YARGIDA DEPREM
İSMAİL SARIÇAY
E-Posta: isaricay@gmail.com
Yargıda büyük deprem yaşanıyor.
Bu deprem HSYK’nin ani bir kararla Erzurum özel yetkili 4 savcının yetkilerini ellerinden almasıyla başladı.
Kimisine göre bu yargıya müdahaledir.
Kimisine göre değildir.
Neticede bir türlü orta yol bulunamamaktadır.
Bir yetki tartışmasıdır devam edip gidiyor.
Çünkü Türkiye’de hiçbir şey açık ve şeffaf değildir.
Onun için herkes herkesin görev sahasına girebilmektedir.
Bunu da kendinde bir hak olarak görmektedir.
Yazılı olanlar yetmemektedir.
Her görevli kişi ve kurum durumdan kendisine vazife çıkarmaktadır.
Bu da maalesef görev kirliliğine neden olmaktadır.
Çünkü kimin yetkisi nerede bitiyor belli değildir.
Erken kalkan görev ve yetkiyi adeta ele geçirmektedir.
Demokratik bir ülkede olmayacak ne varsa gerçekleşmektedir.
Bu da kargaşalara ve ideolojik kamlaşmalara yol açmaktadır.
Değerlendirmeler çoğu zaman yazılı kurallara göre değil bakılan pencerelere göre yapılmaktadır.
İşte o zamanda adalet halk nazarında büyük yaralar almaktadır.
Bunun tek çaresi yargıyı demokratik gelişmelere göre güncellemektir.
Her şeyi açık ve şeffaf olarak belirlemektir.
Dünyanın gelişmiş standartları neyi gerektiriyorsa onu yapmaktır.
Yapılacak demokratik düzenlemelerde, Türk halkının hassasiyetleri mutlaka dikkate alınmalıdır.
Aksi takdirde problemler artarak devam edecektir.
Adaletin sağlıklı olmadığı bir ülkede;
Haksızlık, hukuksuzluk ve iltimasın önüne geçilemez.
Sömürü, rüşvet ve soygun normal hale gelir.
Kargaşa, düzensizlik ve güvensizlik yaşanır.
Huzursuzluk, endişe ve korku hâkim olur.
Kavga, anarşi ve terör eksik olmaz.
Geçimsizlik, ayrımcılık ve hak gaspı sıradanlaşır.
Yetki gaspı ve görev kirliliği artarak devam eder.
Fakirlik, açlık, yoksulluk ve yolsuzluk kader haline gelir.
Suikast ve cinayetler kanıksanır.
İşkence, ezme ve ezilmenin önü alınamaz.
Karamsarlık ve gelecek korkusu yüreklere hâkim olur.
Neticede hak ve adalet yoksa iyiden gayrı her şey var olur.
Bu olumsuzlukları daha da çoğaltabiliriz.
Hâlbuki adalet hakkın hak sahibine iadesidir.
O halde;
Adalet kimsenin tekelinde olmamalıdır.
Kimse adaletten endişe duymamalıdır.
Adaletten halk emin olmalıdır.
Adalette ön yargının ve peşin hükümlülüğün yeri yoktur.
Yargı tam bağımsız ve tarafsız olmalıdır.
Yandaşlık, kayırma ve ayrımcılık olmamalıdır.
Özellikle adalet dağıtanlar adil olmalıdır.
Eğer adalet mülkün temeli ise.
22.2.2010