TÜRKİYE İÇİNDEKİ MARAZLARI TEMİZLEMELİDİR  

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com                                                             

       Türkiye’nin bölgesinde ve küresel çapta büyük oyuncu olarak oynayabileceği önemli roller vardır.
       Bunu bize tarih de söylüyor gelecek de.
       Bunun yolu da Türkiye’nin Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve hürriyetleri, iç huzur ve barış, herkesin aşının ve işinin olması, gelişmişlik düzeyi, anayasa ve kanunlara uyma vb. gibi ideal şartları gerçekleştirmesine bağlıdır.
       Hiç kimse, hiçbir grup, kendisini toplumun diğer fertlerinden ve kesimlerinden üstün ve de ayrıcalıklı görme hakkına sahip olmadığını kabullenmek durumundadır.
       Böyle bir Türkiye’nin dünyadaki etkisi ve güvenirliliği daha da aratacak, refah düzeyi daha da gelişecektir.
       Türkiye’nin bu kadar iç çalkantılara rağmen neler yapabileceği son günlerdeki uluslararası problemlerde oynadığı rollerle daha iyi anlaşılmaktadır.
       Örnek olarak Lübnan’daki iç çatışmaların önüne geçilmesi, Irak’taki gruplar arasındaki uzlaşmada ve Suriye-İsrail arasındaki olmaz denilen barış görüşmelerinde oynadığı roller bunlardan bazılarıdır.
       Bu aktiviteler de gösteriyor ki Türkiye küresel çapta büyük oyuncu potansiyeline sahip ender ülkelerden biridir.
       Bu roller Türkiye’nin geçmişine de geleceğine de yakışan rollerdir.
       Ancak kendi içindeki engellemeler, tuzaklar ve didişmelerden fırsat bulduğu oranda bu kadar olabiliyor.
       Ya birde kendi ayakları üzerinde durduğunu ve enerjisini içte tüketmediğini düşünün.
       Ne var ki kendi içimizdeki terör, çete ve bölücü güçlerle uğraşmaktan bir türlü önümüzü göremiyor, kendimizi toparlayamıyoruz.
       Enerjimizi maalesef kendi iç iktidar mücadeleleri ve hesaplaşmalarda harcıyoruz.
       Türkiye, Ortadoğu’da ABD-İsrail ve İran arasındaki çatışmadan tutunda, Afrika’nın batısından Çin’e ve Hint okyanusundan Sibirya’ya kadar olan bölgede etkisini ve gücünü gösterebilecek potansiyele sahiptir.
       Son aylar ve günlerde yaşadığımız gelişmelere bir bakın.
       Vatan millet adına! Kimler neler yapıyor akıllara durgunluk veren olayları yaşıyor ve görüyoruz.
       Yetişmiş birçok insanımızı suikastlarla yok eden, ülkemizin gelişmesini engellemek için toplumsal çatışmalar kurgulayan, hatta uygulamaya koyan yapılanmalar yine maalesef bizim ülkemizde yaşanıyor.
       Gelişmemizin önündeki bu 3.dünya ülkeleri yapılanmalarını bertaraf etmeden ülkemizde ne aş ve işi, ne barışı, ne de huzuru sağlamamız mümkün değildir.
       Son yıllar ve aylarda ortaya çıkan olaylardan ve belgelerden anlaşıldığına göre geçmiş dönemlerde yapılan şok suikastlar, toplumsal kargaşalar hep bir tertibin eseri olduğunu gösteriyor.
       Bu şok cinayet ve suikastlar işlendiği zaman hep Türk toplumuna yabancı güçlerin yaptığından dem vurulur, şaşırtmaca yapılırdı.
       Nice değerli insanlarımız böylece ortadan kaldırılır toplumumuzun kutuplaşması hedeflenirdi.
       Bu tip tertipler her nedense, toplumumuzda ne zaman ki bir uzlaşma, barış, huzur ve kalkınma hamleleri başlar o zaman olurdu.
       Hepimizde birbirimize ister istemez sorardık.
       Niye böyle zamanlarda, böyle karanlık olaylar oluyor?
       Türkiye bu tip karanlık yapılanmalardan kurtulmadıkça, her türlü adaletsizlik ve suikastların her kime yapılırsa yapılsın tüm toplum tarafından reddedilmedikçe bu tip rahatsızlıklardan kurtulmamız mümkün değildir.
       Türkiye’nin barış ve huzurunun, gelişmesinin ve küresel güç olmasının önündeki en büyük engel bu tip yapılanmalardır.
       Türkiye kendi ayakları üzerinde duran küresel bir güç olacaksa ve tarihi misyonuna kavuşacaksa, kendi içindeki bu tip marazları temizlemek mecburiyetindedir. 28.7.2008