Törörde markalaştı

TERÖR DE MARKALAŞTI

İSMAİL SARIÇAY

11 mart 2004 günü AB üyesi İspanya’da trenlere konan bombaların art arda patlaması sonucu, tam 200 kişi hayatını kaybetti. Dört ayrı tren ve istasyonlarda patlayan bombalar, İspanya’yı cehenneme çevirdi. Menfur terör olayları Avrupa ülkelerinin canını ağzına getirdi.

Bu terör olayları olur olmaz, hemen herkesin aklına El Kaide terör örgütü geldi. Çünkü bu gün artık El Kaide bir terör markası haline geldi. Dünyanın neresinde olursa olsun bir patlama olduğunda ilk akla gelen örgüt El Kaide oluyor.

Ancak İspanyol yetkilileri bu terör olaylarının faili olarak, Bask bölgesinin bağımsızlığı için yıllardan beri mücadele eden ETA örgütünü sorumlu tuttu.

İlk anda tüm dünyanın gözü de bu örgüt üzerindeydi. ETA yetkilileri ise bu olayların sorumluluğunu kabul etmedi.

Fakat İspanyol yetkilileri özellikle ETA örgütü üzerinde ısrar etti ve etmeye devam ediyor. Ayrıca ABD yetkilileri de bu terör olayının ETA’nın işi olduğu üzerinde duruyor.

İspanyol yetkililerin ETA üzerinde durmalarının esas nedeni ekonomik kaygılardan kaynaklansa gerek.

Eğer İspanyol yetkililer bu terör olaylarında ETA’dan değil de, El Kaide’den şüpheleniyoruz deseler, yılda otuz kırk milyon turist çeken ülkelerinden, yabancıların kaçmasından korkmaktadırlar.

Çünkü İspanya o zaman bir terör ülkesi olarak anılmaya ve can güvenliğinin tehlikede olduğu ülkeler arasında sayılmaya başlayacaktır.

ABD’nin ETA’da ısrar etmesinin sebebi de, yarın Büyük Orta Doğu Projesi(BOP) uygulamalarında, ülkelerinde terör saldırıları olma ihtimaline karşı çekingen davranması muhtemel, yeni müttefikler bulma kaygısından kaynaklanmaktadır.

Nasıl olsa bütün dünya ETA terörünü tanıyor. ETA zaten bitme noktasına da gelmiş durumda. Onun için gelecekteki müttefikleri ürkütmemek için bu konuda ısrar ettiği anlaşılıyor.

Tüm bunlara rağmen gözler El Kaide üzerinde toplanmaya başlamıştır. Kimliği belli olmayan bir kaynak, İspanya’daki bombalamanın El Kaide tarafından yapıldığını bir elektronik mesajla üslendi. Doğruluğu konusunda hali hazırda hiç kimse bir şey bilmiyor.

Gerekçesinin de, İspanyanın Irak’ın işgali sırasında ABD’ye destek vermesi gösterildi. Ardından da başka tehditler savurdu. ABD’ye destek veren bütün ülkelerin cezalandırılacağı ifade ediliyordu.

Böylece El Kaide her ülkeyi, istediği zaman vurabileceğini ifade etmiş oluyordu. Bu imaj biraz abartılı gibi geliyor. Aynı Saddam’ın birinci körfez savaşı öncesindeki dünyayı yok edebilecek “cehennem topları”nın abartılı olduğu gibi.

Dünyada bundan sonra çeşitli gizli servis ve örgütlerin yapacağı terör hareketleri hemen El Kaide örgütü tarafından yapıldığı iddia edilecektir. Çünkü El Kaide terörü artık bir dünya terör markası haline getirilmiştir.

Bundan sonra görülecektir ki bir çok ülkede, İlgisi olsun veya olmasın, hasım örgütlerin yaptığı gizli operasyon ve eylemlerin büyük bir çoğunluğu, bu marka adı altında gerçekleştirilecektir.

Irak’ta yapılan intihar saldırılarının büyük bir bölümü yine aynı örgütün gerçekleştirdiği saldırılar olarak kabul edilmektedir.

Bu durumu çok yakın zamanda yaşadığımız İstanbul yakacıktaki Mason locası saldırılarında da gördük.

ABD Afganistan’a bu örgütü çökertmek amacıyla gitmişti. Eğer yaşanan olaylardaki El Kaide iddiaları doğruysa, sahi bu Amerikalılar Afganistan’da ne yapıyorlar?

Yoksa El Kaide’yi markalaştırıp onun üzerinden bazı hesaplar mı söz konusu?

Ya da Büyük Ortadoğu Projesinde gönülsüz davranan bazı batılı ülkelere El Kaide terör markası üzerinden bir mesaj mı verilmek isteniyor?

Bu konuda artık sapla saman birbirine karışmaya başladı. Çünkü bu terör olaylarında kimin elinin, kimin ülkesinde olduğunu ayırmak bir hayli zorlaştı. 16.03.2004