TÜRK’ÜN ÇOCUKLARIYIZ

İSMAİL SARIÇAY

E-posta: isaricay@gmail.com                                                                  

             Hani bir söz vardır. “Kişi başkasını kendisi gibi görmek ister” diye.

 Kendilerini eski Yunan kültürünün ve medeniyetinin devamı olarak kabul eden Avrupa’lılar ve batı medeniyeti, kendileriyle iyi ilişkiler kurmaya çalışan yada çalışmayan diğer insanları ve milletleri de  öyle görmek istiyorlar.

Şuur altında gizlediklerini de zaman zaman çeşitli vesilelerle söyleyiveriyorlar. Geçtiğimiz günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Jack Chirac da aynısını yaptı.

Türkiye’nin AB’ye girmesiyle ilgili bir soru üzerine “Türkiye ile hiçbir problemin çıkmayacağını, çünkü Türkler de, bizde Bizans’ın çocuklarıyız” deyiverdi.

Chirac’a hemen şunu belirtelim ki, Türkler Osmanlının çocuklarıdır, Bizansın değil. Bir defa bu gerçeği unutmamalıdır.

Aslında Chirac böyle söylemekle, bütün Batılıların şuur altında yatan bir gerçeği dile getirdi.

Chirac demek istedi ki, ben Türkleri  kendi öz kültürel değerlerinden kopmuş, her şeyleriyle bize benzeyen bir millet olarak görmek istiyorum.

Emperyalist, mazlumların iliğini emen, Hıristiyanlaşmış, alternatif güç olabilecek bir konumdan çıkmış, bizim kontrolümüzde ve her şeyiyle bize benzeyen bir ülke olmalarını hayal ediyorum.

Türkler öyle tarihin her devrinde olduğu gibi, mazlum milletlerin sözcülüğünü ve koruyuculuğunu yapan bir ülke olmamalı.

Sömürgeciliğe ve soykırıma karşı bütün gücüyle mücadele eden, mazlum milletlere örnek teşkil eden bir ulus olmalarını ise hiç istemiyorum.

Açıkçası beş bin yıllık eşsiz kültürel değerlerini bir tarafa bırakarak, bize benzemesini istiyorum.

Chirac özetin özeti olarak şunu söylüyor. Tarih boyunca bizim sömürgeci anlayışımızın önündeki en büyük engeli onlar oluşturdu.

Bundan sonra Türkleri önümüzde, en büyük engeli teşkil eden bir millet olarak görmek istemiyorum diyor.

Chirac’ın söylediği o düşündürücü cümledenden kısaca bunları çıkarmak mümkün.

Bu Fransızların zaman zaman yivi seti olmayan sözleri söylediklerini hep biliriz.

Fransız düşünce adamlarından Joan Edger da bir yazısında şöyle diyordu. “Türkler insanlığın insan olmayan numuneleridir. Onlar medeniyetin önünde büyük bir engeldir.   Onun için tarih sahnesinden mutlaka silinmelidir.” demişti.

Sanki Cezayir’de, Cezayir halkına yaptıklarını cümle alem bilmiyordu. Tüm bunlar bir çok mazlum ülke insanlarına uyguladıkları soykırımları unutmuşçasına söyleniyordu.

Ayrıca Güneydoğu Anadolu’daki sömürgeci işgal hareketleri sırasında halkımıza yaptıklarını ise daha unutmadık.

Sanıyorum onlar da Gazi Antep de Türk’ün verdiği cevabı unutmamışlardır.

Bunları hatırlatmakla kimse Batı yada Fransız aleyhtarlığı yaptığımızı falan düşünmesin.

Genelde batı, özelde Fransız devlet adamlarının ve vatandaşlarının hafızalarının gerisinde neler yattığını tespit açısından bunları hatırlattık.

Sayın Chirac unutmasın ki, Bizans’ın çocukları olarak ifade ettiği Türkler, Bizans’ın değil, Osmanlı’nın (Türk’ün) çocuklarıdır.

Birlikleri olan AB’ye girsek de, girmesek de, biz Türk’ün çocukları olarak kalmaya devam edeceğiz.

Bizi Bizans’ın çocukları olarak görmek isteyenler merak etmesinler.

Biz Türkler beş bin yıldan beri Türk’ün çocuklarıydık, yine Türk’ün çocukları olarak kalacağız.    04.12.2004