz dediğimiz çocuklarımıza, önce aile bazında, sonra toplum ve devlet bazında sahip çıkamadığımız ve eğitemediğimiz gerçeği yatmaktadır.
24.11.2004