TÜRKİYE KİMLERİ RAHATSIZ EDİYOR?

İSMAİL SARIÇAY E-posta: isaricay@gmail.com Türkiye’den bir taviz mi koparacaklar. Yoksa Türkiye’nin önü mü kesilecek. Hemen Ermeni soykırımı tasarısı vb. olayları gündeme getirirler. PKK’ yi harekete geçirerek ülkemizi meşgul etmeye çalışırlar. Türk-Kürt, Laik-Anti laik, Sağcı-solcu vb. gibi gündem oluşturuverirler. Unutulmaya yüz tutmuş iç ve dış sorunlar ortaya çıkarılıverir. Aynı senaryolar belli aralıklarla devamlı gündeme getirilir. Türkiye tekrar tekrar tökezlettirilmeye çalışılır. Bu hengâmede dışta ve içte çıkarları bozulanlar, ülkemiz aleyhine ne yapmaları gerekiyorsa onu yapıverirler. Bizde hemen bu dolduruşlara çanak tutarcasına maksatlı gündemlere balıklama atlarız. Maalesef bütün enerjimizi bunlarla uğraşırken harcarız. Peki, biz niye böyle gündemler oluşturup başkaları üzerinde baskı kuramıyoruz? Elimizde üstelik envayi çeşit bilgi ve belge varken. Bu taarruzları karşılayabilecek gücümüz de mevcutken. Son yıllarda Türkiye’nin bölgesinde güçlenmeye başlaması, başta İsrail olmak üzere ABD, AB, Rusya vb. ülkeleri huzursuz etmeye başlamıştır. Türkiye’nin İran, Suriye, Irak, Orta Asya ülkeleri ve benzerleriyle kurmaya başladığı her alandaki yakın ilişkiler, buralarda hâkim olan emperyalist güçleri oldukça rahatsız etmiştir. Bu ülkeler duydukları rahatsızlıklarını değişik bahanelerle ve değişik kanallarla dile getirmeye ve baskı oluşturma denemelerine girişmişlerdir. İşte bunlardan birisini bu günlerde ABD’de belli bir güç sahibi olan Yahudi kuruluşlarında görüyoruz. Bu güne kadar Türkiye yanlısı görünen ABD’deki Yahudi kuruluşları, Ermeni meselesi hakkında, Ermeni yanlısı açıklamalar yapmaya başlamışlardır. Peki, düğün değil bayram değil, bu açıklamalar neyin nesidir? Demek ki Türkiye’nin Ortadoğu’da ABD ve İsrail’in çıkarlarını tehdit edebilecek bazı girişimleri söz konusudur. Demek ki Irak ve genel olarak Ortadoğu ve Asya’da İsrail ve ABD’nin damarına basıyoruz. Türkiye’nin yakın zamanda Iranla yapılan doğal gaz, enerji ve PKK’ ye karşı yapılan işbirliği bunların başında geliyor. İşte bu işbirliği bu ülkeleri oldukça rahatsız etmişe benziyor. Ayrıca Irak başbakanı Maliki ile yapılan anlaşmalarda yine bu ülkeleri pirelendiren anlaşmalardır. Bu nedenlerdendir ki, ABD'deki Yahudi Kuruluşu Anti Defamation League (ADL-İftira ve İnkârla Mücadele Birliği) bir açıklama yaptı. Bu Musevi kuruluşunun yaptığı açıklamada, Türklerin 1915 yılında Ermenilere soykırım uygulandığı yönündeki açıklamasıdır. Bu işaret atışı, orta doğuda ABD ve İsrail’in istemediği gelişmeler olduğunun kanıtıdır. Çünkü bu örgüt (ADL) ABD'nin ve İsrail'in politikalarında ağırlığı oldukça hissedilen bir örgüttür. Bu kuruluşun sözde Ermeni soykırımını tanıyacaklarını açıklaması gösteriyor ki, Türkiye’nin yakın bölgesinde etkili olmaya başladığının da işaretidir. Türkiye’yi onlarca yıldan beri yakın çevresiyle ilişki kurmaktan, içimizdeki müttefikleriyle birlikte uzak tutmayı başarmışlardır. Fakat kendileri bizim burnumuzun dibine kadar gelerek mallarını satmışlar, ekonomik, siyasi ve askeri hegemonyalarını kurmuşlardır. Bize de demişlerdir ki; Sakın ha Kafkasya ve Orta Asya ülkelerine yaklaşmayın, ülkenize komünizm gelir. İslam ülkelerine yaklaşırsanız şeriat gelir, batıdan uzaklaşırsınız denilmiştir. Bizlerde tabiî ki bu korkuları gerçek sanıp uzun yıllardır büyük bir Pazar olan yanı başımızdaki ülkelere düşman gözüyle baktık.  Alış verişten çekindik.   Her türlü ilişkiden uzak durmaya çalıştık. Kardeş olan halklarla ne yazık ki, yakın zamana kadar istenilen seviyede hiçbir konuda sağlıklı ilişkiler kuramadık. Şimdide ilişkilerimizin istenilen seviyeye ulaştığını söylemek yanlış olur. Böylece kendi içine kapanan ülkemiz de, fakirlikten, yoksulluktan, gelişmemişlikten bir türlü kurtulamadı. Çünkü ne üretebiliyorduk nede satabiliyorduk. 1980’li yılların başlarına kadar, yıllık ihracatımız bugünkü aylık ihracatımızın bile yüzde otuzunu geçemiyordu. Türkiye’nin bu güçsüz durumundan faydalanan bu etkin güçlerde, bölgemizi hem ekonomik, hem siyasi, hem de askeri olarak ele geçirdiler. Türkiye’nin günden güne güçlenmesi, içte birliğini sağlaması, bölgemizde güç sahibi olan güçleri rahatsız etmektedir. Yakın geçmişte bu birlik ve beraberliğimizi bozmak için hangi senaryoların ortaya çıkarıldığını hepimiz yakından biliyoruz. Gelin bizler hem ekonomik, hem sosyal, hem de askeri güçlenmemize birlik ve dirlik içinde devam edelim. Varsın Türkiye’den rahatsız olanlar, rahatsız olmaya devam etsinler.