İSMAİL SARIÇAY

E-Posta: isaricay@gmail.com

TARİHİ TÜRK İDEALLERİ–2

 TÜRKLERİN İLK ORTAYA ÇIKIŞI:

Türkler tarih sahnesine ilk defa Nuh tufanından hemen sonra çıkmıştır. Bilindiği üzere Hz. Nuh’a inanan sadece 3 oğlu vardır. Hz. Nuh’un gemisine de bu üç oğlu binerler. Bunların isimleri, Ham, Sam ve Yafes’dir(Yafes Olcay Han olarak da bilinir).

Yafes’in de sekiz tane oğlu vardır. Bunlardan birinin adı Türk’tür. İşte Türklerin ilk defa tarih sahnesine çıkışı Yafes’in oğlu Türk’le başlar.

Buradan şunu açıkça söyleyebiliriz. Hz. Nuh Türklerin birinci dedesidir. Dolayısıyla Hz. Nuh peygamber olduğuna göre, Türkler peygamber torunlarıdır.

İnsanlığın ikinci yaratılışı olarak da ifade edilen Nuh tufanından sonraki insanlık tarihi boyunca, Türkler tarih sahnesinde hep var olmuşlardır.

Bu tarihten sonra insanlık tarihi Türksüz ve Türk devletsiz bir zaman dilimi kaydetmemiştir.

Türkler tarihe damga vuran birçok imparatorluklar ve devletler kurmuş, bütün cihanı yönetmeyi kendilerine ideal olarak kabul etmişlerdir.

Türklerin bu tarihi idealleriyle ilgili bilgiler çok çeşitli kaynaklarda, çeşitli şekillerde ifade edilmiştir. Biz burada bu bilgilerin önemli bir kısmını bir araya gitmeye çalıştık.

Ancak daha ulaşamadığımız ve bu gün itibariyle bilim dünyası tarafından hâlihazırda ortaya çıkarılamamış çok daha detaylı bilgilerin olmaması da mümkün değildir.

Özellikle Selçuklu ve Osmanlı devletlerine ait belge ve bilgilerin çözülmeyi bekleyen milyonlarca nüshası olduğunu biliyoruz. Bu belgeler arasında tarihi değer ve ideallerimizle ilgili çok değerli bilgilerin olduğuna da inanıyoruz.

Türklerin yetiştirmiş olduğu tarihçi, yazar, şair, bilim insanı, Alperen, gezgin, derviş, halk ozanı vb. çok sayıdaki değerimizin, tarihin tozlu sayfalarındaki eserlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte geçmişimizin ve ideallerimizin gün ışığına çıkacağı muhakkaktır.

Tarihte Türklerin yaşadığı ve medeniyet kurduğu bölgelerdeki kazı çalışmalarıyla bulunabilecek birçok eser sayesinde de, Türklerin geçmişi ve idealleriyle ilgili daha aydınlatıcı bilgilere ulaşılması durumunda, bilgilerimizi maddi delillerle de desteklemiş olacaktır. 

 Bunların yanında Türklerin çeşitli nedenlerle irtibatlı olduğu Roma, Bizans, Çin, Rus, İran, Arap vb. devletlerin kaynak ve arşivlerine derinlemesine girilmesi halinde daha birçok önemli bilgi ve belgelere de ulaşılabileceği aşikârdır.

Bunları kısaca açıkladıktan sonra asıl konumuz olan tarihi Türk idealleri konusuna geçebiliriz.

Konumuza da önce Türklerle ilgili kendi sözlü ve yazılı kaynaklarımızdan örnekler vererek başlayalım.

GÖKTÜRKLER:

Göktürkler, büyük ideallerini şöyle ifade ediyorlardı.Gökte ve yerde nasıl bir düzen varsa, devlette de aynı düzen olmalıdır”.

Yani kâinatı nasıl bir tanrı yönetiyorsa dünyayı da bir Türk kağanı yönetmelidir. Ancak o zaman insanlığa barış, huzur, güven ve düzen gelir inancını taşıyorlardı. Çünkü Türk Kağanları kendilerini dünyayı yönetmek üzere Gök Tanrının görevlendirdiğine inanıyorlardı.

Türklerde “Kağan” kelimesi, bütün dünyanın hükümdarı anlamında kullanılırdı. Türk kağanlar da, kendilerinin bütün insanlığın hamisi ve babası olduklarına inanırlardı.

 Kağan ifadesi daha sonraları Hakan şeklinde ifade edilmeye başlamıştır.

Bu inanç ilk Yazılı kaynağımız olarak kabul edilen Orhun abidelerinde şu sözlerle ifade edilmiştir:

 

ORHUN ABİDELERİ:

Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında ikisi arasında insanoğlu yaratılmış, insanoğlunun üzerine atalarım Bumin Han, İstemi Han oturarak Türk Milletinin ilini, töresini tutuvermiş ve düzenleyivermiş…” denmektedir.

Yine Orhun kitabelerinde hepimizin yakından bildiği şu bilgiler yer alıyor. “Ey Türk milleti, Oğuz beyleri, iyi işitin. Yukarıda gök basmasa, aşağıda yer delinmese senin İl’ini(Devletini) ve töreni kim bozabilir? Titre ve kendine dön!” diye ifade edilmektedir.

İlk çağlardan beri Türk devlet geleneğinin temel anlayışı “cihanşümul” ya da “Cihan Hâkimiyeti”, “İ’lay-i Kelimetullah” ve "Nizam-ı âlem ülküsü inancıdır. 

Buna batılı kaynaklar tarihi belgelerde “Üniversal” devlet anlayışı diyorlar.

Bu günkü anlamıyla bu anlayışa “evrensel” ya da “Küresel” devlet anlayışı deniyor.                                                                                                                          
Politika gzt.yay.tar.: 14.05.2012

 

DEVAM EDECEK

<<Ana sayfa